Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
kıyıya varamayan gemi,
nereden tanıyorum seni?
yolcun muydum bir zamanlar,
belki de dümenindeki kaptan
sen miydim yoksa ben, sanmam
onca yükle o denizd...
Kırgız'da buğdaysız Tolgonay
Toprak Ana çaresiz
Rafan attan çıkan bir patlama
Tolgonay atı çaresiz
Okuduğumda ilk uzun eylül yağmuruydu
Saat tam 6 yere ...
gün doğar. gece olur. akreple yelkovan döner, döner, döner... bazen hiç bitmeyecekmişçesine bu çember.
insanın aynı anda hem her şey, hem de hiçbir şey olma...
Şu an yeniden doğmakla ölmek arasında
İnce bir çizgiyim derinlerimde
Her şey o kadar pak ki gözümde
Ben neler yapmışım kendime ve… sen
Diye düşünürken ...
Ne bu kefen yırtılıp, sökülecek bedenim yerinden,
Ne de aşınmış duygularımın bir önemi kalacak.
Ne bir duygusallık sezilecek beni ugurlayanin sesinden,
Ne...
Masamın başına geçtim
Uzun zaman olmuş
Hissedilen duygular çok tanıdık
Masamın üstü yine soluk
Kalemin ucu buruk
Başlasam mı karalamaya; kağıdı mı
yaş...
Bir can gerek beni benden çıkarmaya
Sinesi saplansın içimdeki yalnızlığa
Sanılmasın korktuğumdan tek olmaya
En çok isteğim kavuşmak
Yaşam çemberi nübüvve...
23.09.24
Bugüne kadar nasıl geldiğimi gün gün anlatmak isterken. Geçen bir senenin azizliğine uğruyorum. Artık ne günler, ne aylar kovalıyor birbirini, s...
kadıköy’ün en boktan diskosunda, hayatımın en süper gününde, içtiğim o efes pilsenin boktan tadı hala damaklarımda. ışıklar, yüksek sesler, insan silüetleri…...
Narin(,) bir çiçektir koklayamazsın.
Ellerin kırılır, dokunamazsın.
Kederi bedeninden daha büyük,
Bozkırın bağrında bir çiçek.
O küçücük bedeni,
Topr...
Su gibi !..
Dudağının kenarından,
Köprücük kemiğine sızan,
Tuzlu, sade ve berrak
Tadımlık bir damla bana kalan.
Damdan düşen kelimeler gibi
Mavisi kırık bir gökyüzünün
Üstün körü yağmurlarıyla ıslanan
Zihnimdeki bu bulanıklık
Çiğ tanesi zannedilen zerreler misa...
Ve kitapta şöyle diyordu:
Genzine nasıl sürdüğünü bir bıçağı
Görmesin diye rabbin, göğü çektik üzerine
Sarmaşığa Ay'lar sardığını, ecelimi gecelere
Aşek...
Ayrılırken seninle vedalaşamadık bile,
Ne seher yelinde, ne de gün batımında?
Ellerin ellerimde hoşça kal diyemedim.
Diyemem de zaten!
Kolay mı öyle çeki...
Kocaman bir ego görünüyor gözlerinde
BEN diye bağırmak istiyor her an
Peki sen kimsin?
Önce bunu bilmelisin
Ailenin sana verdiği ismi yazmışsın her yer...
Bildiğim kadarı ile yazarın Türkçe'ye çevrilen Bağlar ve Şaka dışında kitabı yok. Lütfen bütün kitapları çevrilsin.
Kitaba gelecek olursak, kitap bize yeni ...
Bu kadar kötülük arasında sıkışıp kaldım.
Kederli olmaktan çok şaşkınım. İnsanların bu kadar iki yüzlü olmasına şaşkınım. İkinci yüzlerinin bu kadar kötü ol...
ısınmazdı sofası
yanmazdı ki sobası
o kimsesiz köhne evin
tütmezdi bacası.
gece zifri, kurum sarmış içini
kırık pervazında büyüttüğü
yürek kuşlarını vu...
içimde havai fişekler patlıyor. hissediyorum. acıyı da, zevki de. her birini iliklerimde, derinlerimde yaşıyorum. içimdeler, hoş bir fısıltıyla eşlik ediyorl...
Minibüse tek binmem,karanlıkta yürümem.
Sekiz yaşında taşın altına, dere yatağına; hatta toprağa girecek kadar suçluyum ben.
Ne gördüm, ne duydum farketmez...
Üzülme kaderine yazılmış.
Yazılmış alın yazına bir zor sevda.
Sevda yüreğini alevlere düşüren.
Düşüren seni bu amansız derde.
Derde tutsak eden bir kara...
ara sokaklarda yürürken
bazı günler,
insanları görmemeye yer aradım.
bir avuç düşüncedir akla gelen‘
hani gelen? yokki giden..
bir eşikten atlamaktı, a...
Otobanda ezilmiş kırlangıçlar gibiyim
Toplasan hepsini, bir ölüm etmez
Öylesine önemsiz
Bir o kadar da acıklı
Birkaç parçam eksik gibi ellerim peçeteyi ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok