Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
çocukluksuzluğun tohumlarıyız
içinden çıktığımız kabuğu tanıyoruz
ona dönüşmekten, ona benzemekten
korkuyoruz
korkuyoruz geleceğimizden pireli bir sokak ...
Bu dünya, bu şehir, bu mahalle ve hatta bu duvarlar
Bizlerin en büyük hapishanesi.
Tabularımızla başlar önce,
Sınırlarımız başlar,
En güzel tarafımızı öl...
Benim içimi görebildiğini biliyorum
Yalanlarımı görebildiğini biliyorum
Sadece bilmemeyi seçiyorsun
Sen yalnızca ne yaptığını bilmiyorsun
Zıttıbıklar, mimiksiz yüzleri, ağız organlarını itina ile kullanmaktan kaçınmalarıyla karakterize bu insanlarımızın keyfi bile onlardan kaçmıştır.
Bir de Hı...
Hani çocuklar lego yapar ya
Son katmanını heyecanlı dizerken
Birden biri geliverir, yanlışlıkla
Paramparça eder
Çocuğun bütün emeklerini
Çocuk ona saatl...
hayatım beyaz bi' yaprak
mürekkebim de var şimdi
ay tutuldu, güneş kavurdu, yıldız kaydı
dar vakitlerde dilekler tutuldu
gül ağaçlarının altı keçeli kale...
rüzgar beni es geçerken
ay biraz daha ışıltısıyla
seni baştan gösterirken
hayal gerçeklere bulanmışken
tanrı bizi seyrederken
gün doğmadan
sevilmezsem...
Dün özgürlük için güzel bir gündü,
En azından ümit ettim.
Onun günden güne taşınması,
Sanırsın onurlu bir yalnızlıktır mecbur kılındığımız,
Ve akabinde b...
dur minik,
babanın aldığı pabuçlarla tepinme
gözyaşlarının üstünde.
el kadar kalbini kendi kendine eziyorsun
ve bu kesinlikle onun suçu değil.
başta ağl...
Can Şenliğim;
Bugünlerde bütünüyle yaşama sevincimi kaybettim. "Uyandığım vakit ne, kim?" sorularının en anlamlı cevabını ararken buldum kendimi. Sahi neydi...
Damarlarıma almışım pis bir laneti,
Vermişim gecelere, parlak emaneti.
Yüzüm kızarıyor, bu neyin emaresi?
Gaddar hükümdarıyım ben kendimin!
Geçip giden z...
Dipsiz bucaksız
köksüz yapraksız
belki coşkusuz ve heyecansız
durup düşünmediğin, bakıp göremediğin
ve hatta hiç sevemediğin kimselerle çevrelenmiş
uzun...
kocaman denizler üstünde
bir kuştum
bir martıydım
bir rüzgardım belki
rüzgarın kuvveti kalmamış üflemeye
kanla doldurmuş kanatlarını kuşlar
çok da hali...
seçemiyorum yaşını
güzelliğini seçebiliyorum
ya okulu kırmış
ya işiyle ilişiğini kesmiş
kırıp dökmüş bir şeyleri çok belli
çıktı
geldi sabahın erken sa...
Düşeş atmaktan yorulan kollar, sevimsiz naralar, bir o kadar da aldatmacalı şarkılar vardı kentinde ve sanki üzerlerine is kokusu işlemiş insanlar hep bir an...
bu tren şehrinden geçmiyor
tam ortasında, ihtimal kalbinde
saatli bir şiir saklı
her vagon birbirinin aynı
insanlar ne kadar herkese benziyor
bir işe ya...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok