Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
birçok et parçası ve korkunç bir güneş
ve hayaller altında kedilersiz uyumak
ve
yastık.
yorgan altı mektuplaşma bir nevi obsesifliktir.
eğer virgül hat...
İndirdim gardını sakin göğün
Hayret etti bu işe göğün tanrısı
Altından ne varsa çekip çıkardım
Bana kaldı sonunda
Göğün şarkısı
Ne zaman bir umuda
Gönl...
Veda ediyorum bu gece, onlarca hoş bulmuşluğa inat.
Öylece sade ve basit kalmış anılarım,
sanki biraz da yarım.
İçimde bir bir öldürdüğüm her şeyden so...
Fırat'la Dicle arasındayım
Sahipsiz mezarlar üstündeyim
Bir yanımı sel yutar
Bir yanım çöldür benim
Güneşin kızıllığıyla boyanır
Evlerin damları
Burala...
bu reddedişle
bir sözlükle anız yakmak birdir gelecekte
kahramanım, öylesine ordan geçen biriydi
gömleyi ütüsüz olsa görmeyecektim
yani
-anlam yüklemeyi...
Beyaz bir perde çekti önce
Önüne de küçük bir tabure
Arkasında kaldırılmış bir çerçevenin yarım kalmış duvar eskizi
Kimdi giden
Çok mu oldu gideli
Otu...
Gelip sahile konarken her kuğu
Gerdanı mor bir deniz kabuğu,
Maziye götürüyor beni.
Mesela çıplak bir yaz gecesinde
Elini tutarken hani
Nasıl da izlerd...
Yüklen üzerime doğru;
kibrimin kabaran yerlerine yeşil çal
soluyayım göğsüme bastırdıkça
maviliğin gözlerimde bıraktığı yansımayı
Sokul geceye parmakla...
Hiçbir zaman yaşında olmayan çocuk
O hep sekiz yaşımda
Konuşmuş kokuşmuş ertelenmiş
Hep sızlayan yarası olan çocuk
Sığmaz, yutkunulmaz, ötelenmiş
İtilen...
Bana her gelişin gitmişliklerinin taziyesi
Ardından kaldırdığım bunca cenazenin
Haksız hak sahibi kapımda dikilen diri bedenin
Dualar okurken çıkıyorsun ...
Sonumuzu önceden planlamıştım:
Mezarlarımızın içinde uzanıyorduk ve dokunuşların kaburgalarımı kırıyordu
Ben senin boğulduğunu millerce öteden hissediyordu...
Sana ait bir kent var, görüyorum
Uçsuz bucaksız surların yutup da sindiremediği Asırlar öncesinden acıların uğrak yeri
Trenlerin yolunun dahi kesişmediği
...
92'li zamanlar. Biz altı yüz yürek
Biz demir bilek
Adım attıkça o dağa,
Dönüp son kez baktık Karabağa.
Anam öldü önce, sonra babamı götürdüler
Yırtıldı ...
Sevgim
Susar ve düşünür uzaktaki ölümleri,
Onların kederli düşüncelerini.
Bir çok kişiye sundum kendisini,
Kimse istemedi onu sahiplenmeyi.
Satılığa ...
Ve güneşin ışığı penceremde belirdi.
Bazen ışık şiddetli, bazen şiddetsiz.
Yanımda avuçlarımın içinde sevda.
İzlemelere doyamazsın.
Sessiz sedasız.
Yan...
Yılların yorgunluğu yansımış gözlerine
Ağır bir bulut
Döküldü dökülecek
Yüzündeki hüznü söküp at çocuk
Vakit üzülmek vakti değil
Korkak birinin traj...
Hayal bile edemezsiniz ne kadar kaba olabilceğini nezaketin,
Israrla, kibarlıktan uzatılan bir yemeğin,
Saçının yeni kesimine edilen iltifatın.
Hayal bil...
Yorgunluğu sürdürüyorum, yaşamı değil
Yakasız bir zaman
Hiçbir şey kalmadı bir araya gelecek
Birbirinden bağımsız tükeniyor her şey
Meltemmiş, poyrazmış,...
gecenin 4'ü
bir şiir yazıyorum sana
biraz uykulu gözlerle, biraz da hasretle
yağmur yağıyor... sen uyuyorsun
yağmur tanecikleri senin nefesinle yere düşü...
İnsanlar var insanlar
Sesleri görüntülerinden ağır
Görüntüleri seslerine uymayan
Hayvan var
Konuşsa saatlerce dinletecek
İnsandan çok kıymet bilen
Şark...
sütten ağzı yanan
karalar birliğine katılır.
ve boyanır sanki hayatta sevdiği hiçbir şey olmamış gibi.
tek kelimelik bir şiir gibi başlayan
seviyorum
na...
Ve bu bir vazgeçişin öyküsüdür,
artık yapacak bir işimizin kalmadığı,
bütün bir hayatın
yutkunma süresine sığdığı bir şarkıdır.
Bu gece,
yarım kalmışlar...
Tanrım,
Ne olur bu gece gelmesin
Bu gece gelmesin ki ondan nefret edebileyim
Gelmesin ki
Ona dair bende kalan son umudu öldürebileyim
Nasıl gelmez diye...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok