Sen el kadar bir kadınsındır
Sabahlara kadar beyaz ve kirpikli
Bazı ağaçlara kapı komşu
Bazı çiçeklerin andırdığı
İş bu kadarla bitse iyi
Bir insan edin...
Bazı kelimelerin müthiş bir şevkle intiharını yazıyorum
umurum kalmadı artık, hiçbirinin sonrasına
zaten evveli de yoktu, ahirinden kime ne
hiç değilse b...
Bir yol ayrımında bekliyorum
Silik silüetlerin kapanında kaldım...
Yorgunum yitik değil ama
Ansızın bir kuru dal beliriverdi ellerimde
Çiçeklenmeye hazır...
Yoktu, yoksuldu
Şehrin ışıkları altında daha bir kara
Alacakaranlığında daha bir sıska
Daha bir kuruydu
Yoksuldu baştan ayağa
Kaçamak ve sağanak bir çif...
Gün ışığı düşmemişti odama
Kalabalık içinde yüzünü arar gibi açılırken gözlerim.
Başucumda biriktirdiğim tablo gibi anılar
Yerine hüzün koyduğum en eski s...
Son zamanlarda izlediğim ve hatta en sevdiğim filmler arasında birinci sıraya yükselen o film..
Konusu: Bir öğrenci okul saatleri dışında iş arıyor. Bulduğu...
Aysun, bir kabus gibi,
Şahsi bir acıyla tırmanıyorum!
Gözünle gördüğün o dağ,
İçimde katran tutmuş ülke.
Çoğu zaman alengirli birkaç söz veriyorum
Haya...
İndim aşağı yok gibisin,
Bir uzak, bir yakın var gibisin.
Bulutların üstünde kuş gibisin,
Gönlümün içinde yara gibisin...
02.2022
Bir yolun ortasında
Gerilerek esneyen yorgun bir adam
Göz altları, hasır altı ettikleri
Bir çift gözün söylediği
İşitmeyi hak etmeyen sözleri
Anlatılır ...
Günlerin en büyük aşkı yalvarmadan
Sanmak yankılanır
Dudağımın kan biriktiren yamacından
Ölülerle konuşurum
Toprağımın altına bakmadan
Gittikçe yab...
Ayaklarımı sürüyorum yakınlarına
Bir yanım yok diyor, bir yanım var ol
Ne tarafa gideyim
Hangi yana döneyim
Hangi köşe başı bileylenmiş bir ustura deği...
Elimi attığımda karanlığa mı çarpacak? Bilmiyorum. Artık zaten de çok bir şey bilmek istemiyorum. Şu an o kadar çok ölesim var ki binlerce kez tekrar tekrar ...
Nasıl da sığdırıldı bunca nefret, onca kitabın arasına
diye bir his dolanıp durdu odamın duvarlarında.
Çatlaklar arasından sızan geçmiş,
Nasıl da kirli gö...
Güneş almaz odalardan uyanır
Nasihatlara gebe güneşe yaltaklanırım
Sersefil dilim
Bilmez gayrısını
Kulaklarım duymaz
El kelamını
Ay ışığı düşünce şehre...
Şu an burada, kalemimi elime alıp bu satırları yazmamın nedenini tam olarak bilemiyorum. Belki de onu bir daha göremeyecek olmam ve üzerimde bıraktığı etkile...
"İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı. Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı."
"Kalabalık beni sahiden sıktı...
"Müthiş sıkılıyorum. Daha kötüsü, insanlardan soğuyorum galiba. Oysa ben onlarsız, onlara güvenmeden edemem...
Ama elimden ne gelir? Sevgiden, yakınlıktan, ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok