Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Yitik bir düştük sanki çocuk yüreklerde
Yenik düştük kavgaların büyüğüne
Kaskatıydı yürekleri ve de silahları
Tüm sazlar bizimdi ve bizdeydi tüm erbaneler...
Bir iskelede oturuyorsun.
Ayakların suya değiyor.
Sırtını yeryüzünün karanlık parçasına yaslanmışsın.
Sonsuzluğa bakar gibi uzaklara dalmışsın.
Görmeyi u...
Sevda türküleri yakıyoruz.
Her yeni yarını beklerken,
Dünlere gençliğimizi bırakıyoruz.
Bizden bir parça bırakıyoruz.
Birlikte yaşlanıyoruz.
Zaten öyle ...
Daha on gün önce “Ölürüm de gitmem o mahalleye!” demiştin, ahmak. Pişkin pişkin gülmüştün bir de “Ha Ha Ha”.
Sonra “Dördünüzün dört bir yandan saldırıp karg...
... O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az...
Sen de farkettin mi? Az, dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında...
Büyüdüm⠀
Karıştım⠀
Topluluğa⠀
Ağrıyor ⠀
Topuğumdan⠀
Boğazıma⠀
Boğar⠀
Beni⠀
Bocalarım⠀
Daha⠀
On sekiz⠀
Yaşında⠀
⠀
Dört⠀
Yanımda⠀
Hep⠀
Aynı⠀
Ş...
"Anne" dedi. "Sokrates neden öldü?"
Düşündüm. "Farklı olan düşüncelerini insanlarla paylaştığı için öldürüldü." diyemedim. Düşüncelerini paylaşmaktan korksu...
Olamadık alemde ne dost ne sevgili
Kopardık var olanı
Bakmadık hatrına geçmişin.
Anmadık yari yareni
Salamadık kök
Ardımızda bırakmadık tek bir seveni.
...
Yağmurlu bir pazar sabahı bir adam, suskunluğuyla öldürüyordu bir kadını. Kadının iç sesleri koca bir çığ oluşturup, adamı ezip geçmeye hazırlanıyordu. “Duru...
Benim en büyük zaferim, kendimle verdiğim savaşlardan sağ çıktığım geceler. Yaralarım daha kabuk bağlamaya bile başlamadı. Yalnızlığım içimdeki kasvetin doru...
Sırtımdaki geçmişim, ağırlığıyla omuzlarıma çöktüğü vakit, ufak tepeleri aşıp toprağın kahverengiyle ilişkisini gözler önüne seren bir düzlüğe vardığımda, ta...
Otobüsler yer kapmaca oynuyordu sanki. Otogarın etrafında dönüyor, dönüyor, dönüyor ve boş yere park ediyordu. Aslında olanın bir yer kapmaca olmadığı, hangi...
Suretler tanıdık değil
tenler, odalar, yabancılar
Sigaranı söndürdüğün elmalar
Bu ısırıklar, caddeler, kahvaltılar, sabahlar
hiçbiri tanıdık değil.
Bu d...
Ne kadar da basit aslında. Bir döngü değil zaman, bir çizgi ve her şey bu çizgi üzerinde belirli bir doğru parçası boyunca var olmaktalar. Silik iz düşümleri...
bursa, sessiz sakin uyuyor.
bir ben uyanığım, elimde, hercai bir menekşe,
ruhum tophane'den şehre süzülüyor...
neye yarar böylesine yorgun gecede
anılara...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok