Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Gülümüzü sakladık, yaktık bile
Hem kilitledik evimizi, sırtımıza yıktık
Fanusu kaldırdık, dikeni elimizde
Öptük kokladık da öyle uğurladık
Diktik, boynu...
dolunaylı bir gece
ismini sayıklayarak uyandım
kendime itiraf etmekten korktuğum
gerçeklerim var
bu yüzden
kendimden
sonsuz kaçışlarım
seni
kendime...
Gecelerin keşmekeşliğinden kaçarken tutuldum sana
Bir aydınlıktı sana giden yol, ne kadar çıkmaz olsa da
O kadar yanlış yaptım ki bu günlerde, ne yapsam to...
Sen geçmişe devirdin gözlerini,
Ben senin geleceğine.
Sen güneşini hep onun yüzüne çevirdin,
Ben hep ay karanlığınla kesiştim.
Sonra bir gün bir kaldırım...
Beni bırak,
bardağın dolu tarafından sen bak!
Sigarayı nasıl söndüreceğini bile bilmezken
Tablalara küsmeni gel de herkeslere anlat.
Bantlara sürme yaral...
Söz üzere incinmiş bir
tanrıdan bahsediyorlardı.
Denizlerin daha yeni
deniz olduğu günler
Kısa sürüyordu başkalaşmak
Afrika’da bir zenciydim
Nil gözl...
Bir garip pervaneyim dünyanda.
Kanat çırpmak sesini yaklaştırmıyor artık.
Yağmur her zamankinden buğulu düşüyor ışığına.
Kapılar kapalı
Üç gündür için k...
adın adıma denk geldiğinden beri
karanlıklarımı unutuşum var
sesin var senin
yeni icat edilmiş bir heyecan uyandıran içimde
gülüşün var
fotoğraflarda da...
Söylesene! Hangi ölüm doğurur
Hangi ölüm kendinden bir parça yaşatır
Bencil derler kimseleri, ağlatır
Ağlatmaz da ne yapar ölüm? Yerini mutluluğa bıra...
senin aşkla kesin bir ilgin var.
annenin ilk ninnisi
kardeşinin ilk ağlaması
sokak ortasında gözlerini kapatıp ilk defa sokağın canlılığını fark etmen ve ...
Ellerim bağlı, dilim tutsak
Olmaz mı hayatı biraz geri sarsak?
Bir ağacın kucağında bulsam kendimi
Rüzgar nefesini üflerken yanında götürmese
Hayallerimi...
Rızabey, Yılmaz Erbek, Barış Sitesi,
Doğanlar
Yuvarlak masaların etrafına toplanmış,
Şık takım elbiseli, büyük(!) adamlar.
Sıradaki mucizenin kim olacağı...
Işık yaymadıklarından mı kara diyoruz karadeliklere Allah’ım
Işığım söndü
Tüm savruk gezegenleri içime çeksem şimdi
Sürüklenirdi ölümle tanışıklığım
Süpü...
Bir keresinde ölü falan sayılırım
Daha tam düşmemişim işin içine
Gariban bir neşe tanıyorum
Nisan yağmurlarına benziyor
Kalabalık düşüncenin
Adını ...
Ressamlara örnek olacak yüzün,
Renkleri yüzünde bulacaklar.
Kaç mimar sabahlayacak
Yüzüne bakarak.
Yüzünde bulacaklar Sinan'ın sırrını.
7412 beyit düşec...
Meşe ağacının altındaki
Güneşe har vurup harman savurduğumuz
Günlerin rüyasından uyanıyorum
Aylardan güz
Güzün en üzüntülü hali
Yapraklar kalp sızıları...
Ne ki dünya? Ne ki hayaller?
Ruhum tastamam olmadıktan sonra,
Her biri bambaşka yerlerdeler.
Yoğurmak lazım ruhu mananın mayasıyla,
Alakam yoktur benim ...
Neredesin?
Nice zaman oldu bir kuşun ötüşünü duymayalı
Güneşin sıcaklığı tenimde yok artık
Yağmurlar ise hep beni ıskalıyor
Sevgilim, sen neredesin?
Kuş...
Büyük bahçelerin pelerinleri
altında ve korku düşleri ve yağmur
Yaprak hışırtısına benzeyen sesinde
İsfahan'dan bir tomar kağıt getirmiş, dedem
Ellerimd...
Bir yol akar önümde ve arkamda
İçimde gavur bir karın ağrısı
Dinlediğimdir yaptıklarım
Yaşımdan küçüktür yaş pastalarım
Yazarım ki yaşıtım olsun şiir
Be...
Uyusana uyanmak isteyene kadar,
Ağlasana gözyaşların tükenene kadar.
Kanasana kanın kuruyana kadar,
Haykırsana ses tellerin kopana kadar.
Ulan susmasana ...
Dün gece uzun bir yolculuktan döndüm
evimden ve yaşantımdan yüzlerce kilometre uzaktan
döndüm
yalnız odama döndüğümde yaptığım ilk şey oldu
özgürlüğümü ç...
Yola düştün, hiç arkana bakmadın
Göremiyorum, uzaklaşan sen mi
Yoksa ben miyim?
Ben hep aynı yerdeyim, gitmem
Ben sen miyim?
Nefretim, öfkem var ama
Ça...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok