Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Mevsimlik olarak üç ayda bir yayımlanan derginin bu sayısının teması "Yolculuk". Temanın dışında ise birçok şair ve yazardan, birbirinden güzel öyküler, şiir...
"Keşke burada olsaydın.
Zamanı geri alabilseydik keşke. Keşkelerin öncesine dönebilseydik.
Bütün hataların öncesine, yeniden ve yeniden kurduğumuz anlara.
...
Sanki sonsuz bir çöldeymişim gibi, gözün görebildiği her yer boş, ıssız, düz. Nereye gidersem gideyim her yer aynı gibi, her yer hiçbir yer gibi.
Yolcula...
Eski hayatın yıkıldığı ama yenisinin olup olmayacağının belli bile olmadığı bir zamanda, öfkeli ve asi reddedişlerin, kabul edemeyişlerin arasındaki yollarda...
Hafta sonunu bizimle geçirmişse pazar akşamları okuluna bırakırdım.
Bizimle geçirdiği o iki gün hep kısacık gelirdi bize ama özellikle de annesine. O,...
Geçinemeyen iki kardeşin yıllardır görmedikleri hatta tanımadıkları babalarıyla beraber çıktıkları bir yolculuk hikayesi. Modern Rus sinemasının en önemli yö...
“Gözlerimdeki yaş kalbime değmezse, ruhumdaki firar yollara dökülmezse, içimdeki telaş bana bir şeyler söyletmezse ben olabilir miydim?” diye soruyor kendine...
Ellerim, buz tutmuş bedenimi ısıtabilecekmiş gibi etrafımda dolanıp dururken kabanımın yakasını inatla daha çok çekiştiriyordum. Bir buz dağında geziniyor gi...
söz, fikrin son durağıdır.
çıkar ağızdan bazen kulaklara ilişir
bazen de kursağa yapışır.
dişlerle örülüdür meskeni,
bir çıksa yerinden ortalık karışır,
...
Kuşlar cıvıl cıvıl
Karşılıyorlar ilkbaharı.
Denizin üzerindeki pus: Dağıl!
Görmek istiyorum adaları.
Kağıttan gemisiyle yola çıkan
Afacan Emir'in gözün...
Hayat ne garip bir macera... Nerede başlıyoruz hayata, nerelerden geçiyoruz, nerelerde durup mola veriyoruz ve varacağımız yer neresi? Hayat bir yolculuk ded...
2018'in son günleri artık. Meşhur Doğu Ekspresi ile Sivas'a gidiyorum. Bilin bakalım tekli koltukta kim oturuyor? Evet, ben. Pişmaniye satan dayı, elinde mil...
(3)
Hiçbir yerdeyim
O kadar ki
Tanrı henüz yaratmamış burayı
Sorduğum kimse seni tanımıyor
Bana da adımla hitap eden yok
Ölsem ölemem
Ciddiye alıp vur...
Muavin yirmi beş dakikalığına mola vereceğimiz dinlenme tesisine girmek üzere olduğumuzu bildirdi. “Yarım saat” demedi. Uzun zamandır hep aynı süre veriliyor...
Perdenin hafif hafif dalgalanıp yüzüme değmesiyle uyandım. Dışarıda mis kokan bir bahar, evimde kış battaniyeleri... Kurtulamıyorum soğuk olmaktan. Kurtulamı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok