Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Gidiyor, şaşırdım demeliyim belki de ama şaşırmadım. Onunla aşağıya iniyorum, sanırım yolcu etmek için. Demir kapıyı açmak için sol elimi uzatsam da karşıdan...
bir sancı daha okşuyor yüreğimi
sessizliğin yakıyor avuçlarımı
-sen henüz uzakken ait olduğun kalbe-
senden mahrumken bu gök
bir zehir değil de nedir ten...
Bir sıradanlık insana cinayettir.
Gözün görmediği, kulağın duymadığı.
Herkes tadar ama bilmez, bilemez.
Sıradanlık, umutsuzluğa bir basamaktır.
Çek ipler...
Şimdi
utançtır tanelenen
sarışın çocukların başaklarında.
*
Ovadan
gözü bağlı bir leylak kokusu ovadan
çeviriyor o küçücük güneşimizi.
*
Taşarak evle...
Yırtınırcasına bir çığlık var içinde,
Ama susuyorsun.
Nedeni olmayan bir varlıksın,
Ve asıl inkârın buna.
Ya var olduğunda öleceksen?
Bilmediklerine oy...
Duydukların hoşuna gitmedi ama içimden geçenlerdi bunlar. Zihnimi susturamıyordum. Ve bu ihanet sayılmaz. Çünkü ''kimseyi'' arzulamıyorum. Bir şeyi arzuluyor...
Bekliyorum; hayallerim için, güzel yarınlar için, kendimi bulabilmem için otobüs durağındayım, burası güvenli, hava yağmurlu, bu yağmurda yola çıkamam, kendi...
Sağ elinde bi' ben,
Ama ben değil.
Ağlarken sigara içer,
Bu günler lanetli çocuk.
Olamayacağının korkusu var içinde,
Ne yazık ki öyle olacak, haklısın.
...
Sonsuz bir kış bu sessizlik,
Çok şey anlatır.
Ya durup baktığında ölecekmiş gibi hissediyorsan?
Ama temassız bir son,
Göremezler o derin nefesi.
As...
Kaç kış üst üste görürse görsün
İnsan bahar gelince yine güneşe döner
Yaktığı her ateş sönerse sönsün
Kalan küllerden yeniden yakar
Çünkü yaşamaya yazılm...
Yorgunum
Yorgunluğumun sevilmemek gibi bir anlamı var
Gece olduğu zaman
Adın, kulağımı tırmalar
Üzgünüm
Üzgünlüğümün ihanet gibi bir anlamı var
Gündüz ...
Kayıp bi' adam ve ruhu irin dolu.
Aslında 5 yaşında bir çocuk.
Kapatamaz o büyük lekeyi,
Karnında taşır.
Öldürmüş kendisini cebindeki 10 kuruşla,
Artık...
Bir kaç saniye içerisinde tepe taklak oldu yaşam
Ve tepe taklak oldu insanlar, insanlık ve varlık.
Kimileri uykudaydı bu sırada
Kimileri uyuyabilmek için ...
Bugün bir yaşam buldum az ileride
Ellerinde bir hüner var, bir hüner
Umuda çağırışın çırpınışı...
Koştukça koşuyorum azın ilerisine
Koştukça, uzaklaşıy...
Bilinç dışı evrenlerde süzülürken kütlesiz
Yer çekimine kapılıp ağırlığımı buldum
Beni tutan biraz da bilincimdi şüphesiz
Farkındalık denizinin sığ suyund...
"Neyi bekliyorsun?" dedi bir ses
Bilmiyorum... Bekliyorum... Arıyorum...
"Neyi bekliyorsun?" dedi bir ses
Bekliyorum, dedim sessizce,
Belki de hayatın um...
Bu varoluşun son buluşu
Tahta döşeli sekiz köşeli
Yaratıldığıma karışırken
Belki bir ağacı belki bir çiçeği
Belki börtü böceği
Hiç olmadığım kadar fedak...
Samimi söylüyorum, zırvalamayacağım
Zaten yeterince çekilmez günler
Bir ırmak yokuşunun üstünde giden kağıttan gemi gibi
Hiçbir şey anlamadan yuvarlanıyor...
Her yanımda savaş var
Her yanım kan revan
Gölgelerden kaçıyorum
Gürültünün eşiğindeyim
Sesler yaklaşıyor
Güneyden, batıdan
İçimde hep bir eksiklik
Ruh...
İnsanlar ümitsiz
İnsanlar bıkkın
Baygın bakışlarıyla yürüyorlar sokaklarda.
Kimileri gülümsüyor
Kimileri koşturarak geçiyor önümden.
En çokta çocuklar
...
Zaman eriyip gidiyor avuçlarından,
Aşkın beni sarmışken hücrelerinle.
Lavanta kokulu sargın gecelerden,
İğde kokulu bir güne uyandım gözlerinde...
Firari...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok