Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
''Buz tutmuş içimi ısıtan ılık bir ilkbahar akşamında herkes yorgunluktan ayaklarını sürüye sürüye evlerinin yolunu tutarken, ben biraz daha top oynamanın ha...
Sağırmış gibi sanki yürekleri,
Yanarak insanlığın kaçı kül oldu?
Tomurcuk topluca bebekleri
Saymışlar mı kaçı toprak oldu?
Yıldızlı gecelerin kırmızı sab...
Hani yıllar ve uzun yıllar önce kütüphanenin kapısına vardığında, kır saçlı kibar adam küçümseyici tavırlarla ve usulca seni geri çevirerek ‘Bir bayan kütüph...
Çok azının gördüğü
Gizli bir yerde yaşar
Ah La Loba
Yaşlı, kemik toplayıcısı
Kaybolmuş kadını
Bekler, kucaklar La Loba
Kendini görmen için
Aynalık ed...
Zil çaldı ve ardında uğursuz bir ritim bıraktı. Her sesten ürküyordum, korkulu bakışlarla çocukların odasına göz attım. Kapı deliğinden baktım, bir kargonun ...
Şimdi bu kaybolmak değil de neydi?
Susmak ile konuşmak arasında
Şarkılarda güçlü ruhu kaldı cılız.
Sonra biri gelip bıkmadan sorduğunda
Ne cevap verirsi...
Göründü gözlerinde
Masumiyetin çırpınışı
Feri düşmüş sevdasında
Uzaktan uzağa dalıp gitmeye.
Yaralarını saklayanlar için
İçi boş sarmalında yerin
...
“Çocuk Edebiyatı Nedir?” serisinin beşinci yazısında çocuk edebiyatını toplumsal cinsiyet bağlamında inceleyeceğiz. Bu konuyu “Hansel ve Gretel” masalı ile “...
İnsanın kendi içindeki cehennemi yetmezken, dış dünyada da bir cehennem yaratır etrafında bulunan insanlara. İç dünyasındaki cehennemi biri ona yapar o ise e...
İnsanı geçmişe sürükleyen bazı sorular vardır ki geçmiş o an gibi yeniden yaşanır ve gözlerinizin önünde soluklanır.
Uzaktan gelen bir erkek sesi netlikle ...
Ben şairim hakim bey. En çok beni yargılayın. Gece 2.45 te uyanın ve gece mahkemesinde en ağır hükümleri verin benim hakkımda. Hayır, hiçbir itirazım yok ola...
“Çocuk Edebiyatı Nedir?” serisinin ikinci yazısında çocuk ve çocukluğun tarihini Aries, Postman, Aristoteles, Cicero, Locke, Rousseau gibi isimlerin düşüncel...
Sabah dörtte uyandı kadın. Kanepede uyuyakalmıştı. Dışarısı karanlıktı. Evi sarı bir ışık aydınlatıyordu. Gözlerini yavaş yavaş ancak açabildi. Hala içtiği a...
"Öğret bana, nasıl unutulur düşünmek?"
(sayfa 13)
Binlerce kez beter olsun gece, senin ışığın yoksa.
Öğrenciler nasıl ayrılırsa ders kitaplarından
Öyle...
Şu yalnız insanlara bak. Hepsi sahte gülümsemelere sığınıyor, asla tatmin olamıyor ve hayatlarından şikayet ediyor. Oysaki yaşadıkları için şükretmeleri gere...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok