Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
İlk şiirim misâli,
Hayatla bir türlü tutturamadığım frekans gibi.
Hem, neden ölür ki biri?
Bu berbat hayata neden yumar gözlerini?
Sâhi neden yummasın ki...
dar vakitlere,
büyük hayaller sığdırmaya çalıştınız
akıllara beklentiler yer etti.
sevgiler, sürgün olmadığı vakit
kalpler, köhne olmadığı vakit
şen olu...
Oldum aşkımdan meftune
Sanki bir deli divane
Bilmem ki yorsam mı bunu hayre
Boş ver gönül sev sade
Ne diyorsun emre etme
Delirdin sende iyice
Gel artık...
Yeşil yürüyüşler yaparken mavi hayaller kuruyorum
Avucumdan kıyamadığım çiçeklerin gölgeleri dökülüyor
İçimden huzursuzluk iplik iplik sökülüyor
Ve işte ...
Üzerimden yüz yıl geçti sevgilim
Ve ben bir elmaya karanfil bezemekle kaldım.
Y ü z y ı l geçti üzerimizden
Ve ben baş ucumda tanıdık bir kahırla
Oturup ...
Şehirler geçiyor önümden.
Yolları uzaklara çağıran sokaklar...
Eski bir tramvaydayım.
Biletlerim kesilmemiş hayattan.
Rüzgarlar vuruyor ıslak pencerelere...
Emeğin adı bu topraklarda kadın diye okunur.
Beşikten mezara değin...
Bir merhabası yeter günün aydınlığına.
İlaçtır her yaraya
Acıya, kahıra, hazana
Gö...
bir mayıs ayrılığıydı ruhumu gölgeleyen
ve bir masum buseydi aklımı çelen
ne var ki çok geçmedi
benliğimde ansızın bir gürültü koptu
meğerse biçare bir ...
Ruhum, anlamı dipsiz ve derin bir mücadeleyi temsilen yaşıyor
Dudaklarım ruhumu ıslıklıyor
İçimdeki kuyu en afili ışıkları dahi söndürüyor
Göğsümün orta y...
Daha fazla dayanamayacaktım belliydi
Bir yaz gecesi açtığım pencereden giremeyen rüzgar
İçimi arşınlıyordu
Bu yaşadığım ayı silebilsem hayatımdan
Bu ay i...
Ruhumun ne derece bir cesede dönüştüğü
tartışılır oldu yıllardır
Baksanız, ki ne kadar istesemeseniz de
Göreceksiz bir katilden
Kalpazandan ibaret olduğu...
Yargıçların omuzlarında duran yataklarda uykuya dalıyorum
Gergeflerinden sanat fışkıran kararlarım hesaba çekiliyor
Betondan ruhumun hançer izleriyle çizil...
Bütün kırgınlıkların yanında
Dağ gibi heybetiyle duran bir gün
Bugün kalbimin zincirinin
Kopup parçalandığını hissettim
Kalbimdeki güvercinlerin
Son nef...
Kendimi en çok sana yakıştırdım,
Sonra yavaş yavaş alıştırdım.
Telaşlı bir halin vardı
Hep son an’da yetişen
Ben de o son an’da yetiştim
Yetiştim, en ço...
Göğüs kafesine bir dinazor oturur.
Ne sesin çıkar bağırmak için,
Ne de bir kıpırtı olur kirpiklerinde.
Kendine yukardan bakarsın ,acımaklı,
Aşağıda kalan...
Gönlüm gibisin.
Ne kar beyazsın, ne sonbahar,
Ne çiçek açarsın, ne de güneşin ısıtır,
Çamurlu, soğuk ve acımasızlıklarla dolusun.
İstanbuldan daha adisin...
Tarih notlar düşmüş bugün...
Bugün tozlarına dokunmuşum tüm anıların
Küçük kuru bir çiçek,
Eski, anne kokan kırmızı bir ruj...
Bahçemizdeki oyunlardan ka...
Nasılsın deme
Bana lazım olmayan bir ölümün perdelerini araladı gözlerin
Kaçmış ince siyah çorabın
Sokaklarımda yankılanan topuklularının sesi
Bir kanser...
Olur ya her şey yolunda giderken
Birden ışıklar patlar gözünüzde,
Ama öyle şatafatlı değildir,
Belki en özel anıları, belki en acı anıları sererler önüne...
güz müdür bu vakitsiz gelen
ayrılık mıdır ruhlarımıza zehir gibi sızan
ey canımdan can sevgili
oysaki senin tek bir gözyaşındır
beni kederden kedere s...
Işık için elektrik bekleyen ampül.
Onu dağ etsin diye yüksekleri sayan kara parçası.
Kahve için su, tatlı için şeker değildim ben sana.
Suya karışan kar g...
Ekoseli bir koltuk, gri hatırlıyorum onu,
Bilmezdim üzerinde ki renklerin ismini.
Ne anlattığını bilmediğim haber bültenleri,
Çay içilir yemekler yenir,
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok