Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Karanlığı vardı yüzünün
Öptüğüm sanrılarla
Rutubetli bir yalnızlık vardı
Üşürdüm
Çekinik davranırdın
Dudaklarıma ölüm kalım emri
Verilmişti nedens...
sen her zaman duruyorsun
yerleştirilmiş vazo gibi
köşede
saklı bir el çıkıyor
ardından
ağzın üçgen biçiminde
gözlerin kare
perdelerini kapatmışken
...
Ruhum, hayatı tutan ellerim
Sen bu kadar kara,
Bu kadar gece olamazsın
Suyun dinçliği yok üzerinde
Güneşin pırıltıları
Ve
Eski kokun
Artık sevmek renk...
Bir ıssız sahil kıyısı kasabasıdır aşkın.
Yolcusu vardır hancısı yoktur sevgilim.
Yağmurlu günlerde adını geçirmek.
Sırılsıklam kala kalmaktır orta yerde....
Bir bayram sabahı Süleymaniye'de,
Kanatlarında hüzün bekleşir kuşlar.
Gariplerin yaslı gönlünde özlem,
Umutla yollarda bekleşir kuşlar.
Eski tasta ihtiya...
gün,
benim için
farklı bir gün değil.
bugün de yenildim.
bu yüzden kaçmayı denedim.
her gün ara vermeden,
durmak bilmeden
yaşamaktan yoruldum.
yoruld...
Başım sıkıştığında döner bakarım ardıma
Neyi bıraktım kendimden
Ve ne taşıyorum dünden diye
Bazen çabalamak boşuna gelir
Bazen yol bellidir, yolcu bellid...
Önce karanlık vardı, bir tek ben alemde sanki,
Sessiz çığlıkların ardına sığındığım korkulardan,
Soğuk vardı, ayaz geceden saklandığım kendi içime,
Yol...
İlk aşk, baharın taze tomurcuğu gibi,
Gözlerde parlayan masumiyetin izi.
Kalplerde bir meltem, ruhlarda bir çiçek,
Sevgiyle dolup taşan, huzurlu bir rüya....
Doldurdum insanlar dolusu odalar
Biri dahi delip geçemedi yalnızlığın saltanatını
Başkaldırdığım, saldırdığım korkular
Divan durdu, bastırdı feryadımı
Me...
İçimdeki asiye atılı tokatlardan
Nasırlaştı ellerim
Gayrı içimde uysal bir çocuk
Ve şimdi ellerim asi
Gelincik çizmek istiyor elim gelincik gelincikle...
Athena'nın güzel parçası
Ah benim güzel zeytinim
Benim barışımın kutsalı
Ah benim güzel zeytinim.
Sen ki şifasın sen ki devasın
Gökkubbeyi sarsın yaprak...
Gece bir çivi daha çakarken tabutuma
Peygamberi kapına bekçi olarak yolladım
Asra düşen bir aşk haberiydi
Kameri bir aydınlıkla gökyüzüne sığınan
İçimde ...
Tek olunca mı yoksa,
İki kalbin birleştiği zaman mı,
İnsan daha fazla sever?
Kalp kalbe karşıyken mi,
Yoksa kalpler birleştiğinde mi,
Adına aşk denir bu...
maalesef hatırladığımız gibi değil
aşındırdığımız sokaklar
yıldızlar yalnızca bir süs iken
gözlerimiz aydınlatırdı köşeleri
umut gibi doğardı şafaklara
...
Radyoları erimiş köy ağızlarında
Şehirli lastik izleri görürür her daim
Ilık bir bulut kopar gökyüzünden, düşer
Tarlada uyuyan çoçuğun uykulu ağzına
Başl...
Birazdan kapı çalar, gelirim belki.
Belki…
Zahmet etme, telaş etme,
Hesap etme gelişimi
Ansızın gelirim belki
Ansızım, misafir gibi…
Belki sabahın erk...
Ne yer ne de göktür
bulabildiğim seni
gözlerimi kaçırırken
seyrettiğim, öpüşlerindesin
kıskandığım her bir aşığın
ben bir çınarın yaprağıyım
körfezden küçük bir göl kıyısında
güzün gelişini ilk ben fark ederim
gözleri dolu bulutu ilk ben görürüm
benim rengim o bulutu...
çince öğrensem
everest'e tırmanıp
ateşi ben çalsam
ömrüm prometheus olsa
seni sevmek her zaman
daha yıpratıcı olacak..
Nedir şiir?
Boşluğu ıskalayan kelimeler bütünü mü?
Manasızlığın derin uçurumundan insanı aşağı iten afilli sözcükler yığını mı?
Evet görüldüğü üzere 'şiir...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok