Ruhuma bir çift kanat gerek, uçmalı göklerde!
Kaçmalıyım gitmeliyim bu şehirden gizlice.
Ruhumun yangını, hem derin hem beyaz,
Bundan parlıyor kanatları, ...
Işıklar terk etti beni,
Tıpkı senin gibi...
Terk edilir her şey,
Bir şiir gibi.
Bir şiir terk edilir mesela,
Şarkı canını verir son notasında,
Gündüz y...
Dağınık bir adam değilim ben,
Her sabah yatağımda,
Dağılan huzurumu topluyorum hem.
Tahrip olmuş anılar aklımda,
Yarım yamalak hikayeler yazılı,
Hayır h...
Damarlarıma almışım pis bir laneti,
Vermişim gecelere, parlak emaneti.
Yüzüm kızarıyor, bu neyin emaresi?
Gaddar hükümdarıyım ben kendimin!
Geçip giden z...
Görüyorum ki yıllar almış senden,
Ne olduğunu dahi bilmediklerini,
Bir katakulli edip fark edemediklerini.
Bilirim, bilmezdin gözlerindeki ışığın söneceği...
Dans edin! Dans edin! Ve eğlenin!
Parmaklarım, bu pist senin
Hayallerim, bu gözler senin perdelerin
Arşeler işkence ediyor kemanların tellerine,
Yoldaşlı...
Sayın konuklar, hoş geldiniz!
Burada görmekte olduğunuz,
Yıllanmış, öfke ve nefret,
Yıllar önce doğuvermiş,
Eskisi kadar olmasa da
Zar zor, hala yaşamak...
Günler bir kitap ayracı gibi
Çakılıyor arasına. Yolda yürürken
Hayal meyal yazdığım şiirlerin.
Geldi biri aklıma az evvel,
Gülmüştüm ve üşümüştüm...
Küf...
İçinde karanlığın, diz çökmüş kadın,
Dizleri arasında, ağırlaşmış kafası.
Karanlığın çimentosu, katranı,
Demir temelleri ve siyah tuğlası,
Dik tutamayaca...
Denizden bir yudum içmek gibi kuşku,
İnsan aklına hem ters,
Hem doğası gereği, insan susuzdur.
Yudumlamak kana kana kuşkuyu,
Ya da sadece bir yudum almak...
Açmamış papatyaydım ben
Sen ise gördüğüm ilk güneş
İlk gülüştün bir bebeğin dudağında
İlk düşümdün onlu yaşlarımda
Aşk yoktu bakışlarında
Güzel bir ko...
Beyaz atlılar geliyorlar!
Beyaz atlılar tozu sürüyorlar!
Gök yarılmış, bulutlar taşmış,
Tanrının öfkesini kusuyorlar!
Kızıldan, kırmızıdan, siyahtan,
Ba...
Yazın kışı giyiyor hayallerim,
Kış gelince üşüyor ellerim,
Yazı düşlüyor o zaman gözlerim.
Sen varken kendimde aklım.
Geceler pek yaman,
Şarkılar pek bi...
Sus!
Gecenin diyecekleri var,
Anlatmak isteyip yıllardır,
Anlatamadıkları var!
Karanlık verdiği sokaklar,
İçinde işlenen cinayetler.
Kimisinde efkarlı ...
Bölük sahneleri ruhumun,
Pörçük duaları.
Sahneleri içinden sahne beğen,
Ruhumun telleri işkence eder,
İçindeki matiz ruhlara pembenin.
Kaybolmuş kimsele...
Ben bir dağım,
Onlarca tavşan küstü bana,
En güzeli sensin,
En güzeli sendin...
Taştan omuzlarıma benim,
Küçük yüreğinin,
Büyük aşkını yükledin.
Umuru...
On beşinci yüzyılda,
Batı dünyasında, açmadığına,
Yürekten sevinmelisin güzel çiçek,
Büyü yaptığın gerekçesi ile,
Alınırdı güzelliğin ellerinden ateşle.
...
Bir çocuğun gözlerini giydim gözlerime,
Kalbi duran bir çocuğun hayallerini alıp
Okşadım, sevdim, taştan yüreğimde.
O çocuğun hayallerini sırtladım bu gec...
Uyandım...
Çiçeği kokladım,
Ağır gelen romanı
İstemesem de okudum,
Güneşe binlerce kere,
Selam verip gülmüşümdür,
Gökyüzüne aşık oldum
Bazı zamanlar
...
Susuyorum.
Susuyorum haydi konuş!
Anlat bize gerçekleri!
Daha on yaşında ölenleri anlat,
İnsanın insanı öldürdüğünü anlat,
Bir parça ekmeğe muhtaç insan...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok