Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
her gece başımı dayadığımda yastığa
kafatasımı kemiren böcekler dökülür kulaklarımdan
gün boyunca saklanmış kabuslarım gece ile doğar aklıma
beni güzel ha...
Kendi çelişkilerine çekilmenin sarhoşluğuyla mest olmuşken ben
Ölüm hakikatine bile gözlerimi kapayabilmişken
Hangi vurgun sebep olabilir zihnimi bölmeye?
...
Rüzgarın dut ağacı ile raksında
Sen miydin içimdeki kırmızıya basıp duran?
Hep bir kanamanın peşi sıraydı hayatım
Hayatım içimdekini susturmaktı oysa ki
...
Çaresizliğe inanıyorum.
İlmek ilmek işlenmiş
Süslü ve gösterişli
Ölüm yokmuş gibi
Yaşanan hayatlara
İnanmıyorum.
Karanlığa inanıyorum.
Güneş tutulduğu...
Diyordum ki
Dünya sen neredesin?
Buradayız biz.
Yüzyıllar boyunca,
Buradaydık.
Düzeni yerle bir etmiştik.
Ayrılsak da bir bütündük.
İmparatorlukların ...
Saçları dökülür mü bir kadının?
Göz yaşları gibi öyle kolayca
Bu saçma sokaklarda
Her şey mümkün
Mesela bir palyaço sirkine küsmüş
Bir kuş nasıl olur da...
Uslanmıyor bir türlü bu baş ağrısı
Her şey birbirine geçmiş
Ne oyunu belli kafamın içindekilerin
Ne oyuncuları
Şimdi gelip kim toplayacak bu karmaşıklığı...
Bir pencerenin ardında yüzün
Yüksektesin
Uçamıyorum
Benim bu ben, adım mocan
Kimçindir?
Ben geldiğimde gidecek oluyorsun
Bir yağmur yağıyor
Ben yabanc...
Ben buldum içimin içini
Ben buldum kendimi bir balkonda
Ben buldum bir şeyleri
Ben kayboldum
Küçücük bir odada
Renkli bir odada
Bitmek tükenmek bilmeye...
Maviye küsmem ben
Gökyüzü, deniz, kıskanılası okyanus gözler...
Ah Goethe bunlar hep senin halt yemen
Söyleyin soluk yapraklar
Kim oluyor size kıyanlar?...
Yürüyorum
Aylardan Ekim
Hava serin
Atıyorum elimi cebime
Cebim sıcak, ısınıyor tenim.
Devam ediyorum
Ağaçlar geçiyorum
Hayvanlar geçiyorum
İnsanlar.....
Anımsıyorum...
Yanaklarından süzülen su damlacıkları serinletirken
Ruhumunki adeta bedenimi yıkıyordu.
Soğuk ve sıcak...
Zıtların uyumsuzluğu içindeki o ...
Yanlış da olsa dönülemeyen yollar vardır
Engebeli, ıssız, sürekli ürperti uyandıran
Tarif edilemez ve anlatılamaz bu yollarda yaşananlar
Bir gün, bu yol ...
semt pazarı kurulmuş arka ceplerde
ihtisasını bitirenler olmuş madrabazlıkta
bir yetkili açıklamış hatta çok satılan grotesk ürünleri
caka ve çalım imiş...
Sen bana dokunursan göğsümde aldırmadığım çiçekler yetişir yine şehvetle.
Dönüp bakarsan yüzümü çeviririm,
Çünkü o kadar sert değilim.
Birisi yüzünü çevir...
Babam Süperman benim
Pelerini eksik yalnızca
Zaten pelerin dediğin nedir ki
Sürüdükçe toz kaldırır ardından
Uçmak isteyen her türlü uçar
Hem babam pele...
Kaçtığımız tüm sorunlar ilmik ilmik işliyor ruhumuza. Eflâtundan bir gökyüzü arşa çekiyor bizi usulca.
Karanlığa boyun eğmeyen bedenin, aslında simsiyah bir...
Hayır, itidal
Ben bir gerçek biliyorum.
Yağmurun çamur ettiği damlardan iğne yaprakların zeminde kızardığı ormanlara
Yerden mesela göğe
Belki alnıma vuru...
Gözlerden ırakta her şey mümkün
Gün boyu aylaklık edebiliriz
Sadece gün batımını izlemek mümkün.
Sadece gün batarken ayık kalabiliriz
Sevildiğimiz kadar...
sizin içinizde yanan tin
benim içime çektiğim ru!
ölüm kokuyorum
sığabildinizse ne hoş
ben bu kadraja
yalnızca yumrukla girerdim
topraktan çekilmiş ...
Bu mağara çok karanlık
Zifiri karanlıktan kediler bile korkar
Zift gibi düşüncelerden ben korkarım
Zehir gibi kötülükten kimse neden korkmaz?
Platon’u...
Seni tanıyorum.
Bir kuyunun güneşi gören yerinden dünya
Anlamak nedir bilmeyi erteleyerek bir yandan
Uyanmıştın bana sorsalar
Bana sorsalar ele verirdim ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok