bir kadın şehri terk ediyor hep aynı noktadan
hiç gitmediği yerlerde vakit geçiriyor adam,
ardındakiler.
hiç kimse gibi,
bazen, herkes gibi.
ben o herke...
Ev sahibimizin oğlu vardı, Muhdi.
Bir poşet dolusu bilyesi vardı; kemik, cıncık, meşe. O dizer, ben izlerdim. Bilyelerin içine taşınan renkler, dünyayı tems...
bugün benim ilk günüm
yarın
son günüm olabilirdi
bunu
ölü bir adam gibi düşünüyorum
birilerinin mutlaka ölmesi gerekir.
ben
kumları içine çekilmiş den...
zaman eskisi gibi değil,
güvercinler de.
insanın içinde bir mağlup var,
kime yenildiğini hiç bilmez.
hiç bilmez kendini.
balığın içine neler sığmaz
nel...
Ölü mü denir şimdi onlara
Durmuş kalpleri çoktan
Ölü mü denir şimdi onlara
Kımıldamıyor gözbebekleri
Ölü mü denir peki
En büyük limanlara demirlemiş
En...
Berraklaşacak benim olan
Zaferim arşa tırmanacak
Ve bükülecek dağılan bilekleri ellerinin
Kapılar kan kesilecek ben kusacağım
Zarflar uçacak yüreğimden,...
bazı noktalar kör olabiliyor
bazı noktaların kör oluşları beynimde yer edinen evcilleştiremediğim bir maymunu aksettiriyor
dilediğini unuttuğun bir dileği...
Zaman iyi bir konaktır yeri gelince gidiyor
Gün genişliyor ve göğsümde sapmayan bir yara
Dişlerimin gıcırtısından uyuyamadığım geceler olurdu onlar geliyor...
Bende anlamlı bir hikayesi olan hiçbir şeyi kırmadım, parçalamadım. Çok lazım geldiyse hikayesini azalttım. Buna çalıştım. Ama kırmadım hiç. Anlamlı hikayele...
Gün sefil, dolaşıyor
pencereler, balkonlar, mutfaklar
Olamıyorum onlardan, onlara ait, hiç
Ellerim olsa ayaklarım olmuyor ışığa
Gözlerim olmuyor denge, k...
bir baş dönmesi bu
birbirine çarpan omuzlar şehrin işe yarar tek yanı
bir oyun yazılıyor bize
yağmurun çocuğu salyangozların olduğu
son duyduğum soluk
ö...
al şu daralan göğsümü göğsüne bastır
ağrıyan kemiklerimi ov
at kestaneleri ağlıyor halime.
hızla akan kanımı dengesine kavuştur
gitmek telaşı sardı yü...
burak güzel çocuktu ama çocukluğu değil,
sonradan öğrendik.
geç kaldık; sevmeye, öğrenmeye, anlamaya, anlaşılmaya.
en önemlisi, kendimize çok geç kaldık. ...
Yürüdüm durdum yolu
Ayaklarımda yokken hiçbir kab
Yol doluyken can kırıklarıyla
Ve damlıyorken parmak uçlarımdan hüzün
Kendimden çıktım bu kez yola
Oysa...
Beni boz uykumdan
Dün seneyi unutalım, unutalım fermuarları
Bilekleri, kolyeleri
Bir çiçek koyalım masaya, adını üç kez bozalım
Başında özlediğimiz bir ...
Bir kapıyı kapattı. Dünya bağını kopardı. Yatağa uzandı. Başını, sırtını, baldırlarını, topuklarını yumuşak zemine iyice yaydı. Canı yanmıştı. Soludu, uzun. ...
canım
sadece yanında
alabildiğim birkaç nefes
ve dirilen kalbim
elim elindeyken
yere değen ayaklarım
aylaklıklarım
canım sana susadığında
ve canı...
adımı çöpte bulmadın
ama ben tam bir çöp kraldım
arkamda bırakamazdım
hiçbirini
pekala onlar da beni ileri taşımazdı zaten
zamanda yolculuk mümkün mü?
...
gidişini izliyorum hep
benden götürdüğün doğruların
sonra sonra
kalanımla
dünyayı güldüremiyorum pek
gündüz ayı gördüm mü
ben gülerim ama
çünkü tek fa...
Evdeyim. Perdeler sonsuz örtülü. Sabahtan akşama. Soğuk ama gevşek bir boşluk gibi süzülüyorum odadan. Odaya. Bazı, uğramadığım köşeleri var evin. Soğuk mu, ...
insanlar
var
sevginle kıyaslanamaz
küçük insanlar
büyük kalabalıklar
senin sonsuz sıcaklığın
var
bana kalbinde bir oda ver
başka nereye gitsem ölüyor...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok