Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
İnsanlar. İnsanları sevmek gerek. İnsanlar hayranlık duyulacak yaratıklardır. Kusmak istiyorum... Ve birden tamam işte. Bulantı.
plastik makyajların ardında ikircikli gülüşler
bu baloya ben de davetliyim
paltomu giymeden taktım en nahoş ve en nadide suratımı
kapıda boynu uzun zürafa...
Körpe bir tomurcuktum ben. Avuçlarında açmayı düşleyen. Gonca kokulu hülyalarım vardı senin için. Erişip açacak, sana sırlarımı fısıldayacaktım. Anlatacaktım...
Korku kaybol
Ben kaybolmadan sen yok ol
Beni bırak onu al
İncelik göstermiyor bu kez yüreğim
Çıkmasınlar karşısına incitiyor
Ellerim buz kesiyor
Hep ko...
Koyun mu olmak lazım?
Ya da koyunları saymak
Keçileri de kaçırmış olabilirim
Lakin konumuz bu değil.
Konuğumuz kimdi sahi
Boş kalan kalplerimizin?
Ben ...
Nasıldır gece vakti kapılmak düşlere, düşündükçe ayrı bir düşlemek çocukluğunu. Zaman eskitemiyor hissettiklerini. Çocukluğum, nedeni bilinmez, hep bir gözya...
Kaç kişi alır bir tabut
Kaç omuzla taşınır hayat dolu tabut
Kaç çığlıkla çınlar ölünün kulakları
Kaç gözyaşıyla sulanır çiçekleri
Kaç buse ile geri gelir...
Sana bir mucize, bir delil, bir peygamber; Muhammet, İsa yahut Ali’yi gönder demeyeceğim. Aşktan uzak ama sabilere bağlı bir ruhu taşıyan bedenimi Meryem'le ...
Kuşluk vakti neredeyse çıkmak üzereydi. Az sonra iki genç gelecek, kıraathanedeki yerlerini alacaklardı. Tabiatın kaidesi gibi bir şeydi bu. Her gün tam kuşl...
Daha önce hiç yazarlık düşünmemişti. Neler yazabilirdi? Hayatında kayda değer ne vardı ki? Her şeyi anlamsız buluyordu. Ufak tefek anlamsız bilgiler ile kend...
"Sonsuz başsız bir şey biliyor musun?"
"Biz."
Aynaya baktığımda yüzümü bile görmek istemiyorum.
Gözle görülemeyecek kadar, üzerine basıldığında acıtamayac...
tüketiyorum kafası güzel günleri
mülteci hisler meyhanesinde
içiyorum ölü uyandıran içkisini
yas tutar gibi düğün evinde...
günde üç öğün seni düşlüyorum...
Göğü yırtıyorum ellerimle
Yalansız çocuklara bulutlardan entariler dikiyorum
Güneş doğrayıp kaplara köpekleri, kedileri besliyorum
Madem aynı gökyüzü altı...
“Ne olmuştu da, ‘Seninle dünyanın her yerine gelirim.’ diyen Müzeyyen, durduğu yerden çekip gitmelere başlamıştı.”
Yarım kalmışlık hissini buram buram hisse...
Günün birinde iri yapılı fakat küçük yaşlı sarman bir kedi, kırmızı ve on katlı bir apartmanın dokuzuncu katındaki dairesinin yangın merdiveni ile kesişik ba...
Bencilliğe varacak kadar kendini düşünmek de, benliğini kaybedecek kadar başkalarında kaybolmak da zarar verir insana. Bazı şeylerin ortasını bulmak gerekir ...
duvarlar ördük, son umutlara karşı
ve birbirimize karıştık karşılıklı.
hedef kalpler, silahın ise acı.
hiç de teğet geçmedi sözlerin,
hepsi mi yaralayıcı...
Çanlar kimin için çalıyor efruz
Gaipten mi yoksa galipten mi geliyor bu ses
Efruz gömeceğim kendimi
Gömeceğim de
Işıkları yansımayan şehirlerin toprağı
...
Evvelâ tarumar düşüncelerim ve hissettiklerim dışarıya çıkmak için ne zaman zorlasa göğsümü; ivedilikle kalemime sarılırdım. Bozuk el yazımla bu sarı sayfala...
İçinden, kendisiyle konuşmaya başladı. "Susturulduğun her an için," diyerek sert bir adım attı. "Ağlamak isterken gözyaşlarımı sildikleri için," Tekrar sert ...
Kimliksiz olmayı diledim bir anlığına.
Akışına bıraktım da, ipleri gevşetemedim galiba. Kırmamak, incitmemek için uğraşırken fazlasıyla, fazlasıyla kırdım....
Öyle çok özledim ki,
Bir sese öyle hasretim ki
Sonsuzluğa uğurlayamadım hislerimi
Gecem gündüze karıştı oysa ki.
Uyusam şimdi düşlerde, gerçeği görmeden
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok