Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Mai ve Siyah romanı, Ahmet Cemil ve ailesi etrafında dönen klişe hikâyeyi konu alan, Halit Ziya Uşaklıgil'in kaleme aldığı eserdir.
Ahmet Cemil babasını küç...
Bir bestenin kimliği olmadığı gibi Dalla’nın da cinsiyeti yoktur ve bir parçacığın varoluşundaki belirsizliklerle kaplıdır zihnimiz.
Borges’in olmayan gözle...
nasıl acıyoruz allah'ım,
bu göğün altında nasıl iyi değiliz böyle
sen ayet indirdin de
biz isyan çıkaramıyoruz ki allah'ım
bulanıyoruz bu suyun içinde
ü...
Aşkın delice bir öpücüğü ile hayatlarını sona erdirseler de sadece fiziki olarak gömüldüler tarihe. Ruhları hâlâ yaşıyor ve her türlü acıdan yoksun. Başka bi...
“Hayalimdeki günleri bile böyle küçük hesaplarla geçirdim işte albayım. Aklımın içini örümcek ağları sardı; kafamın sandalyelerinde elbiseler, gömlekler, çor...
Düşle gerçek birbirine yakındır
Bilmez misin
Düşler
Güçlü düşler
Gerçek olur er geç
Balina ila Mandalina, Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın kaleminden çocuk o...
Çiçek pazarında pazarcının uykusu gelmiş
Çiçeklerden anlamıyor musunuz?
Yoksa hepinizin çiçekleri mi var?
Ama yok sizler çiçeğin de en güzelini bilirsiniz...
Virginia Woolf’un 1929 yılında kaleme aldığı “Kendine Ait Bir Oda” eseri feminizm açısından ele alınmış en kapsamlı eserlerden birisidir denilebilir. 16. yüz...
"Oysa sanat ve özellikle resim, aktivizmin hiçbir şey bilmek istemediği bu ilkel anlam örtüsünden beslenir. Bunu, tam bir masumiyetle yapan bir tek onlar v...
Önü denizle başlayan rüzgârlı bir kasabadaydık.
Sanki yıllardır oradaydık. Her şey düzelecekti.
Orada doğmaya çabalayarak öldük.
Meleğim nehir kanatlar...
"Göz, dünyayı görür, ve dünyada tablo olmak için eksik olanı, ve tabloda kendisi olmak için eksik olanı, ve palette tablonun beklediği rengi; ve bitirildiğin...
Dünyanın, adsal tanımlamayla işlemlerimizin X nesnesi olduğunu söylemek, bilim adamının bilme durumunu mutlağa eriştirmektedir -sanki olmuş olan ya da şi...
İki ayrı dünyaya gidip gelmek gibiydi kafası. Nerede olmak istediğini bilmeyen, döngüler içinde kıvranan acı dolu yaşamında ona bırakılan bir dünya kalmamışt...
Theo Angelopoulos’un Altın Palmiyeli filmi, ölmekte olan bir yazarın kişisel hafızasıyla, Avrupa’nın tarihini aynı potada eritiyor; ev dediğimiz şeyi, sürgün...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok