Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Ağırlıklarımı cebime doldurup
bu yaşam denilen düz çizgide
hayatla olan savaşımı izleyip
yol alıyorum,
ağlamak şimdi daha çok anlam kazanıyor.
Arabada ...
Yaşlı bir dinozorsan eğer
Dünyanın sana verebilecekleri kısıtlı ise
Sarıldığın ayna paramparça
Ve
Sarsıldığın yer onun toprağıysa
Bir meyhaneyi baştan y...
Bir sahil kenarında adımlarının sesini özlüyorum. Usulca bastığımız her karışta el ele değmemiş duyguların yalnızlığını sunuyoruz gün batımına…
Hiçbir veda ...
Anlatsana yalanlarını az az.
Nasıl bakar insan öyle sahte?
Derin, parlak, haylaz biraz...
Göz güler mi her gördüğüne?
Her yere bakındım bugün,
Bulamadım...
Son
Bazen sözler boğazda düğümlenir
Çünkü yutkunamayacak kadar
Ağır gelir geçmişin
Gerçek olan zaman ve ömürdür sadece
Tek bildiğin
Kalabalıklar içinden
İçten içe bir veda
Ayrılırken yalnızım
Yalnızken kalabalığım.
Kurutulmuş hüzünlerimin
Lekeli yaprakları sarıca
Yoksunum belki aklı...
Bir sabah daha yalnızlık kapıda
Kapıda dediysem içinde eşiğin
Sorsam "Biraz uzak kalsan ne olur?"
Der bana "Nerelere gitsem iyi olur?"
Peşimde dolanmasa ...
Oysaki ben
seni düşünüp mutlu olmuştum.
Göğsümdeki yarık
büyümüştü biraz daha.
İçinden ışıklar saçılmıştı kilometrelerce.
Ücra köyler dua etmişti benim...
İstesek ağaç ekebilirdik ellerimizle,
İstesek deniz yaratabilirdik gözlerimizde,
İstesek Tanrı olabilirdik bedenlerimizde,
İstesek yaşayabilirdik ke...
Bir yazar, bir deli kadın.
Başı boş Çanakkale sokakları...
Yıllar sonra rüzgârın etkisinden çıkamayan,
Her an maviliğini özleyenler.
Bir şehir ...
Ay ışığından bir yumak oluşturdum. Sardım, sardım ve sardım. Geceyi öteledim daha çok vakit varken. Odamda masamın üzerine bir defter koydum. Elimle kapattım...
Yalanlarla başlayan bu dünya serüveni
Kaderin kollarında günaha sürüklemiş genç benlikleri
Umut yarına yakın, ölüm her adımda kol gezerken
Neydi bizim içi...
Tanıdık yabancılar arasında, tanınmayacak haldeyim.
Tanıdığım ahval üzere, kendi yabancılığımı bellerim.
Yabancı bu şehir bana, bilirim.
Yabancıyım, bu ...
Ruhumla bedenimin sevişmesidir
Kendimde rastladığım içten ve dıştan ulumalar
Kaderimden ibaret yollar
Verilen hafıza ilerler geri dönemez durur
Küçük oda...
Sayısız cenaze görüyorum
Sanrılarım sırtımda
Özür diliyorum karanlığıma
Aydınlığım kalırken arafta
Boş mu dolu bilmem beslediğim ümitler
Atomdan daha...
Çeşitli genç insanlarla
Her seferinde yeni bakışlarla
Dört odalı evde beni yeniden karşıla
Harabenin içi doluyor yabancılarla
İnsanların hikayesini yazar...
Kafam dümdüz tahta
Yontar herkes bir yanını isterler olsun ayna
Varırım ki geçen yıllarda gördüklerim
Kafamda sayısız kopya
Sus konuşma onlara
Değe...
Benim en karanlık tarafımsın.
Yumruklarla dindirmek için çabaladığım,
bazen pişmanlığım.
Yaşım ilerledikçe daha az ve uyumlu bir
merhaba ile hayatımda a...
Belirsizliğin acısı yakan türdenken
İnanmazdım, kesinlik yok ediciymiş
Nutkun tutuluşu
Gözlerin perdesini kaldırır,
Olmayacağına inandığı hadiseleri
Far...
Günün sessiz ışığı vuruyor yüzüme
Ve ben yine odamda
Mazbut bir oda benimkisi
Gözü yormaz
Yorulan ruhumdur
Yazmak maksadıyla yorulur
Az buz bir yazmak ...
Deniz durgundu, iç çekiciydi gök yine;
Ne var ki her şey bana kara ve kanlıydı,
Sanki yüreğim kalın bir kefen kaplıydı,
Gömülüp gitmişti bu benzeşim içine...
Gözlerine bakınca
Ki gözlerin yer ile göğün birleşimi gibidir
Sonsuzluk deryalarına açılan kapılarda yüzerken bulurum kendimi
Sen ki sevmekle yetinilmeyec...
İmreniyorum dadıma sevdiğimi alabilmek için
Sultan derler bana ardından bir çığlıkla
"Al"derler "bu adamı kocan yap"
Bense tutuldum denize, bu halimi kim ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok