Aşkça şiirler yazılıyor, içimde,
Anlar mı yürekler, hiç bilmediği bir lisanı?
Sayfaları doldursak aşkça,
İnsan bitirir mi ömründe tek bir kitabı?
Kainatı...
san ki hâlim pürmelâl
yansıyor ölüm eşyaya
silme
sonsuzluk avucumda
dilim varmıyor de(ğ)meye
ışığı çoktan yitirdi
kalbim
kılıç sesleri geliyor
güneş...
Bir cümle kuramaz dilim
gözlerindeki kasveti
ruh edinmek için.
Erişilmez bir örtüyle kaplandım
ister bir olsun ister iki
gözümde sönen yıldızlar
yanıyo...
İncelikli bir ağrı başımı döndüren,
Eylül ortasından kalma bir hüzün taşıyorum mevsimlerce
Vakit yaz ortasında donuyor
Günler uzun uzadıya, bir düş kırığı...
Balkonum gezegen görüyor
Bana inanmamak mümkün, ama inan
Buna gizli şarkılarım var
Mazi unuttur an
Ellerim var, çok ellerim var her şeyli
Ki yaptı, nele...
bugün daha mı azsın, değil bence
her tarafta bir sis, orman sessizliği
zulamda kırık, cam ve zift
parça parça acı parça parça keder
hiç ummadım ama bekle...
aklıma düştün
çay dökerken
kalbime gam
telaş sıçradı
çayın tadı
geldi yerine
ne karanfil
ne de tomurcuk
foto/va
mekân/kartepe
Düşler Tarlası!
Eker, Tanrı oğlu insan,
Düşlerini derin topraklarına ruhunun,
Mevsimler gelir geçer,
Hasat vakti yaklaşır.
Düşler Hasadı!
Biçer Tanrını...
Ruhum mekan arar, sığmaz taşar!
Olgunluk baştadır, yaşım aşar!
Kor var sineme yapışık, durmaz yanar!
Küfrederim suya, küfrüm insan yakar!
Bir bela başım ...
Duvarlarla konuşurum genelde
Ama onlar da konuşur benimle
Hâl ve hatır sorarım mesela onlara
Onlar beni dinler
İnsanlar gibi değiller
Sadece tepki verem...
Ben ne yazar ne de yazarım
Dünyadaki sancım
Ağrıyan bağrım
Neyse ki
Geçecek diye dayanırım
Sonra,
Emsallerime bir bakarım
Var mı benden bir tane daha
...
İçim rahatsız
Sorsan bana hava dumansız
Karşımda deniz kafam atsız
Yaşanılır mı sazsız
Nedir bu durum bacaksız
Yürünmez ki kazaksız
Sorun nedir
İçinde...
Elem ve kalem, iki sadık
dostum,
Kâğıda düşen kelamın
temsilcisi,
Birlikte yürüdük, nice yol kat
ettik,
Sayısız hikaye, düş ve hayal
sığdırdık.
Elem ...
derdimi zeytine
peynire anlattım,
zeytin güldü geçti
peynir geçti güldü
ortada derdim kaldı
karnım doysa da
araba el etti
zaman kayboldu
göğsümde pencere
perde açıldı
kimdi el eden
zamanı çalan
içimde büyüyen
kunduz yuvası
Hayasız bir ateşin içinde kavrulurken ruhum yaşadıklarım bu dünyanın başka bir gezegeninin cehennemini andırırcasına harlıydı.
Ateşin gölgesi olmazmış ondan...
Bir güzeli sevmekten geldim.
Bir güzeli sevmekten oldu kibrimi bir cam bardak gibi,
Duvara vurmam.
Ben isimsiz yokuşların yorgunuydum hep
Ben işte,
Soğu...
Benden bana uzanan bir dil var, bıçak gibi kesti her yanımı. Benden bana uzanan bir dert, bin yapraklı ağaç oldu, her bir yaprağı ölüm kokuyor. Ölüm kokuyoru...
Tenha bir sokak gibi adın
Belki de korkudan, nicedir anmadım
Yalnızlığım eritti derdim ya varlığını
Meskenin kıvrımlarıdır zihnimin, farkındayım
Kaçamam ...
Sen beni unuttun belli ki
Şiirler de unuttu mu
Şu şarkı mesela, radyodaki
O da sustu mu adımı
Peki geçtiğimiz yollar unutmuş mu
Haberin var mı
Anılar d...
Hiç kimse taşın eskiden bir kayanın parçası olduğunu hatırlamadı. Sonra annesi tarafından hiç sevilmeyen bir çocuk, babası tarafından çok sevilen bir çocuğa ...
Pembe gülleri sevmem, yakışmaz ellerime. Tarafsızca durur hayatımın ortasında, nereye çeksen gider gibi. Ama tarafsızlık bir çivi gibidir, yerinden oynattıkç...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok