Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Tahtadan yerler, kerpiçten duvarlar.
İçi sıcak, dışı buz gibi soğuk olan odalar.
Balkonunda kurulan,lezzetli sofralar.
İçinde konuşulan unutulmaz dedik...
tenha bir geceye bıraktım kalbimi.
susmuş bir sokaktı;
hırçın ayaklarımın
şimdi yana yakıla aradığı.
kaldırım boyu şiirler dizilmişti
kar yağıyor;
ürke...
Yakışmadı çocuk,
sen daha 5 yaşına yeni basmışken
Çiçeklerini ölüme hediye etmeleri yakışmadı.
Hali pür melalinin,
Ahu gözlü annenin saçları arasında sı...
ATTILAR değer kavramını attılar değer verdiğimiz olayları, insanları bakınca huzur bulduğumuz ne varsa attılar.
Değer verdiğimiz ne varsa yıktılar.
Yaktıla...
Counterpoint - Compression
herkesin bildiği bir tuzaktı çabuk dost olduğumuz
ne kadar çabuk tutuştuğumuz çalı idi çırpı idi
sürekli unutabilme yerine bu i...
içimden kalkan naaşlar sözümü buduyor
gölgelerim eğri bu aralar
menekşeleri kirpiklerinden de öpmüyorum ne zamandır
kaşıdıkça yaşamın küstah gövdesini
i...
Ben ki çocukların eline düşen bir mum misali
Ve de hepsi alevimi söndürme peşinde
Söndürüyorlar umarsızca
Tekrar alevlendirmeye çalışıyorlar söndüğüm gibi...
Dönüp baktım, durup şaştım;
İlk gördüğüm, o ağlayan:
Kıyamadığım kızımdın,
Son gördüğüm, şu ağlayan:
Giden sen oldun kadınım.
Güneşi hapsettim içime
Sıcaklığını her an hissedebileyim diye
Bulutları koydum gözlerime
Yağmurlar yağdı bazen göz bebeklerimden
Yıldızlar biriktirdim...
Bakıyorum gökyüzüne, karanlık bugünlerde
Bakıyorum gündüzleri yukarıya
Sabah olan tek şey saatler yalnızca
Bakıyorum ayın olduğu tarafa
Göremiyorum yansı...
siyah beyaz yaşıyorsun beyim,
siyah beyaz!
şu renkli dünyanın orta yerinde,
eşitsizliğin hükmü
mübah kılınmışsa
ucube fanilerin zehri salan
dudak aral...
Firuze,
Seninle geçirdiğim o gecelerin birindeyim.
Oturduğun sandalyede oturmuş
Gözlemlenebilir evreni seyretmekteyim.
Gerçekçi olmak istemiyorum
Seni ...
I. (‘Işk)
Avizeler altında dönen değiliz, kuşlar uyarıyor;
Şamdanlı ellerimize aşk için,
Denizden daha kaç sırrı çalmak gerekiyor?
Vakit geldi, âlem uyan...
yaşamak bir karınca gibi çoğu zaman
yaşamak üstüne hangi ayağın basacağını bilmeden...
içime saplanmış bir acıyı ağırlamakla meşgulüm bu gece
acı benden, ...
ben yazmasam. sen yazmasan. başka nasıl boğulurduk. bu dünya denen çukurda!
bir asırdır tanırım ellerimi.yokluktan doğdular.
şimdi bir şiir tuttursam darıl...
Karda yürüyen bir çift ayak,
bize çok zor görünür,
ıssız, soğuk ve ürkütücü…
herkes kendi gönül mertebesinden seyreder hayatı
kimileri ise o yolcu gibi…
...
taş suskularda büyütüyorum kelimeleri
her seslenişi yosunlardan ayıklıyor ellerim.
yerleşmek istediğim bulutlar var henüz,
dönmemeliyim.
dönersem yağarım...
Yine yağmurlar var gönlümde.
Gözlerim arıyor yine seni.
Sesini duyar gibiyim.
Senden uzakta olunca.
Kuşlar bile unuttular beni.
Şiirler tutsak etti aşkı...
Gri bir şehire benzer gözlerin
Herkesin kendi sancısıyla boğuştuğu
İş çıkışında solmuş ruhlarıyla
Eve dönüyor tüm kalabalık
Buradan bakınca caddeden geçe...
Yaşamıyordum belki de
Anlığına, durgun
Belki de ben hızlıydım
Belki de ben yanlıştım
Hızlı sevdim seni, bir anda
Kaçınılmazdı herşey
Belki de ben haklı...
Kaç gündür yanımdan ayrılmayan yalnızlığı uzun uzun başkalarından dinliyorum. Acaba ne tür bir yalnızlık benimki diye. Eh be neyse ne sonuç olarak uzun zaman...
ey soluğuma soluğunu katanım
geldiysen kalbime üç kez vur
saçlarınla ayaklarınla lavantalarınla teşrif et
altında telef olduğum yükümün ağrısına
gökyüzü...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok