Turkuaz

Sayın!

Pek muhterem ehl-i siyaset

Musaddak-gerde-i erbâb-ı basiret!

Bu dönem pek şikeste

Bu dönemden münasebet

Zihinleri koruyabilmek için size

Pek öne...

Yeryüzü şahitliğe gelince maiyet

Bundandır bilirim

20 yılı aşkın geride duran eller

Fevri bir yoldan uzanır

Çiğnediği kadim tabuları görünce birer birer
...

Attığım her adımda yaklaşırdı kalabalık

Birikirdi zihnimde tüm ağrılar

Çevirirdim yüzümü

Sert bir rüzgârdan geçerdi, iyi ve kötü

Bir gölge, iki ses

— Ba...

Katillerinizin yüzleri çıplak

Elleri puslu ve istilacı bir irkilmeyle onlar

Başucunuzda adımlar sayar

Karanlık ölümler sayar

Katilleriniz dalları budanma...

Sana ruh üflendiği gün

Kabir azabında kardeşinle karşı karşıya geldiğin gün

Kulaklarınıza sûreler okunurken yollarınızın ayrıldığı

Yücelerden yüce bir ses...

tanrım

kendini kandıramadıkları için seni kandıran insanlar tanıdım

oysa sen her şeyi biliyorsun, biliyorum

öyle olmasa

dört yaşımda ezdiğim karıncaların...

Kan aksın buz tutsun

Kabuksuz yaralar buz tutsun

Şakaklarından vurulsun militanlar kan savaşın ortasında

Tüm planları bozulsun

Günahın piyadeleri emre bo...

Bir çocuk serzenişiyle başladı yalnızlarımın devrimi

Sabırsızlık zamanından kalma bir çocuk serzenişiyle

Yürümeyi yeni öğrenen çocuğun heyecanıyla

Hikâyes...

Nemrut'un ateşi daha karıncaların suyuyla sönerken

Başımda bela sönmeyen şu gönlümdeki yangının

İbrahim'in bıçağı oğlunu kesmeye cüret edemezken

Ne keskin...

Gece vakti mağribin atları kaçarken yangınların çölünden

Karanlık; yazardı fevzin hikâyesini, geride kalan yalnızları

Alev yutan o Zerdüştler yükselirken b...

Yangınlardan geçtim bir gece vakti

Üzerimde beni esintisinden koruyacak bir örtü vardı rüzgarın

Tepemde göçmen kavimlerin kuşları

Dumanıyla savaşıyorlardı...

İnciler gözyaşlarından yetişirmiş kadınların

Bahar günü doğarlarmış kadınlar, yağmurlar zamanında

Soğuk güz günlerine ulaşmak için bahçelerinde gül koklaya...

Sere serpe yığılıp kalmış halkım,

can suyu niyetiyle kanlarını akıttıkları,

binlerce yıldır tohum niyetiyle,

kefensiz gömdükleriyle dolu toprağın üstüne.
...

Midemde Afganistan kadar aç bir bulantı.

Karnımda ağrıyan ülkemin ahlaksızlıkları.

Kanlarından tekrar doğurmak istiyorum göğü.

Ama bekleme artık benden di...

Dağlarına yüzümü dönmeye cüretim yokken

Boynumda keskin bıçağının bıraktığı yara

Bir hikâye ki ebedi mutsuzluğun mucidi

Sana saadet nedir ben öğreteceğim
...

Azazille muhabbet eyledi cenan

Men aşk-ı baharı yaşar ca’li

Alem-i zülümat eyledi kul

Afitâp-ı hasretkeş kaldı acizleri 

Kul Gadir der ki

Ab-ı şor ifhak...

Biz diyelim ki bir aşiret kavgasında örtüsünü yere atmış kadındır Doğu

Az maaşla işsizlikten emekli bir mezar bekçisidir kimine göre

Yine de içine çabuk dü...

öpüşürdü dudaklarımız

ruhlarımız, âlemlere akardı Kızılok’un meyhanelerinde

-seni sevmek alkolik cebi

bomboş

ama tüm hayallere yetecek kadar kâfi

dolanı...