Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Bir bardağa su koyun ama haddinden fazla! O bile taşar değil mi ? Bir sınırı vardır canlı cansız her varlığın... Hislerin de fazlasını yürek taşıyamaz. Ne ol...
Hep derim, bilmem kaç kilometre hızla duvara girmişliğin, ama ölmeden oradan sağ çıkıp yaşama devam etmek zorunda olduğumun göstergesiydi biraz bu kayıp. İki...
Herkesin tezgahında aynı postlar.
kavrulmuş yalanlar,
Doğranmış hayal balıkları,
Pazardaki herkes açlıktan bir birine saldırıyor.
Kimi balıklara, kimi ya...
kömürümle ayrıntılarını
boyalarımla canlanmanı görüyorum
kat kat
yavaş yavaş
kazıyorum aklıma her zerreni
bazen beyaz havalarda
içim kapkara olmuş diye...
Bakar Gözler
Siyah, beyazdan ayrılınca o sabah
Kör gözler aydınlandı bir bir
O, kır çiçeklerini selamlamayan
Çocuk naralarına kıvrılmayan
Dalların ve i...
Tanrı geceler koymuş kullarına,
Günahlarına af dilesinler diye.
Sen o geceleri bekle,
Ve otur Tanrı'na dua et,
Seni affedeyim diye.
Ve kim bilir?
Olmay...
Kendimden Hallice- Seni Kimseye Anlatamazdım
Mabel Matiz- Bir Hadise Var
Bu nefret ne zaman her yeri sardı da bir sarmaşık gibi hiçbirimiz göremedik bilmiy...
Klasörlenmiş çok fazla düşünce ve görüntü. Sanırım çok arttı. Beynimde donmalar başladı. Bilirsiniz , bilgisayar gibi.
Tıpkı benim bilgisayarım gibi. Anasay...
Doğanın kollarında bir çocuk olmak isterdim
Suyunu bildiğimden.
Bir bilinmezlik içinde gider
Bildiğimin sanısı.
Yeşillikler görüyorum onların beni mest ...
Yıldızların ışıkları silindi kentlerden
Tanrı dağlarında kaç kış oldu
Kaç seyir değişti sisli göğün altında.
Büyüdü kabuslar,
Duvarlarında kaldı kırmızı ...
Herkesten kaçmıştım da ona yakalanmıştım.
Kapının aralığından aynaya bakan suretini gördüğüm an anlamıştım ve o taze hiçbir şeyin farkında olmayarak saçlar...
Geceler hiç yalan söyler mi insana?
Zifiri dinler mi dilin varmadığı düşleri,
En derin acıları saklar mı Dört duvar,
Peki Gözler?
Anlar mı konuşmada...
Başarılı ilk türk romanı olarak kabul edilmiş eski bir roman.Talat ve Fitnat'ın acılı aşk öyküsü sadeleştirilmiş türkçe ile daha anlaşılır duruma getirilmiş,...
Kitaplıkla mülakatta,
Rastgele açıldı bir sayfa.
Konuşanlar, hayvanattan bir tayfa.
Ceylan öldürdü aslanı.
Karınca ezdi fili.
Balığın oltasına takıldı i...
Bugün benim doğum günüm. Misafirlerim birazdan gelecek. Dile kolay, seksen sene yaşamışım. Şaşırılacak iş doğrusu! Üstelik iki kere doğmuşum. Evet, mübalağas...
Yılın son evreleri,
Ilık bir sonbahar gecesi,
Kafan yine çok karışık.
Eylül ayı seyrediyor seni.
Sokak lambaları birer birer parlıyor.
Gece bir anda içi...
Bir duman al şu sigaradan,
Bir şey anlayayım içtiğim zıkkımdan,
Şaraplık üzümleri sen döv,
Bir ismi olsun içtiğimiz zehrin.
Katlanıyor insan,
En büyük...
Öyle genel bir yalnızlık benimkisi
Kaldırım taşlarının çizgilerine basmadan
Zıplayarak yürümek gece vakti .
Sevdiğim sokak köpeğinin
Yol boyunca takip e...
Var mı bir aşk,
Hiç ölmeyen?
Yaşlanmış bir ağaca kaç fırtına geçirdin diye sorulur mu hiç?
Maviliğinden sıkılmış bir denize boğuldun mu diye sorulur...
Öncelikle bu kitap hakkında daha önce bir inceleme yazmıştım ama bana biraz sığ göründü.
Ben karakteri asla narsist, manüplatif bulmuyorum. Dilerseniz ayrı ...
ben hiçbir hayalin gercek oldugunu görmedim.
hayaller sadece birer avutucu değil mi
tüm bu yazarlar, şairler
hep kandırdı di mi bizi
umut dediler
hayal ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok