Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Ah ne kadar boş bakıyorum eşyalara.
Ah ne kadar boş bakıyorum şu binalara, camilere, yollara ve surlara.
Kim ne düşündü bakarken?
Kim ne düşündü önlerinde...
Gecenin parmak izleri kalıyor alnımın ortasında
Zihnim meşgul karanlığın efsunuyla
Dün geçti, bugün boşluk, yarın şüpheli
Nerede hissettiysem yaşadığımı
...
Biraz kendimden bahsetmek isterim sana
Biraz soluk bakarım hayata, endişeler çevirmiştir her yanımı
Bana baktığında gördüğün renkler bir tür illüzyondur, s...
Bir beğin daha yazısı düğümlü
Evi yokuş, yolu biraz eğimli
Göçtü gitti otuz sekiz doğumlu
Kendi gitti adı baki kalır mı?
Bir fotoğraf, alta ismi yazıldı
...
Şu yükselen medeniyetleri görüyor musun?
Ya da parmağı bal tutmuşların tüketimini?
İşte bunlar, başını eğip vurduğun çekiçlerin eseri.
Senin adına ahkam k...
Kabus parçaları ayıklardı deniz
Yüzüne yükümlü gölgelerden
Şu yıldızı yalın ayak
Günleri doğmayarak
Sırtını duvarlara eş bırakma
Boğazına dikilmiş zehir...
Ellerimde can veriyor nefesimle yarattığım dirilişim
Uzaktı yanıbaşları bize
Uzaktı var etmelerimiz birbirimizi
Yay oku uğurladı
Geriye ben kaldım
Bir d...
bir cinnet ile daire içinde dönüyoruz
ben çocuk şarkıları söylüyorum
bana bir ayna ver
ve her taşın altındaki yüzümü göster bana
ama ne olursun bunu ya...
Güzel cümlelerim bitmiş eyvah! Üstelik hiçbir zaman Pinokyo da olmadım. Gepetto ustam gettoda yaşamadığı için insanları zor bir hayatım olduğuna da inandıram...
Gökten daha kucaklayıcı olmak lüzum etti.
Ve yürek, denizden daha kıpır kıpır.
Ve hatta bir ağaçtan daha da yaşam dolu, boynu bükük hilalden daha da vakur....
“Gözünde şöyle bir sahne canlandır: Gün ortasında bir meydan. İrade tek başına orada duruyor.”
Kitabın ilk cümlesiydi bu. Ne kadar çarpıcı! Gerçekler hep ç...
bir kız çocuğu
5 yaşında bir kız çocuğu
oyunlar oynattırdı hayat ona
masum sandığı
evcilik oyunları
13’ünde vurgun yedi kalbi
nefret etti önce
kabu...
Muhsin’den yedi yüz lira borç istedim bugün.
Amacım, zulmü kökünden kazımaktı.
Muhsin döndü, bana bi baktı.
O bakışı görmeliydiniz.
O bakışı ekonomi baka...
İnsanların yapmacıklığı yoruyor beni.
Atılan kahkahaların tizliğine öfkeliyim.
Saatlerce konuşuyorlar.
Kurulan cümlelerin anlamdan yoksun oluşuna öfkeliyi...
Gömlek beyazından,
Ceket de siyahından.
Sakala ustura,
Alta da kundura.
Biri fotoğrafımı çekse
Ve cennete gönderse.
Dayım görse derdi ki:
Yeğen, çok y...
Bağdaş kurmuş karşımda otururken memeleri gözükür memleketimin
Akşam oldu, ayaz çöktü soframıza
Tencereyi ne kadar kaynatsam da
Kuru bir kalabalık diyetim...
Serumumda akıyor zaman
Saatimin akrebi dolanıyor damarlarımda.
Vakit burada yok...
Artık çok uzaklarda!
Yaralara yaramıyor merhem.
Söyleyin, hangi ölümü...
Senin için güzel olduğunu düşündüğün bir müzik duyduğunda nasıl ki mutlu oluyor ve içinden dans etmek geliyorsa; aynı şekilde melankolik, karamsar bir müzik ...
Acıtmadan alın üstümdeki dikenleri.
Yaram var, daha da kanatmayın.
Daha dün ruhumu çaldılar
Bugünümü hurdacıya satmayın!
Raflardaki yerimi açın,
Geri dö...
Eşsiz bir senfoninin içindeyim,
Keman yayları duygularıma eşlik ediyor.
Aşkın ve acının izinden gidiyor.
Her bir tel yüreğimin en derininde,
Kayıpları...
Hüzünlü bir peygamberin
gözyaşı kadar masum bir gecede
ben dâhil yüzlerce müntehir
senin için kızıl nehirler yarattık.
Ziyankâr tebessümlerinin
parçalad...
Beklemekle devam etmek arasında koşturup duruyor insan. Ne yapacağını bilemiyor. Öylece mekik dokuyor sadece. Ne yana dönse acı, keskin bir bıçak gibi batıyo...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok