Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Yaz geldiğinde Üzümlü Köyüʼnü, güneş en sert bakışlarıyla seyrederdi. Gölgeliğin bile fayda etmediği bu kavurucu sıcakta beyaz tenli körpe kızlar kararır, es...
Seviyorum seni
Çıkmadan hudutlarımdan
Dokunmaya çalışmadan arşın bir yerine
Yağmurdu, çamurdu,
Islaktı, kirliydi aldırmadan
Binbir dağınıklığı bir ucund...
Var olmanın dayanılmaz ağırlığı. Kimi zaman çok uzaklardan kimi zaman yakından çıkıp gelen ığıl ığıl bedenin her hücresine taş gibi oturan o his. Belirsiz ve...
Ötmeye başladıkları geceden
iki asır sonra cesaretleniyor kuşlar
-Karanlıktan korktuklarına adım gibi eminim-
İnsanca korkunç olansa
bu ancağızın ardına ...
Kimse ağaçlarını budamadı bu sene
Evler yıkılacak, yenileri dikilecekmiş
Uğraşmalarına gerek yokmuş
Net bir tarih de yokmuş ama bu seneymiş
Ağaçlar uzadı...
"Stitch by stitch I tear apart.
If brokenness is a form of art,
I must be a poster child prodigy.
Thread by thread I come apart.
If brokenness is a work ...
Yıllardır altında beklediğim bu ağaca hiç kafamı kaldırıp bakmamıştım. Çok mu mutluydum da aklıma gelmemişti? Aslına bakarsanız yukarısıyla da etrafımla da i...
Tedavülden kalkan bir duyguydu, tarif etmek gelmiyor içimden
Uğrasa da gönlüme şu hoş sohbet, otursak baş başa
Kalkmak bilmem karşısından ve en emin olduğu...
İşini bitirmiş bir gassal yerleşti dimağıma
Selamladı kıvrımları,
bir mihnet tohumu ekti
Dimağımın çok iyi tanıdığı bu tohum
Filizlendi, kapkara bir fida...
Geceyi ayıkladım, birazcık gıdıkladım. Hareket kattım donmuş on ikiye. Saat sanki hep on ikiymiş gibi geliyordu ben onu götürmeden önce. Bir çerçeveden geçiy...
Dönme dolap beni yükseklere çıkarır ama nahif davranır, çarpmaz sertçe yere. Keşke kalbini yerinden söküp bir dönme dolaba takabilseydim. Senin gibi alelâde ...
Berrak, kül, gamsız ve sapsarı
Kursağımda kaldı,
Sürüsü kurduna teslim olmuş çobanın haykırışları,
Çekin kılıçları, kırın kirişleri.
Biraz mahzun çizdik ...
Ah bu şarkı,
ne zaman rastlasa bana,
20 numaralı koltukta,
Cam kenarında,
yolluksuz bir yolculuğa çıkıyorum.
Yol kenarlarının en güzel olduğu o vakitler...
Bir dünya olsa ikimizi de birlikte saran, koruyup kollayan, bence seninle dünyamız pek neşeli! olurdu. Aslını söylemem gerekirse şey... Nasıl olurdu? Düşünse...
Bir gün Rabbim seni ikna etti bordo bir ruj sürmeye.
Dudağının kenarından taşırmamak suretiyle,
O gün bittik.
bir gün sen musluktan su içmeye karar verdin...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok