Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Göçebe bir kuşmuş, doğduğu yerden ilk uçuşu.
Bu yere konmuş bir nefeslik, güven duymuş.
İçi gibi sanırmış dünyayı kuş bakışı.
Kibir yokmuş içinde. Tepeden...
Virgüllere takılıyor ayakları kelimelerin,
Nokta koyamıyorum cümlelere,
Uzadıkça uzuyor, anlam bozuluyor,
Anlatamıyorum kendimi.
Kalem kılıçtan keskinmiş...
Sensiz de bitiyormuş günler.
Bir gece daha geçiyor demeyi çoktan bıraktım.
Nedense bunu dediğim geceler,
Hiç geçmez gibi gelirdi.
En çok da güneşin doğma...
İlk seferde kavrayabileceğim,
Basit bir kelime değildin diğerleri gibi.
Anlamıştım, cümleler içinde görmek gerekirdi seni.
Her harfini gizledin benden bü...
Umutsuz insan, çiçeksiz toprak gibi.
Her yağmurda bataklık,
Her yaz günü un ufak,
Çatlatır her yerini atılan her adım.
Toprağına çiçekler ekmek,
Ağaçlar...
Kaybetmekten korktuğu her şeyi,
Cesurca öldürdü hep.
Suyun boşaldığı yere havanın dolması gibi,
Korku gidince hep sevgi doldu içine.
Romanla hayat birbir...
Bir şeyi çok isteyince olur sanırdım,
Uğruna hiçbir şey yapmadan,
Biraz cesaretim olsaydı eskiden,
Korkmadan diyebilirdim her şeyi,
Önce ilk defa kendim...
Sözlerimi müziğine dikmek istiyorum bir şarkının
Üstüme giyerim bu kış.
Üşüyorum, güneye gidemedim kuşlar gibi.
Kendimi bulmam gerek önce.
Sonra bir tane...
O benim yaralarıma üfledi.
Yara izlerim yokmuş gibi sevdi beni.
Ben kolonya döktüm onun yarasına.
Yüzündeki çizgilere bile yara izi dedim.
Benim hikâyemin sınırları,
Onların doğrusuna çarpıp duramaz.
Benim hikâyemin sınırları,
Benim hayal gücüm kadar, kimse engel olamaz.
Gelmiş hayatın sesin...
Havadaki sis yerçekimsiz bir yağmura dönmüş
Zaman durmuş sanki, her şey olduğu yerde donmuş
Onu ıskalamış yaşam.
Her şey durmuşken, yitip giden tek oymuş....
Kanıma şiir karıştı önce.
Ondan da öncesi var.
Sene doksan dokuz. Malum.
Yeniden doğuşlar ve ölüm.
Doksan dokuz. Ertesi yeniden doğumun tarihi.
Kendisi ...
Göğüs kafesimin içinde hapis
Defalarca tehdit ettim.
Kimi zaman öleceğim sandım.
Durmasını istediğim oldu.
Kimi zaman ölmeyi istedim.
Durmasından korktu...
Bir elmaydım, kıpkırmızı, tertemiz, parlak.
Dışarıdan kusursuz bir kabuk,
Altında sağlam yerleri de vardı elbet
Ama her yeri çürük.
Beni ısırmak ölüm dem...
Elimde emanet bir hayat.
Ödünç istiyorlar.
Benim olmayanı veremem ki.
Masamda kendi kitabım.
Sonunu bilmek istiyorlar.
Yaşıyorken göremem ki.
Yazarı ...
Üfleyerek söndürmeye nefesim yetmedi,
Yanan ateşle yavaş yavaş erimek katlanılmazdı,
Tuttum bıçakla kestim mumu,
Ateşin olduğu parçayı pencereden fırlattı...
Şimdi gece,
Hayal kırıklığını umuda böl,
O hiçlikteyim sanki, ortasında,
Sıfır değilim, dopdoluyum,
Ama varlıklarımla yoksunluklarımın toplamı,
Hiçliğe ...
Adınla anacağım bu kenti.
Zihnim çoktur gitmiş zaten.
Düşler bahçesinde yer almış kendine.
Çağırıyor şimdi, duramam artık.
Başıma giymiştim seni.
Dünyay...
Oscar Isaac, 9 Mart 1979 tarihinde Guatemala'nın başkenti Guatemala City'de dünyaya geldi. Ailesiyle birlikte, o henüz beş aylıkken, Amerika Birleşik Devletl...
İnsan sürgün edildiği yere âşık olur mu hiç?
Olur efendim, hem de öyle bir olur ki,
Önceden evi saydığı yere dönmek,
Artık ona sürgün gelir,
Nedir onu ya...
Önce iyi ve kötüyü tanımlamak gerekir ki bu tanım tamamen boş, yüzeysel ve hatta biraz da sezgisel olur. Kötü şeyler olarak gördüğümüz şeyler, bize kötü gele...
Merhabalar
Bugün bahsi geçen konumuz; kendini sevmek!
Başlıklarla süslenebilecek, aynı zamanda altında ezilebileceğimiz bir konu.
Konuşmak daha doğrusu bu...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok