Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Bir düş kapanına tutsak kaldım, kurtulamıyorum. İçinde kabuslarımla birlikte yaşıyorum. Küçük biblolar resmen gözlerini üzerime dikmişler, ahşaptan dokunuşla...
Ölümünü hatıralara sakladığınız bir insanın telefon numarasıyla rehberde karşılaştığınızda ne yapabilirdiniz ki. Uzun uzun baktıktan sonra ekrana sakladığını...
Ben bir keresinde rüyamda vurulmuştum. Vurulup bir kuşun peşinden koşmuştum. Önce inceden bir yanık hissi, sonrasında sonsuz bir acı.
Ta iliğe kadar.
Dur...
kirpiklerim ve kaşlarım
hala gözümün üstünde
evvelsi gün yaktığın bir tencere yemeğin kokusu hala mutfakta
bir paket sigaram ve bir de kalemim
işte orada...
Bu dumanın getirdiği ölüm kokusu...
Kaç ülke geçti sana ulaşmak için,
Kıtalar ayrılmadan çok önce işlendi ilk cinayet ve pusu
Ölüm her seferinde bir yenil...
Sokak lambası patlamış
Yağmur çiseliyor biraz da
Islanmayı göze aldım, yürüyorum
Belli ki kafamda sessizlikler
Belli ki suskunluklarımı dinliyorum
Yüzle...
Süpür gitsin kırılmış ne varsa
Ha bardakmış ha kalp, ne fark eder?
Hevesler, hayaller, ümitler...
Parçalanmaz mı hepsi aynı şekilde
Düştüklerinde masadan...
Son cümlelerim parıldayan ruhunun şafağında takılı kaldı,
Duygularım dudaklarıma yetişmedi sanırım.
Yarınlarım mutsuzluk dergahında savaşırken,
Bugünlerim...
Bir tür bacaksız örümcek varmış. Bulutlara fırlattığı uzun ve dayanıklı ağlarıyla dilediği gibi uçabilirmiş. Ömrü boyunca hep gökyüzünde yaşamış. Bazen bulut...
Hangisi daha büyük?
Sevgim mi, nefretim mi?
Aydınlık mı yoksa karanlık mı?
Yaşam mı ağır basıyor ruhumda,
Ölüm mü?
O kadar iç içe ki içimde
Birbirine z...
I
Bak ve gör tüm bunları
Sinene çektiğin şeylerin simasını
Alındığın dağları ve ormanlıkları
Postmodern olmakla meşgulken
Ne dördüncü dünya ülkesi ne de...
Günün en derin zamanı,
Karanlık en serin silahıyla geliyor üstümüze...
Biz korkarsak,
Tersyüz olacak tüm dünya.
Anlamayacaklar hiçbir zaman,
Çabası olma...
Şiir gibi yazdım seni kalbime,
Bitmedi, sığdıramadım kalbime,
Bulamadım bir eş güzelliğine,
Kafiye yok o yüzden şiirimde.
Ben seni okudum ömrüm boyunca
...
Noksanlığı hissettiğim zamanlarda
büyülenip değişiyor sokağa bakışım
birdenbire ıslanıyor kaldırım taşları
selamı kesiyorum uçmaktan sıkıldıklarını bildiğ...
Zamanın birinde, zemheri gecelerin saklı renklerinde,
En güzel ölümlerin en acılı dirilişleri olurmuş.
Kanlı ocaklarda pişirilirmiş yemekler,
Yaralı ağız...
Sevgilim,
Uçsuz bucaksız zeytinliklerde
Dolaşmak çekiyor canım
Ve Ege'nin bâkir koylarında
Günbatımını koynunda izlemek
Öyle estetik arzularım vardı
Ge...
Bir dağ önünde soluklanmaya durmuştuk Aykız'la. Çoban vardı, uzaktan uzaktan keçilerine dalmış sigara içiyordu. Bir türkü söylüyordu ama seçememiştim. Galiba...
Ruhlar içinde ruhsuzum
Şavklar içinde şevksizim
Bu sefil hayatın bir parçasıyım
Acı iniltinin ezgisiyim.
Bu gece sadece kendime figanım
Yalnızlık, sürek...
O zaman al hançerini sapla kalbime
Sensiz yaşayabileceğimi düşünüyorsan eğer,
Bir saniye bile tereddüt etme.
Zehir zemberek bakışların kadar acıtmaz beni,...
tozlu bir gece,
ham şarabı buldum bileklerimde.
mahzen saniyesiyle sarsılırken
raflar yıkılıyor, süzülüyor taş zemine
imreniyor sanki cama vuranlara
lal...
Bir gölge, beni takip ediyor
İçerimde bir sıkıntı kol gezerken
*
Dışarıda ahlaksız bir yağmur
ve dibine çökmüşüm karanlığın
bacaklarım uyuşuk
göz...
(9)
Burası dünyanın bir ucu
Herkes farklı bir dilde
Sorsan kalabalığa
Haklı hepsi kendi sesinde
Güldüm yüzlerine karşı
İmkansızdı zaten anlaşmak
Kendi...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok