Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Orada mısın?
Aramızda iki metre var
Bedenimi, armağanınla ağacın köklerine karıştırmışsın.
Pek az zaman kaldı.
Orada mısın?
Atamadığım kahkahaları duyuy...
af buyurun paşam
siz hangi telin çığlığısınız?
uzun zamandır seçmiyor gözüm
kalbimde katarakt var
hadi yarım hikayeler yazalım
tekerrüre sadakatimiz tar...
siyah çatıların üzerinden
her adımda irtifa kaybeden vertigoyla
şehrin üstüne bulut gibi çöküyor sessizlik
aradığım yer burası mı?
zafere ulaşacak askerl...
Olur ya,
Bazen bir parçamız noksandır da
Tamamlamaya niyetleniriz.
Nedir, nedendir, nerededir bir türlü bilemeyiz.
Nihal Atsız 'Deli Kurt' adlı kitabınd...
Çatınca kaşlarını gece
Döndüm yüzümü pencerene
Annem sağına yat derdi
Hem seni izlerdim
Hem annemi dinlerdim
Ademlerden Havvalara Havvalardan çamurlara dizgin seyrek yağmurlara
Omurgasına nur üflemiş kadınlara
Hikayem herkesedir
Bilhassa suratında kan pençesi ola...
Bu böyle olmaz.
Nefesim kesiliyor. Boğazım düğümleniyor. Kendi enkazından sağ ama salim olmadan çıkan karıncalar gibiyim. Sanki evimi yıkmışlar, her şeyimi ...
Eskiden çok hayal kurardım
Gökyüzünü seyrederken
Fonda çalan müzik eşliğinde
Yeni dünyalar kurardım kendime
Ağaçlar, kuşlar, denizler, her ne istersen
İ...
90’lardan kalma bir hüzün var üzerimde
Ne zaman zikretsem
Gökyüzü ağlıyor için için
Bu şehirde de tutunamadı yüreğim
Gidilecek yollara bakarak geçiyor za...
Hatırlamak
Dünyayı hatırlamak
Anadolunun köylerine arkadaş olmak
Sevda yükü bu.
Kızgınlık,
Kırgınlık,
Ve
Hâlâ!
Cehennem ateşi bu.
Cümleler, kelimele...
Gülümsemeli insan,
Kimi zaman bir kar tanesinin yarattığı sıcak soğukluğa
Kimi zamansa öten bir kuşa
Yahut denizin içinde bir görünüp bir kaybolan yorgun ...
ya sonradan ya da oradan geçerken
başlaması bile mucize olan
sorguladığım her neden sessizlikle anlamlandırılmış,
bilmem şimdi bu aşk uğruna kaç canım kal...
onlar suratımıza tükürürken bol balgamlı yapamazsınları
ve savururken nefretle bilenmiş tuj bıçakalarını
biz, sırtımız çimde, gözlerimizi bulutlara kırpışt...
Rabb Ademi yarattı
Avucunda kan, kalbinde
Kötülükle bir parça
Baba gerek görmedi kullanmaya ama
Geçti bunlar babadan oğul'a
Yayıldı Kabil'in hanedanı d...
Seni özlüyorum
Ayağımdaki prangaları çıkartıp deli gibi koşarken yalın ayak
Yarı çıplak üşüyorum
Saniye başı geri dönüşleri var aklımın
Yarım aklımın...
Hayat iki tepe arasında geçen süredir,
bir tepeden diğerine,
yokuş üstüne yokuş,
sanma ki tepenin sonu iniş,
yine yokuş hep yokuş,
hafifleyen ayaklar,
...
Çökerken yine dert başıma
Bakma sen benim gözyaşıma
Kan değse yüzüme, kaşıma,
Ölmem! Müsterih olasın.
Kırılsa gonca gövdesinden
Dağların o gür sesinden
...
Sana isteyip de söyleyemediklerim yerine
Adının ilk iki harfini alıp asmak isterdim göğe
Ki tam ortasından bir harfi alıp
Bu meseleyi kısa yoldan hallede...
Hüznü asmışlar yüzüne, yüzün çökmüş
Görüyorum, söndürmüşler gözlerindeki ışığı
Karanlık hiç yakışmamış gözlerine
Bir mum yak, umut yolunu bulamaz karanlık...
Neden hep böyle berbat olur hayat?
Kaçarım, koşarım, yok olurum,
Bulanır zihnim,
geleceğim.
Neden hep böyle üzülür insan?
Üzlürüm, ağlarım, mahvolurum,
...
görüyorsun ki bir fırtına sesini yükseltiyor,
duymamak bir tercih meselesine dönüşüyor
ama kulak asmamak imkansız.
saçlarını oradan oraya savuran
parampa...
çok içselleştirdiğimiz ütopik
bir hikaye gibi duruyor adın ve adım,
kafdağıʼnın bilmem kaç metre yukarılarında
dönülmez şimdi gidilen yokuşlu yollar
döne...
birdenbire olmuyor hiçbir şey
mevsimler yavaş yavaş deviniyor
gün yavaşça gece oluyor
hızımız öznelimiz
zaman kayış gibi uzuyor
kimse yetişmek, durmak z...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok