Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Rüyamda devasa bir bilgisayarın önünde ayakta duruyordum. Ve aklımda bir soru belirdi; doğru yerde miyim? "Evet tam da olman gereken yerdesin." diye yanıtlad...
Gecedir beynimi delip geçen
Amansız bir savaş var içerde
Asla ama asla dinmeyen
Ama bunlar gelirde geçerde
Sanki bir savaş oluyor
İnsanlar, ço...
Dünyanın bütün nimetleri elinde olsa bile, onları tadabilecek bir ruh gerekir. Çünkü bizi mutlu eden, bir şeyin sahibi olmak değil tadına varabilmektir...
M...
küçükken böyle değildi
ağlamak acıtmazdı
hayaller sonsuzdu
sanki hayat pembeydi
şu an sadece tozum artık
sinekle arkadaşlık kurduğum zamanlar
uzak deği...
Düştü aklımı donduran çiy taneleri
Şimdi her ana onulmaz bir ümitle bakıyorum
Tereddütsüzlüğün ince korkusu yerleşiyor bu kez yüreğime
Kaçtıklarıma yakala...
Şermin, odanın köşesinde duran eski aynaya bakarken kendi yansımasından kaçamıyordu. Ayna, hem kendisini hem de geçmişini gösteriyordu; bakmak istemediği o b...
Bugün yeni bir ömür. Yalnızca yirmi yaşında yeniden doğmuyorsun artık o otobüs sırasında önüne geçen ve yüzlerini saklamaya çalışan iblislere de kızamıyorsun...
Kapı sert bir şekilde çalınmaya devam ediyordu. Üzerimden kaymış yorganı, gözümü açtığımda aramaya başladım. Eşofmanı üzerime çekip kaymış atletimin üstüne b...
Ahmet Ağa, kapıyı çarptığı gibi içeri girdi. Çizmelerinin toprağını bile temizlemeden sert adımlarla masaya yöneldi, üzerindeki ceketi çekip sandalyeye fırla...
Yağmur yağıyor, dinle.
Çatı katında küf kokan bir odada...
Dinle, dinle; çatırdıyor ağaçların kuru dalları.
Duydun mu? Baykuş mu, yoksa evdeki gizemli bir...
İnsanlar neden doğruyu görmez
Ya da görmek mi istemez
Başka söyleyişler boş mu gelir
Ya da inandıkları hoş mu gelir
İşine geldiği gibi davranır in...
Gözyaşlarımın acı tadının tüm çıplaklığıyla karanlığa serildiği, ölü bedenlerin davetkar sofrasında pervasızca ağırlandığı berbat bir düzlükteyim. Aciz beden...
Şenay Keskin, kitapların arasından başını kaldırmadan gözlüklerini düzeltti. Ellerini, sayfaları arasında gezindiği kitabın sararmış kenarlarından çekti, ama...
Soluksuz bir mavinin önünde, çizgisizim.
Kaybettiğim sokaklar arkam da
Geç kaldığım sesler kulağımda,
Gözlerimde ki mavi karanlıkta.
Adım atsam boğlurum....
bi o kadar yakınsın,
bi o kadar uzak,
karşılaşmamız bile, hayli zor bizim..
seni sordum yıldızlara;
dışarısı kaskatı.
rüyalarımda bile yoksun
bu nasıl...
hiç ağlayarak bavul hazırlandın mı
hiç dizlerin titreye titreye markete gittin mi
hiç biri sana emanet oldu mu
ben yaptım
ben gittim
ve oldu
sevdiğim y...
Köyde susuzluk baş göstermişti. Tek bir kuyu vardı ve o da artık yeterince su vermez olmuştu. Günlerdir çatlamış toprakların ortasında suskun bekleyen kuyu, ...
Berduş Hasan, şehirdeki hemen herkesin bildiği ama kimsenin yakından tanımadığı bir figürdü. Elinde eskimiş bir pikap çantası, boynunda ise tuhaf şekilde par...
Şükrü Erbaş'ın aynı adlı şiirinden.
Uzman, köydeki bozuk su düzenini incelemek bahanesiyle birkaç gündür köyde dolaşıyordu. İyi giyimli ama sade görünen hal...
İnsanca avutuyorum kendimi
Ne kadar cani ne kadar gaddarca
Bir hayvanlık suçu benimkisi
Ellerimde su izleri
Akan kan benim değilmiş gibi
Yıkıyorum sessi...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok