İnsan gördüklerinle yetinirmiş derler,
Ya görmediklerimiz.
İnsan yalnız gördüklerine inanırmış derler,
Ya görmeden inandıklarımız ıssız bir koy gibi, dalg...
Odamda binbir çeşit ayna,
Hepsi de beni karşılıyor zamanla.
Gün geçtikçe kırılıyorum kırılmasına ama,
vücudumdaki sıyrıklara çare olmuyor.
Sabahın ilk ış...
Şarkılarla yaşar insan
Kim olduğunu anlamak için iki cümle üç beş kelimeye sığar, belki de ruhunun sancısını gidereceğini sandığı için bu yolu tercih eder.
...
Zekai: Selami hoş geldin.
Selami: Hayırlı işler amirim.
Z: Oğlum amirim deyip durma bak!
S: Kızma amirim.
Z: Bak! Neyse! Ne getirdin bakalım emniyetimizi...
Doktorun odasından çıktı, yavaşça kapıyı kapattı. Hastanenin mavi renkli duvarları üstüne üstüne gelmeye başladı. Düşünceler yine istemsizce zihnini ele geçi...
Gri bir keder bulutunun başından eksik olmadığı, acının gelip de adeta göğsüne oturduğu o günlerde, hayatın kırk kollu kıskacında değil de bir filmde ya da r...
masanın üzerindeki ekmekten bir parça koparıyorum karnımı doyurabilmek için.
pek iyi... karnımı doyurabiliyorum. ya ruhumu?
ruhumu doyurmanın bir yolu var...
Tanıdığım tüm güzel çocuklar için... Olduğunuz gibi kalın ve kimsenin sizi bölmesine izin vermeyin.
Karda yürü, izini belli etme derler, küçüklüğümden beri ...
Filiz elindeki son dosyanın raporlarını da bilgisayara yükleyip güncelleme yaptı. Saate baktı dörde geliyordu. Cumartesi yarım gün çalışıyor olmasına rağmen ...
Gözlerimi yavaşça araladım, kaç saat, kaç gün, kaç dakikadır uyuduğumu anlayamadığım ağrılı ama uyuşuk bir halsizlikle. Ağzımda kuru bir acı tat, nefesimde h...
Radyo direklerini bilir misin? Köylere dikerler çoğunlukla. O narin yolların ve el değmemiş arazilerin ortasına. Çarpık bir görüntü oluşturur köyün yanında. ...
Korkuyorum. Neyden? Neyden olacak aynadaki değişik değişik bakan mahluktan. Sahi o neydi öyle? Gözleri ölü balık gibi bakıyordu. Ölü balık mı? Ölü balıklar n...
“ve dağlarına bu kadar üzgün davranan dünya”
Seyyidhan Kömürcü
Parmak uçlarımızla dokunmuştu ruhlarımız ilk defa birbirine. Özlemle cereyan eden koca...
Yağmur hiç durmamıştı. Son zamanların en kurak kışı, tüm yağmuru tek gecede dökmek için benim yola çıkacağım zamanı beklemiş demek. Otobüsün en arka, en köşe...
Kâlbim de yorgun,
Gözlerim kadar...
Rûhum da yorgun,
Kollarım kadar...
Yorgunum hancı yorgun...
.....
Kâlbim ile de görmekten,
Rûhum ile de taşımaktan...
Camı açıp hayata seslendim gelir mi diye
uzun bir sessizliğin ardından rüzgar girdi araya, gelecek dedi.
Kapıyı açıp seslendim hayata gelir mi diye
uzun b...
Sade kuru çam pencere ağzı
Güzel sesli bülbül perde arkası
Kara kış kucak kucak kömür
Sokakta leş yiyen akbabalar
Düşüncelere zam üstüne zam
Bu hangi k...
Denize açılan sokaklar istiyorum Ester,
Kıvrımlı dalgaların mavinin saçlarına düştüğü,
Gökyüzünün güneşle dost olduğu zamanlara...
Denize açılan sokaklar ...
Yalnızlığı koklayan bir ağaç gibi
Kırılan dallarıma ağlıyorum
Budanan yerinden yeşeriyor hayat
Yeşil bir okşayış sal içime diyorum
Acilen törpülemeliyim ...
Yolculuktan bahsetmeyelim
Bir ara bir sohbet arasında olur mu
Konuşuruz
Bardağın masadaki izinden
Biraz toz düşmüş raflardan
Biraz önümüzde park etmiş d...
Bu yaşa erdirdin beni, gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak, ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
...
Bugün ilk defa nasıl bu hale geldiğimi sorguladım. Öyle klasik varoluşsal sorgulamalar değil, gayet kronolojik, somut sorgulamalar. Beni ben yapan asıl şeyi ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok