Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Kadın uyandı. İçine çekildiği, hatırlamadığı o rüyalardan birini mi görmüştü? En son canı bir şeye mi sıkkındı da böyle huzursuzdu? Açıklayamadığı bu gerginl...
Unutulmamışlar vardır herkes için, unutulmuşluktan haberli...
İhanetin gizinde saklanarak unutulmamışlık, her ihanette aşksızlıktır kendine yaptığın acıma. ...
Yaşamak çok garip bir kavram değil mi? Hayattasın, nefes alıyorsun. Ama sürekli şikayetçisin. Yapamadıklarından, yapamayacaklarından, insanların sana yaptıkl...
Ne acımasızsınız,
aynada gördüğüm
en güzel kadını kırdınız.
İçindeki kız çocuğunu,
Kırmızı kurdelesiyle görmemiş miydiniz?
Al yanaklı gülüşü ne tatlıydı...
yukarıya kaldırıyorsun yorgun başını
göz göze geldiğin
gökyüzünün o soluk grisi
içine çektiğinin dumanın ikizi
göz kapaklarının titreyişi
yanaklarına dö...
Bir çocuk tanıdım.
Prangalanmış kalbi,
Kaderden ileriye gidememiş geçmişi,
Yedi yerinden terk etmiş bir şehri.
Bıraksalar terk ettiği yerde kalmazdı belk...
Bazen kusursuz bir huzur hissine kapıldığı olurdu. Donne'un sözleri ona kusursuz görünüyordu: "Çünkü ben ölü olan her şeyim/ Aşkın içinde yeni bir simya yoğu...
Değişti tekerrürler;
Maviden siyaha,
Soğuktan sıcağa...
Dokunup ruhuma,
İşte bir kez daha.
Utanmaz bir yaşamak,
Umarsız bir uyumak,
Umursuz bir alışma...
Geçmiş sıkıntılarımı yazdığım notları okurken o sıkıntılar ne kadar da uzak ve benden bağımsız geldiler. Sanki o duyguları ben yaşamamışım ve üzülen ben olma...
Yoğun bir şekilde yağan karın
Ortasında kalakaldım
Geçmişim buzlanmış
Geleceğim kapanmanın eşiğinde
Buzun ardında
Beni bekleyen biri var
Eskide kalmış
...
Oyun 1: Sahne 5
Yeni bir sahne,
Biri acı çekiyor.
Ona yardım edecek olan tanrı mı?
Yoksa yanından geçip giden şu kalabalık mı?
İkisi de değil.
...
"Nostalgie", tanımlaması her ne kadar Fransızlar için özellikle Birinci Dünya Savaşı sonrasının getirdiği buhranlar ile -ki bu buhranlar ve bunalımlar tüm dü...
Elimdeki plağı pikaba dikkatlice yerleştirdim. İğnesini de usulca plağa dokundurduğumda cızırtılı bir ses evi doldurmaya başladı. Ağır aksak balkona doğru yü...
Kafamı kaldırdım ve bardaktan boşanırcasına yağan yağmura baktım. Yeryüzündeki her şey, üzerlerine değen damlalarla hayat buluyordu sanki. Gözlerimi kapattım...
Eskitilmiş bir oyunun genişleyen sonundayım.
Yaşayabileceğim her şeyi yaşadım. Vaktinden çok önce tamamlandım. Çok geç başladı ve çok erken bitti. Çok yoğun...
Sana neler söyleyeceğimi bilmiyorum. Ne derim, nasıl anlatırım inan çok zor. Pişmanlıklarımı mı söylesem, mahcubiyetimi mi? Fedakarlıklarından mı bahsetsem, ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok