Fayansta oynaşan ıslaklıkta bir yüzümün olmadığını görünce daha çok şaşırdım. Tenimde ki damlacıkları tek tek toplayıp bütün yapmak istedim. Her biri ayrı ay...
Duruyorum,
Bir yokuşun ortasında...
Kararsızca,
İnmeyede çıkmayada yorgunlukla...
.....
Duruyorum,
Bir hayatın ortasında...
Kararsızca,
Yaşamaya da y...
Bilmediğim bir şehirde kaybolmuşum
Şehirde hayat evlere taşınmış
Sıcacık yuvalarda sohbetlere eşlik ediyor kahkahalar
Sokak lambaları sönmüş,
Ben ise kar...
Akvaryumlaştırılmış bir hayatın gölgesine sığınıp
Tüm Japon balıklarını yiyesim gelir
Sen beni uysal lepistes sanırsın
Bir kez dokun acıma
Mass et çığlık...
yine adınla başlıyorum
gecenin ortasına
(elif lam he)
sesimi sızdırıp zamanın enkazından
suya yansımalar düşürüp en gerici tavrımla
ağlamaklı bir söylev...
Düşündü. Yatağına uzandı ve düşündü. Bir daha düşündü. Sanki saatlerdir, günlerdir, hatta belki yıllardır düşünmüyormuş gibi, bir daha, bir daha ve bir daha ...
Seni, şarabı derde sürükleyen bir öfkeyle yazıyorum!
En acımasız mısraları,
gafil avlayan duyguları tatmak zorundayken akıtıyorum
Zehrim bütün damarlarımd...
Biten, yiten başlangıçların. Sen de her günün doğumuyla bir diğerine uyandırıyorsun kendini. Bu sefer farklı olabilir diyerek. Bu yeni, kıyas götürmez. İnan,...
Hal böyleyken,
Işıklar ve tozlar,
Handiyse sevişirler
Ayak diremek zul olur.
Ve eski kasetler
Kopar gelir bantlarından
Ve bacalar
Kış ayazı tüter
Ve ...
Umut nedir ki?
Ağaç dallarından süzülen yaprak mı?
Yoksa buram buram tüten çay kokusu mu?
Bir fotoğraf mı mesela? Yoksa yeni filizlenen kızıl bir karan...
Bu varoluşun son buluşu
Tahta döşeli sekiz köşeli
Yaratıldığıma karışırken
Belki bir ağacı belki bir çiçeği
Belki börtü böceği
Hiç olmadığım kadar fedak...
Böyle olmamalıydı demiyorum. Biliyorum, tam da böyle olmalıydı. Kolum kanadım kırıldı sanıyordum ama şimdi bakıyorum, kolum da yerinde, kanadım da.
Dipte h...
masanın üzerindeki ekmekten bir parça koparıyorum karnımı doyurabilmek için.
pek iyi... karnımı doyurabiliyorum. ya ruhumu?
ruhumu doyurmanın bir yolu var...
Ray seslerinde
Kendimi buluyorum.
Korkulu, ürkek ve hızlı
Gidiyor treni üstünde.
Ne zaman ki duruyor
Alıyor yolcusunu
Karanlık basıyor etrafı.
...
Zaman ,
Saramıyor ne kendini,
Ne de ateşe dokunmuş parmak uçlarımızı.
Bir de, aksıyor sol ayağı,
Sol yanı değil.
Sol şeritte hep,
İçinde uçuşan ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok