İsmet Özel öldü diye haber düştü önüme.
Dedim ki şimdi ortada ne bir devrim var, ne de savaşertesi - İsmet Özel durduk yere ölemez. Yine de bir ihtimal? Bu...
Şunlar:
Not ettiğiniz bir söz, okuduğunuz kitapta işaretlediğiniz bir cümle, ya da ah güzelmiş bu dediğiniz, playlistinize ayırdığınız bir şarkı.
Sonra dö...
“Bizim aile dünyadaki bütün önyargıları, şu an var olmasaydı bile, üretip koyardı ortaya, bütün acımasızlıkları kafasından bulup çıkarırdı. Bizim ailede söyl...
Bugün, ömrünün çoğunu rüzgar tünelinde geçiren bir aerodinami uzmanı olduğumu düşündüm. Rüzgarı seviyordum, havanın akışını, ve cansız nesneler üzerindeki et...
Aynı anda pek çok kitap okuyabilirsiniz. Aynı anda pek çok kitap okumak size bir özgürlük tanır: Kitaplardaki hikayeleri ve karakterleri birbirlerine karıştı...
Huri, kim olduklarını bilmediğimiz insanların sahaflarda satılan fotoğrafları yüzünden pasajı kundaklamaya karar verdi.
Daha ulvi ya da kabul görebilir bir ...
Dunkirk’ü izledim. Yalnızlıktan -eve dönüp- Savaş Pilotu’nu okumaya başlamalıyım, diyerek çıktım.
Saint-Exupery’nin “Savaş Pilotu”, kitapları satın aldığım...
Zilan bir şeyin önemli olduğunu anlatmak için “can alıcı” dememi garipsiyor.
Düşünerek seçmiyorum. Ama "canlandırıcı" deseydim bu ancak bahara dair bir düşü...
Calvino şöyle diyor:
Hayatınızda öyle bir an geliyor ki, tanıdığınız ölülerin sayısı canlılardan daha çok oluyor ve beyniniz artık yeni yüzleri tanıyamıyor...
Orhan Pamuk’un Kara Kitap’ını bitirdim bugün. Karşılıklı helal ettik haklarımızı birbirimize. Bitirdiğimde vedalaştığım diğer kitaplar gibi hüzünlü bir şekil...
Yüzleri isimlerden daha iyi hatırladıklarını iddia eden insanlar var ve isimleri yüzlerden daha iyi hatırladıklarını iddia edenler de.
İsmini pek unutmazsın...
Sabah kahvaltı hazırlarken Zilan aradı. Kahvaltı hazırlamaktan böyle istikrarlı bir şekilde keyif almamı anlamıyormuş. Buralarda yapacak pek bir şey yok, ded...
hayatımı tamir etmeye çalışıyorum
hiçbir karşılık beklemeden
insanlardan koşar adım kaçan yanlarımı
onarıyorum
hayaller, caddeler, ülkeler, hikayeler
u...
Hiçbir yüze değip geçmekten fazlasını istemiyorum. Hiçbir ses için bir başkasına seslenmekten daha üstüne tahammül edemiyorum. Hiçbir dokunuşla tamamlanmıyor...
Hayatının iplerini bu kadar eline aldığın olmuş muydu hiç Vera? Hiç bu kadar her şeyin senin olmuş muydu? Hiç bu kadar sen, her şeyin olmuş muydun Vera?
Yet...
Narin'e...
babalar ne kadar geç gelmişlerse evlere
çocuklar o kadar erken ölmüştür yaşamaklara
bir çocuğun göğündeyim
ölümlere şahitlik düşüyor payıma.
...
kesik ruhumda paslanan ölümün,
ölmeyi yeneceğini
bir ölüden öğrendim.
kuş sesleri artık çok uzakta
bir hayat var yanımda
dokunuşlarımızla bizi acıtan;
...
bunca vakit göğsümde taze kalan
çiğ, ıslak yorganların sarıldığı
bir yangın, bir bekleyişle sürüyor zaman
ancak bu utancıdır kuru mendillerin
her öykü bi...
kendime battım.
öyle yakışmıyor ki yaşamak ellerime,
hangi aynaya dönsem hep aynı kalabalık
ve kendini sakınmaya meyilli bir taç utangaçlığı.
nerede must...
zor zamanlarda konuşmak ile susmak arasında kalıyorum. sözler hep bir yüzeye tutunur, sessizlik daha akışkan, daha manevi.
“sözlerimi etime bastırıyorum” d...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok