Henüz on yaşlarında Miraç isminde bir çocuktu. Yaşadığı yerden günlük birçok tren geçerdi. Hepsine el sallardı ama hiç trene binmemişti. Bu yüzden çok fazla ...
Kitapta en çok sevdiğim üç şiiri bırakıyorum buraya.
PERDE
bir sahne ki maviden
o hep nihayet
şimdi yağmurda bile kokusuz şehir
ya tırnak içinde ...
Yorgun, yabancı ve yalancı hissediyorum. Yorgunluğum bâki türden, içimdeki köşkün en sadık hizmetlisi. Yabancılığım aitliğe kilometrelerce uzakta bir yerde, ...
Dinlemek ve durmak. Durup da dinlemek… kendini, doğayı, eşini, dostunu. Kolay gibi görünen ama ne kıymetli meziyet.
İçimizden gelen sesler mesela, çoğu zama...
O kambur zamanın boynundaki
Örselenmiş anılar mıydı başımda aklara bürünen
Kaç kez deldi gecenin berrak bağrını
Çıplak bir keder aynası uykusunda
O yıldı...
Ah bu isyan.
Mecalimi yok ki anlayan,
Vardır, içimde yanan.
Nerdeyim ben şimdi ne yapıyorum,
kimim ben, kim bu yanan.
Kimdir yakan?
Yanmalar, yakanlar...
Güneşin kızıl saçları henüz dolduruyordu dünyayı, aklımda sen vardın. Sabahın körüydü yine; önümde bir kitap ve sırf seni hatırlatsın diye sert bir kahve var...
Her iki cinsiyet için de hayat -ve kaldırım
boyunca kalabalığı yararak yürürlerken onlara baktım zahmetliydi, zordu ve sürekli bir mücadeleydi. Devasa cesar...
Hiçbir anlamı kalmadı
Yeni güne uyanmanın
Gündüz geceden farksızken
Yeni hayaller kurmanın
Gecenin tam ortasında
Yıldızlar bana göz kırparken
Kar...
Şimdi yazmalıyım, tek bildiğim yol bu. Çünkü bu zehri akıtmazsam beni içten içe öldürecek.
Ancak böyle kalbime saplanan bıçağı çıkartabilirim. Bütün gerçekl...
Wê peyamnêrek were
(bir elçi gelir)
Qasidek were
(bir peygamber)
Ji minra qalate bikin
(senden söz ederler)
Qala cavênte
(gözlerinden söz ederler)
Ca...
85'imde, anlattım seni son kez geceye,
Duruldu hırçın denizler, hepsi kanadılar.
Tutamadı kendini, ağladı gökyüzü,
İnsanlar yağmur sandılar.
85'imdeyim b...
İnsanları yalnızca korku ve baskıyla yanında tutabilen, zerre sevilmeyen, bir kıymeti, başarısı, kayda değer en ufak hareketi olmayan, namussuzluğun kitabını...
Kayının yeri ayrıdır bizde, hele bir de yeni fırınlanmışsa muhteşemdir kokusu. Büyükbabam şunu derdi hep: Bu koku bana hayat veriyor.
Bir gün kayın bir kutu...
Her ayrılığımızın bir başlangıcı vardı. Her ayrılığın bir başlangıcı olmasından bahsetmiyorum, her ayrılığımızın ilk başından söz ediyorum.
En güzel başlang...
Yalnızlığın kolları çekiyor beni kendisine. Ne yapacağımı bilmeden istemsizce gidiyor ayaklarım onun istediği gibi.
Ne olacak sahi? Ne değişecek şimdi? Nele...
Ah, söyle bana zaman!
Var mı buralarda senden yaman?
Saatteki kumlar biter.
Yelkovan durmadan gider.
Gözümü yumup açınca,
Nefesim beni boğunca,
O zaman...
uygunsuz ruhlar kentinde kelle başı nefret soluğu,
yabani nefesim sürgün edilmiş, boğmacadan uyandım.
çatılar bombalı ve çökük, kırık camlar bin parça.
zi...
Sabah olduğunda her zamanki gibi erkenden uyandım. Kimsenin bir şey demesini beklemeden kendi azık çantamı hazırlayıp aldım. Hayvanları önüme katıp yukarı do...
Ne kelimelerim sığıyordu cümlelerime ne de cümlelerim yer ediyordu yüreğine Mihrimah...
Bir cılız fırtınada sürükleniyordum yazdan kalma bu kış akşamında.
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok