Ayrılmasına ayrılalım da
Gel şu içimdekileri anlatayım sana
Bana sevgi göster dedin de banka kredi notumdan mı bahsettim sana? Yoo...
Biz seninle yan yana...
Kıymetli dostum Mahmut Kılıç'a
Şu güneşin bakışında bir yanım yandı.
Yorgun çocuklar geldi uykulardan uyandı.
Açardım gözümü kavrukluğuma,
Suya sürülmek ...
Toprak mı?
Bir çocuk uyuyor annesinin dizinde
Artık metropollerde sıcak evler,
Büyükçe betonlarda hamuş,
Artık yaşamın yüzüne sürülmüyor.
Çığlıklar yaln...
Geçelim mi ateşlerden?
Hiera derim hiera sana
Yüzümüzü döndük derin ormanlara
Rüzgarın sesinden gelen davete icabet
Gözlerimizde bir işaret
Yürüyelim se...
Yaşamak;
Seni yakandan tutup bir yana atamıyorum.
Hangi ihtimal beni yeniden doğuracak.
Hamurum taş, annem yorgun.
Kim yoğuracak?
Saklanacak bir yerim y...
Kimseye kapattırmadım açtığın yaraları
Yolumuz ayrı mı dersin seninle
Ayrı yastıklara ağladım diye
Oysa ben bir heyecanın peşinden koşarken
Sen tutmuştun...
Tüm bu günahları katlayıp erte etmeli
Gitmeli efendim;
Şimdi gitmeli
Yollar hazır,
Yıllar hazır,
Gam açılan kollar hazır.
Tarayıp tutuşan saçları,
Kav...
Bu dünyaya gitmek için gelmişim.
Sararmış ağaçlar, yeşermiş ağaçlar
Etrafımda oynamış ay ve güneş
İnsanım ben insanım
Bu taşların üzerinde yekpare
Şaşır...
Şimdi susup sakınsam kendimi,
Kimdendir? Niçindir?
Alışamadım gök diye baktığım muşambaya,
Savaşamadım zulüm ile
Dersime çalışamadım.
Oy ben kırıldıkça ...
Dostun gölgesinde soluklanmışım.
Hayat bulmuş, ölmemişim efendim.
Çıkıp çatılardan bağırmamışım.
Kimsenin çayına şeker koymadan,
Şekere doymadan,
Şikaye...
Sağlıksızız Cumali abi,
İyimser yaklaşamıyoruz kapılara,
Anlaşıp bir elveda kadar yasaklaşamıyoruz.
Yarın güne ilişti, ilişsin.
Aklım başımla çelişti, çe...
Cesaret ve utanmak
Kodlanır bir duvardan yükseğe
Sesini kesen bir iç sesi
Gömüyor dervişi uyku mu denir?
Hiç haberi yok moderniteden
Haramı helalden uza...
Anne yüzümü yıkar mısın?
Artık çok kirlendi.
Düşünürken birkaç kez ölüyor insan.
Ben çocukken geceleri sokaklarda ne olurdu?
Ben hep başka şeyler düşünmü...
Dünyanın dönmediği yerindeyim
Kuluncuma sığınıyor kuşlar
Bulandı mideleri insanların
Mümkün olmayanı ummaktan
Ne düştüyse gökten ekmek gibi
Alıp uçuruml...
Bir kuş olsan gökyüzüne yurdum derdim
Bir anıt gibi kentimin en kalabalık caddesine
Diktim yokluğunu bakıp duruyorum
Gittin diye darıldım sanma sakın
Bit...
Güne soldurdum yüzümü
Şimdi ne yangınımın harı
Ne ahtımın baharı
Pencereden uçsam şu aşina göklere
Uçsam ağlasam insansızlıkta
Daha da yeşertemem bu bah...
Sen benim Sabrinamsın güzelim
Fotoğrafına bakıyorum ve takvimler değişiyor
Ne hikmetse geriye akıyor zaman
Sanki yıl 99, aylardan da Ramazan
Nihat Hatipo...
Pencereden düşülmüş
İyi geceler insanlık.
Bir şeyler söyledi bana muhtelif seçkilerden
Adını duymadım, adını sormadım
Yalnız görsem tanırım.
Beyaz bir e...
Beni dünyalara değişmeyen
Seni bir kuytuya değiştim gel gör
Çıkılmazdı yokuşlarından yukarı
Tutulmazdı ellerinden yağmurda bile
Durup yürüyemediğimiz köş...
Sana çürük bir utanç sunuyorum.
Beni fark et; tırnaklarım kirli
Uykusundan uyandırdım geceyi
Şimdi her şey uyuyor inan bana
Bu yağmurlar yapay
Bu kanatl...
Bir insan
En çok
Neyi ister
Hayatında?
Bir parça gökyüzüyle kandırılmışsa
Yağmuru dert, karı neşe
Huzuru güneşe!
Saymışsa
Ne kazanır?
Bir küçük kızı...
Dost ağlama
Yüzüne gülmeyen duvarlar toplumcadır
Toplumlar da duvarca şimdi
Pahası biçildi çocuklara gülmenin
Biri çıkıp bir çocuğa ben senden daha güzel...
Alçak, beyaz duvarlı birkaç odadan ibarettir.
Yağmurlar bitti avcumuzda
Kalmadı sonsuzluk
Ve veda ediyoruz kara
Kara!
Şimdi öğlen güneşiyle aydınlatılma...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok