Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Bir gülücük belirdi
Pamuktan yapılmış yüzünde
Elinle parmağımı tuttun
Gülümseyip bir ses çıkardın
Oysa annenin ya da babanın
Tutmalıydın elinden
Savaş ...
Kırıldık
Dağıldık
Hüzün dolu yağmurlarla ıslandık
Sert dalgalara direndik
Koca fırtınalar atlattık
Geceden kara günlere katlandık
Yorulduk
Bıktık
Aş...
Hepimiz ne kadar yapılıyorsak
O kadar yerinden oynuyoruz
Kaldırım taşları bu yüzden vardır
Yapılımın hatırlattığı bozucu güç
Yaratımın eriştiği döngü
...
Ah benim üzeri yosun tutmuş ruhum
Şımartılmamış, sevgiye aç özüm
Sensin benim uğruna çalıştığım
Ben seni doyurmak için çırpınıyorum
Ah benim yetim kalmış...
Bir şeylerin,
Hep bir şeyleri eksik senden.
Kokunu çalan bile var,
Bakışların eksik, sen eksik.
Tanrı yaratmış güzelliği,
Elime saydıklarında sen eksik...
Karanlığı vardı yüzünün
Öptüğüm sanrılarla
Rutubetli bir yalnızlık vardı
Üşürdüm
Çekinik davranırdın
Dudaklarıma ölüm kalım emri
Verilmişti nedens...
sen her zaman duruyorsun
yerleştirilmiş vazo gibi
köşede
saklı bir el çıkıyor
ardından
ağzın üçgen biçiminde
gözlerin kare
perdelerini kapatmışken
...
Ruhum, hayatı tutan ellerim
Sen bu kadar kara,
Bu kadar gece olamazsın
Suyun dinçliği yok üzerinde
Güneşin pırıltıları
Ve
Eski kokun
Artık sevmek renk...
Bir ıssız sahil kıyısı kasabasıdır aşkın.
Yolcusu vardır hancısı yoktur sevgilim.
Yağmurlu günlerde adını geçirmek.
Sırılsıklam kala kalmaktır orta yerde....
Bir bayram sabahı Süleymaniye'de,
Kanatlarında hüzün bekleşir kuşlar.
Gariplerin yaslı gönlünde özlem,
Umutla yollarda bekleşir kuşlar.
Eski tasta ihtiya...
gün,
benim için
farklı bir gün değil.
bugün de yenildim.
bu yüzden kaçmayı denedim.
her gün ara vermeden,
durmak bilmeden
yaşamaktan yoruldum.
yoruld...
Başım sıkıştığında döner bakarım ardıma
Neyi bıraktım kendimden
Ve ne taşıyorum dünden diye
Bazen çabalamak boşuna gelir
Bazen yol bellidir, yolcu bellid...
İlk aşk, baharın taze tomurcuğu gibi,
Gözlerde parlayan masumiyetin izi.
Kalplerde bir meltem, ruhlarda bir çiçek,
Sevgiyle dolup taşan, huzurlu bir rüya....
Doldurdum insanlar dolusu odalar
Biri dahi delip geçemedi yalnızlığın saltanatını
Başkaldırdığım, saldırdığım korkular
Divan durdu, bastırdı feryadımı
Me...
İçimdeki asiye atılı tokatlardan
Nasırlaştı ellerim
Gayrı içimde uysal bir çocuk
Ve şimdi ellerim asi
Gelincik çizmek istiyor elim gelincik gelincikle...
Athena'nın güzel parçası
Ah benim güzel zeytinim
Benim barışımın kutsalı
Ah benim güzel zeytinim.
Sen ki şifasın sen ki devasın
Gökkubbeyi sarsın yaprak...
Gece bir çivi daha çakarken tabutuma
Peygamberi kapına bekçi olarak yolladım
Asra düşen bir aşk haberiydi
Kameri bir aydınlıkla gökyüzüne sığınan
İçimde ...
Tek olunca mı yoksa,
İki kalbin birleştiği zaman mı,
İnsan daha fazla sever?
Kalp kalbe karşıyken mi,
Yoksa kalpler birleştiğinde mi,
Adına aşk denir bu...
maalesef hatırladığımız gibi değil
aşındırdığımız sokaklar
yıldızlar yalnızca bir süs iken
gözlerimiz aydınlatırdı köşeleri
umut gibi doğardı şafaklara
...
Radyoları erimiş köy ağızlarında
Şehirli lastik izleri görürür her daim
Ilık bir bulut kopar gökyüzünden, düşer
Tarlada uyuyan çoçuğun uykulu ağzına
Başl...
Birazdan kapı çalar, gelirim belki.
Belki…
Zahmet etme, telaş etme,
Hesap etme gelişimi
Ansızın gelirim belki
Ansızım, misafir gibi…
Belki sabahın erk...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok