19 yıl önce Nilgün Marmara’nın “Hayatın neresinden dönülürse kardır.” sözüyle başlayan veda mektubunu tamamlayan Zafer Ekin Karabay Eskişehir’de üniversitede...
Bir soluk arası düşünmeyi bırakarak düştüğüm duygu kargaşası içinde savrulduğum yalnızlıktan bağırıyorum size. Ben yine tek başımayım. Doğrularım geliyor üst...
Anlamak yaraları kanıyor göğün yüzünde
İnsanlar aşağıdan izliyor, ne ilginç şey
Eski bir mollanın defterinde görmüştüm
Bazı sayfaları kanla yıkarlar
Seni...
Sana kaybolup geldim
Doğrusunu bilmek istersin, hakkındır
Ama öyle babasına küsmüş kız çocukları gibi bakma yüzüme
Çünkü salasını okuyor çocuklar yaşamanı...
Aklım oyalı
Yürünüyor virüs seçmez kaldırımlardan caddelere
Sevgilerden karanlıklara daha çok
Yaşayabilmekten umuda doğru
Sesin oyalanıyor kulağımda
Tüm...
Kurumamış dünya çamaşır iplerinde
Güneş yüz dönmüş, dönmemiş hesap mı sorulur?
Seninle bir hatıraya ortak olurum aniden
Öyle çabuk bir ayna içine çeker bi...
Gördün mü bak
Gün büyüyor üstümüzde
Sen de,
Öyle kırılmadan yürürsün bilinmeze;
Bilmediğin çiçeklere selam verirsin
Rüzgarlara taşıtırsın da tuttuğun sı...
Akıllanmazdın biliyorum
Ama
Sürmedin ellerini acıdır diye
Acıtır diye soluklardan sevgilere
Söylemedin bu neyin tasarrufu ve
Sen bunca ruhu katarken bir...
Dışarısı çok soğuk, ölümden
Sana bir taze gülle gelemem
Gelmedim de kapadığından yüzünü
En içinde sigara yaktığım gözlerin,
Beni neyle tılsımladı da ölme...
Artık, gitmeye dönüyor alışmış yüzüm
Makul aynalara kirli,
Ellerim kavgasına kalkamıyor teşnelikten
Uykularım uyanamıyor,
Korkudan hepsi korkudan...
San...
Evvelini zahir etti caddeler
Saçlarını hangi yangın taradı?
Ellerini sürmediğin oyuncaklar, pazar poşetleri,
Bozuk paralar ve ben
Öpmek istedik parmaklar...
Fotoğraf: Seyfullah Özalp
Habersiz gittin, dönebilirsin Cafer
Bu pencere sana açık
Bu yürek...
Eksilir meylettiğin yokuşlara,
Anlamı azalır perdelerin, ...
İnsan dünyaya insanla alışır
Sevgiler de böyle mi başlar?
Ben çocukluktan aşinayım uzaktan izlemelere
Pahalı dünya zevklerini, göç ustası kuşları ve güzel...
Beni çiçekli yollarından acıya yürüten hayat:
Ayakkabılarımı gördün mü?
Hiç bakmadın pencerenden yüzüme
Sana taşlar, kartopları, sevinçler attım aşağıdan
...
Elimden fazlası gelmiyor
Geçemiyorum şehrinin sokaklarından
Öyle yoruldum ki seni anlamaktan
Gözlerimi ısırdı perdelediğin pencereler
Dayak yedim cümle i...
"ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"
Ateşin üstüne bir gül atmışlar
Ateş dayanamamış gül acısına
Ben senin di...
Seninle rastlaşmak isterim.
Geçerim taşlarına asılarak ziyaretlerden
Çocuklara gülümserim iyiliktir diye
Selam vururum yaban esnafın yüzüne
Seni severim ...
Ben insanın göz ardıyım.
Bir gürültünün haizinde girdim kapısından
Yüzüme sürülen suların, sevgililerime sunduğum uykuların
Yalanlığı için bir bahis açtım...
Kurağın suları gibi kesildi sesin
Merhaban olur muydu demem olmaz
Kuradın toprağıma bilmem de bilmem
Belkiydi çiçek açacak
Belkiydi su tutacaktı kirlenes...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok