Edebiyat > Şiir
Bu alanda, şahsınıza ait şiirlerinizi paylaşabilirsiniz.
simdi herkes kendi koruyacak dirayetini
gunesini kendi doguracak
dokulen yapragina ruzgar olacak
sanati olacak herkes kendisinin
kesilen elleriyle
kanli...
Yıkılsın devlet
Simetrik göğüslü kadının kollarında.
Köşeye sıkışsın matematik.
Bırakalım iki kaypak birbirini vursun.
Kulplu camlar rafımın en üstünde ...
Şekilsiz aynalar boşluğu
Alay edip durur şu zincirlenmiş zamansızlığımla.
Kırık bir kum saatinin uçuşan tozları
Şehre çöken sis bulutları gibi sarmış
Dö...
Ah benim feryadı figan ümidim
Dönmeyecek o bilirim
Dört yılın acısı sinmiş üstüme
Dönmeyecek o bilirim
Yürek kan ağlar, gözler kuru
Dönmeyecek o biliri...
Bu diyarın bu mevsimi dertlidir biraz
Göğün avuçlarında kara bulutlar
Ha ağladı ha ağlayacaklar
Açılmış eller umutla niyaz
Yerin kucağında kuru bir ayaz
...
Uzakta kalmak,
Uzaklarda olmak,
Denizler,
Arşınlar,
Okyanuslar kadar uzakta olmak...
Uzanamamak
Uzatamamak elini,
Mekan ve zamandan uzak olmak...
Oys...
Yeni Bosna metrosu,
Saat:15:30 civarı,
Karadeniz ezgileri geliyor kulağıma
(Sevdaluk eyi şeydir, ben da yenu başladum)
.....................................
Zorunlu bir duraksama mı?
Yoksa gönüllü bağlanmak mıdır?
Şehir ve insan neden bütünleşmiştir?
Göçmen kuşların keyfiyetini yaşayamaz insan
Kanadının biris...
Saç tellerin...
Keşke ellerimde olsaydı şimdi.
Tutunacak sağlam bir dalım var neyse ki.
Kokun ilk günden beri burun deliklerime hapis.
Tamını geçtim seni...
Kanatların neye yarar
Bir kafese hapsolduktan sonra
İleri geri küçük adımlar
Artık dünya bile sana dar
Zihin sonsuzluğa açılan kapıları aralar
Faka...
bir zebra kanamaklardan hiç mi övülmez
ki hiç mi boyanmaz
boyası,
çimene
ama damağının kumaşına kaç ödedin sen ayâmın en ince dalı,
en kibar
yüzüm
ce...
kapat gözlerini.
toz bulutu ve gaz.
kapat gözlerini.
serçeler, turnalar
yalın ayak koşmalar
kapat...
burası senin kalbin
buradan bir kavim göçtü
sen...
Ölü çiçekler yeşeriyor kimsesiz mezarlığımda
Umut olamıyorum yeni doğan güne
Ayak basıp eziyorlar yorgun ve biçare olan gönlümü
Demirlerden atlıyorum
Pas...
tanrının göğü mavi
alaca güneş doğusunda,
radyosu eskicene,
kuralları cızırtılı,
babamın kuralları siyah,
tek beyazı gençliğinden,
yamalı entarisi anam...
Neyse ki akşam oldu.
Seni anmaya daha yakınım.
Işık zayıflatıyor beni.
Tam dalacakken çekip alıyor gibi.
Sende boğulmak bile zevkli.
Seviyorum bu zehri....
Ölüm öyle enteresan ki,
Bir şey daha söyleyemiyorsun.
Sen sandığından çıkıyor,
Sana dönüyorsun.
O kadar.
Orada bitti.
Yani mesela selam versen,
Geri a...
Bir güneş doğacak ve batacak kederler denizlere
Suyunda toprak var denizimin
Balçıklara dönmüş hayal kırıklıklarım diplerinde
Bir güneş doğacak ve sevinci...
Artık baktığım yerde değilsin.
Simân ayırt edilmiyor diğer mahlukatlardan.
Kelimelerim anlamsız,
Sözlerim sirâyet etmiyor gönlüne.
Aynaya bak, sevgili;
...
’Kavgaları birikiyor insanın!
Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla!
Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde!’’
Diyordu şair. Boş bir dil...
çocukluğum yoğun bakım
elleri bağlı
ve bir otelde
sadece yoldayım günlük
üzülsem
sana faydası yok
ağlasam
bana faydası yok
gözlerim kuru
verimsiz to...
Bir başına gecenin ıssızlığında
Öyle suskun, öyle çaresiz
Aklı yok, fikri yok, kulakları yok
Ama dinler yatak, yorgan, yastık
Cesareti yok, acıması yok
...
Zıtlıklar çehresinde filizlenen ömrümde, ihânetleri dahi affedebilecek bir çocuk yaşıyor derinliklerimde.
Anlam yüklemek lazım bazen
Dağa, taşa, belki bir kuşa
Sormak lazım onlara, neden?
Dönüştün bir anda yaza, kışa
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok