Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Veda ediyorum bu gece, onlarca hoş bulmuşluğa inat.
Öylece sade ve basit kalmış anılarım,
sanki biraz da yarım.
İçimde bir bir öldürdüğüm her şeyden so...
Fırat'la Dicle arasındayım
Sahipsiz mezarlar üstündeyim
Bir yanımı sel yutar
Bir yanım çöldür benim
Güneşin kızıllığıyla boyanır
Evlerin damları
Burala...
Yarın öleceğini unutarak uçamıyorsun kelebek olunca. Şuursuzca, kaygısızca sadece bugüne odaklanamıyorsun. Geçip gidiyorsun dalların arasından, aşağıda gördü...
Bazen, bazen oluyor ki, dedim ona, içimde bir kuş var, alıp eline vermek istiyorum. Söylediğim her söz, sabah serini yaptığım tüm bu hayatı sevme yürüyüşleri...
bu reddedişle
bir sözlükle anız yakmak birdir gelecekte
kahramanım, öylesine ordan geçen biriydi
gömleyi ütüsüz olsa görmeyecektim
yani
-anlam yüklemeyi...
Beyaz bir perde çekti önce
Önüne de küçük bir tabure
Arkasında kaldırılmış bir çerçevenin yarım kalmış duvar eskizi
Kimdi giden
Çok mu oldu gideli
Otu...
Gelip sahile konarken her kuğu
Gerdanı mor bir deniz kabuğu,
Maziye götürüyor beni.
Mesela çıplak bir yaz gecesinde
Elini tutarken hani
Nasıl da izlerd...
Yüklen üzerime doğru;
kibrimin kabaran yerlerine yeşil çal
soluyayım göğsüme bastırdıkça
maviliğin gözlerimde bıraktığı yansımayı
Sokul geceye parmakla...
Hiçbir zaman yaşında olmayan çocuk
O hep sekiz yaşımda
Konuşmuş kokuşmuş ertelenmiş
Hep sızlayan yarası olan çocuk
Sığmaz, yutkunulmaz, ötelenmiş
İtilen...
Aptal telefonun beynime çivi çakan sesi ile açıyorum gözlerimi. Birden doğruluyorum, masanın üzerinde duran sigaradan bir dal yakıp balkona atıyorum kendimi....
Dünyada yedi milyardan fazla insan var. İnternetin yalancısıyım, tek tek saymadım. Canına yandığımın çekik gözlüleri yaktı bizi yine. Yarasa diyorlar, yemişl...
Bana her gelişin gitmişliklerinin taziyesi
Ardından kaldırdığım bunca cenazenin
Haksız hak sahibi kapımda dikilen diri bedenin
Dualar okurken çıkıyorsun ...
Sonumuzu önceden planlamıştım:
Mezarlarımızın içinde uzanıyorduk ve dokunuşların kaburgalarımı kırıyordu
Ben senin boğulduğunu millerce öteden hissediyordu...
İkinci denememde doğru anahtarı bulup kilide yerleştirdim. Kapı gıcırdayarak açıldı. Bir süre öylece baktım beni karşılayan karanlığa. Yalnız yaşayanların aş...
Ben öldüm. Daha ismi tam olarak konulamamış bir hastalıktan öldüm. Bilir misiniz ben de severdim sizin gibi çiçekler koklamayı, aylak gibi dolaşmayı; kuşları...
Bu dünyada hep mart ayını yaşıyorum ben. Gönlümü insanlara açmak için pervane olsam da bir buluttan nem kapıyorlar. Mart ayının güneşi gibi bir bulutta içimi...
Sana ait bir kent var, görüyorum
Uçsuz bucaksız surların yutup da sindiremediği Asırlar öncesinden acıların uğrak yeri
Trenlerin yolunun dahi kesişmediği
...
92'li zamanlar. Biz altı yüz yürek
Biz demir bilek
Adım attıkça o dağa,
Dönüp son kez baktık Karabağa.
Anam öldü önce, sonra babamı götürdüler
Yırtıldı ...
Sevgim
Susar ve düşünür uzaktaki ölümleri,
Onların kederli düşüncelerini.
Bir çok kişiye sundum kendisini,
Kimse istemedi onu sahiplenmeyi.
Satılığa ...
Ve güneşin ışığı penceremde belirdi.
Bazen ışık şiddetli, bazen şiddetsiz.
Yanımda avuçlarımın içinde sevda.
İzlemelere doyamazsın.
Sessiz sedasız.
Yan...
Bozkırın ortasında, çayır çekirgeleri ve cırcır böcekleri sızlanırcasına ıssızlığa aitlik çığlıkları atıyorlar.
Önümdeki ateşi geçici olduğu belli, öfkeli r...
Yılların yorgunluğu yansımış gözlerine
Ağır bir bulut
Döküldü dökülecek
Yüzündeki hüznü söküp at çocuk
Vakit üzülmek vakti değil
Korkak birinin traj...
Yorgunluğu sürdürüyorum, yaşamı değil
Yakasız bir zaman
Hiçbir şey kalmadı bir araya gelecek
Birbirinden bağımsız tükeniyor her şey
Meltemmiş, poyrazmış,...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok