Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Ölümümü bekliyorum, elimde bir buket çiçekle.
Çiçeklerdir ölümü güzel yapan ve güzeldir tüm ölümler.
Ölünce sonsuzluğa kavuşursun ve sonsuzluktur senin yüz...
Önünde sonunda öleceksem, ne diye şimdi her istediğimi yapmayayım ki? Şu intihar edenleri bir türlü anlayamıyorum. Hayat ne olursa olsun yaşanmaya değer deği...
Son bir iki yıldır çektiğim tanımsız ağrıyı doğum sancısına benzetmek isterdim. Ama ya bu şey doğumun değil de ölümün acısıysa? Onu bekleyip göreceğim.
Bekl...
—Ihlamur Ağacı
Çok yaşadım da ne oldu? Alışabildim mi? Ne gezer? Nasıl anlatsam bilmem ki! Bakın bana, iyice bakın: Altmış iki yaşında bir adam hali var m...
Burak Çapraz, içerisinde 12 öyküsünün yer aldığı Jordan, Endülüs ve Elma Ağacı adlı ikinci kitabında kocaman bir keşfe davet ediyor bizi. Bu keşifte bize baz...
Bileğimi buzlu bir kovaya sokup hissizleştirdikten sonra bir usturayla kesmiştim. Ardından bolca kan kaybı ve baygınlık…
Bir sahil kenarında yüzüme değen tu...
Her dakika bir yağmur damlacığı olmak isterim
Yavaş yavaş süzülen
Ve yere düştüğünde paramparça olan
Acılarım paramparça olsun isterim
Geçmiş ve gelece...
Bir varmış bir yokmuş. Allah'ın deli kulu çokmuş. Bizden daha delisi hiç yokmuş. Bu bir modern zaman masalıymış. Masal dediğime bakmayın, bu zamanda çocuklar...
Hayat ne garip şey. Bir tarafta düğünler varken diğer tarafta cenazeler... Bir tarafta mutluluk varken diğer tarafta hüzün… Bir tarafta sağlık varken bir tar...
İrili ufaklı boğulmalarla sızlanırdı,
Yaşamanın akıntısı.
Pınarlarının söz dinlemeyen bilinmezliğine,
İnanç köprüsü inşa etmeliydi insan.
Titrek şeyler m...
Sabahın 5.30'u. Neden bilmem bu saatte açıldı yeni güne gözlerim. Yapacak işim de yok biraz daha mı uyusam derken uykumu almışlığım ve o saatte sahilin ne ka...
Bugün bende bir değişiklik yapmayan monoton hayatımda bir gün daha bitmek üzere. Üzerime doğan güneş, dünyamı ısıtırken yüreğimi ısıtmayanları kendim ısıtmam...
Sonsuz ve boğucu bir karanlık içinde süzüldüğümüzü düşünelim...
Ne o bir çift gözün bir şeyler görebileceği, ne de o bir çift kulağın bir şeyler duyabileceğ...
Michel Foucault'nun ileri sürdüğü gibi, "kimlik doğuştan verilen bir şey değildir" önermesinden tek bir sonuç çıkıyor: Kimliklerimizin yani "ben kimim, bu d...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok