Eda

Belki de gitmek gerekir artık 

Bıraktığın hatıralardan yaşanan anılardan 

Belki de gitmek gerekir artık 

Kalan acılardan unutulan mutluluklardan 

Belki d...

Bizler şiirsiz kadınlarız

Bu çoğu zaman bizim tercihimiz

Alışmışız yalnızlığa

"Seni seviyorum" garip gelir

Denemekten çekiniriz

Çünkü biliriz can kırık...

gökyüzünde bilmem hangi çığlıklar yetişir

hangi yüzünde güller açar

cesedini örten toprak parçaları

göğsümde bir çığ büyütüyorum

incecik, duyduğum aşkla...

Mavi bir hışım suçlanmış terbiyesizlikle uzamış dillerde.

Güç hevesi her kelimeyi alıkoymuş ve iradeye bir nokta koydurmuşsa eğer;

mavi bir hışım geniş bi...

uzaklık çanları büyüyor ayrık otlarına üzenerek

pervazdan uzak yakamoz zorluyor sınırları

yakın bir yazgı mu uzak bir tını mı

bilmiyor, bilmeyecek yazıyı
...

Halbuki bu gamın şifasi hiç yoktu.

Öyle bir yerdesin ki, panzehirini kaybetmişsin.

Getir götürünü yaparsın anca hayatın,

Neyi kaybettiysen ona aitsin sen...

Yaslandım bir ceviz ağacına,

Ne ağaç Gülhane'de?

Ne ben Nazım'ım?

Aradım simalardan başka manzara,

Yön yön böldüm bakışları,

Ne kapandı gözler?

Ne deği...

Yıkıntılar arasında ne bulsam toplamaya çalıştım. Bir saksı bulsam ellerin canlanacaktı gözümde. Fesleğenleri gördüm. Damağımda bir tat duyuyorum. İyot kokus...

Ben geçtim şimdi buradan gördün mü? Yalnız, üstünde modern bir palto, ayağında deri çizmeler ve kolunda bez çanta olan bir kadın. Görmüşsündür ya, iyi düşün ...

En koyu kederdi

Sensizlik ölümden beterdi

Ölümü bilmeden

beterini nereden bileceksin dedi biri

Haksız da değildi

Ama sensizliği en iyi ben bilirim dedim...

Huzur…

Biraz huzur.

Çok değil, biraz huzur. 

Haddimi biliyorum. 

Nefes alayım!

Soluklanmak ne mümkün! 

Derler ya "Geldi mi toptan gelir. 

Öyle de oluy...

İstanbul sakiniyim öfke bilmem ben

Doğmuşsam şehrin yabanına,

İnsanın yamanına,

Dinine imanına, 

Ne düşmüş ki gökten bize ne gelsin?

İlişilmez bir rahat...

"Her sözde her gözde şefkat aramam,
Kırıyor kalbimi sonunda nasıl olsa."

Hiçbir şeyim ve her şey

Yol kenarındaki çakıl taşlarıyım

Ve sokak lambalarının aydınlığı

Gecenin en koyu rengi

Drama köprüsüyüm o güzel türkünün

Kopmaya...

geceye uzlet

sabaha nur

cana merhamet

kalleşe züll

kaleme ziya

kâğıda şule

Hak ediyorum bu pis laneti,

Şu yüzdüğüm bataklığı,

Damarlarımda akan pisliği,

Yüreğimi saran kötülüğü,

Zihnimi ele geçiren korkuyu.

Ama yine de;

Aşkınd...

Bazen ben

Uyuşturup hislerimi devam ediyorum

Hissetmiyorum ama yaşıyorum ne kadar yaşamak denirse işte

Bazen üsten konuşmalar yapıyorum

Bazense içim bile...

Aşkça şiirler yazılıyor, içimde,

Anlar mı yürekler, hiç bilmediği bir lisanı?

Sayfaları doldursak aşkça,

İnsan bitirir mi ömründe tek bir kitabı?

Kainatı...

san ki hâlim pürmelâl

yansıyor ölüm eşyaya

silme

sonsuzluk avucumda

dilim varmıyor de(ğ)meye

ışığı çoktan yitirdi

kalbim

kılıç sesleri geliyor

güneş...