Muhammed Çağrı Güzel

Bazı zamanlar kendimi içi boş bir kabuk gibi hissederim. Hani gıcır gıcır bir kutuyu hevesle elinize aldığınızda hissettiğiniz hafiflik nasıl hayal kırıklığı...

Ben kendime şahit bile olamam umut

Şahit olmayı uçurtmanın ucuna bağlayadur, örnek bile olamam kendime

Seni tanımam ben umut

Tanımayı bisikletinin gidonun...

Tam beş kere denedim yazmayı

Unutmayı ise biraz daha fazla

Her denememde başarısız olunca

Masa başında elimde kırmızı tükenmez kalemle buldum kendimi

İlk...

biz seninle iki farklı hayatta açmış

aynı küstüm çiçeği

depremlerden kaçamamış

kendi kendine yıkılmış kalmış

bazen de birden içine doğmuş

yaşama isteği
...

Kafamın içindeki bir kalabalık sürüklüyor beni

Tutamadığım yüzlerce konuşma dolanıyor etrafta 

Sancılanıyorum

Yeni bir güne gebeyim

Pencereden süzen ışık...

benim sevgim sana benzer

bir yolculuğa,

                      denize bakmaya benzer.

seni görünce

nefesi kesilir sevgimin

ölür; vurulmuş bir kuş gibi

 ...

Sen bu diyardan giderken

Arkandan ağlayacak anan!

Sizin köy evinin rutubet kokan odasında...

Abin boya yapacak dökülmüş duvarlara,

Baban emekli, kardeşin...

Hatırlar mısınız kocamış çocuklar

Daha bir çiçek tazeliğindeyken

Oynadığınız çocuk oyunlarını

"Bunu ölsem unutmam" dedikten hemen sonra

Ölmeden unutulanl...

sevgiyle doğmadık, bir sevgiliyle de.

mutlu doğmadık, kutlu da olmadık belki.

gözümüzde yaşla büyümedik ama her gün gülmedik de.

sarmadı etrafı çiçekler v...

hüznün gülleri dikenlerini göğsüme batırmış, 

zaman yeniden kanatıyor yaralarımın tazeliğini susamış gibi

kaygılarım henüz tükenmemiş ırmaklarımı kurutması...

Ormanda bir kadın meyve topluyor

Ve ilerliyor şelaleye doğru

Eteklerini sıyırıp eğiliyor suyun önünde

Canlı hissediyor, gülümsüyor

Arkasında bir ceylan...

Bu kurşuni gök mü boyadı semayı griye

Duyarım bastığım adımları metal bir aksiseda gibi içinde

Yollarım dumanı öteye beriye

Yelkovan olur koşarım akrebin ...

Böyle düşündüren saatlerce,

Zamanı durduran ellerimizde,

İnsana kendini taşlatan apansızca

Ve çaresizce geriye koşturan

Sade, düz acı.

Başkaca şey yok.
...

İnsan dünyaya insanla alışır

Sevgiler de böyle mi başlar?

Ben çocukluktan aşinayım uzaktan izlemelere

Pahalı dünya zevklerini, göç ustası kuşları ve güzel...

kirpiklerime akan güneşin her damlasında

küçümen serçenin göz kapaklarıma değen her nağmesinde

gördüm gökkuşağındaki ay rengini

uzaklardan sanki bir kilis...

Ben, azınlığı izdihama bağlayan viran köprü

Bu şiirde aslında yerim yok

Dişlerimi sıkıyorum daima

Düşünmek alacaklı gibi kapıma dayandığında.

-

Bu eller...

Riya riya riya

Topraklar kurusu

Yangınlar solusu riya

Harladığı hangar riya

Verilen ve alınan her el

Gidilen ve çıkılan her el

Vaiz ve vaaz edilen her ...

Yitip giden gece kadar yalnızım

Yağmurlu bir gün olsaydı durmaz ağlardım

Tepemdeki delik biraz kararsaydı da

Şu çakıllı yol biraz daha uzasaydı

Ne olurdu...

Kesilen parmağıma sürülen kül

Kanımı yakarak susturmuştu hani

O gün tırnaklarım beni yemeye başladı

Ve şekilsiz, morlu bir beyazla dikildim dünyanızın kar...

Kurumamış dünya çamaşır iplerinde

Güneş yüz dönmüş, dönmemiş hesap mı sorulur?

Seninle bir hatıraya ortak olurum aniden

Öyle çabuk bir ayna içine çeker bi...