Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Kimliksiz olmayı diledim bir anlığına.
Akışına bıraktım da, ipleri gevşetemedim galiba. Kırmamak, incitmemek için uğraşırken fazlasıyla, fazlasıyla kırdım....
Süslü bir sabahın köründe ya da benim dipten çıkamayacağımı düşündüğüm bir anda beni kurtarmaya gelmiş gibi girmedin hayatıma. Öyle gelseydin benim sana imre...
Sonbahar gelmiş. Bulutlar hafiften bir rüzgar estiriyor, hafiften bir yağmur kokusu yayıyor etrafa. Ağaçlar sararmış yapraklarını kovmaya başlamıştı dalların...
Şu küçük Asya dediğimiz topraklar hiç şüphe yok ki Yunus Emre'yi, Itri'yi, Karac'oğlan'ı, Veysi'yi, Esrar Dede'yi doğuran topraklar ve yine hiç şüphe yok ki ...
yalnızlık sektörüne adım atmış olan kaç kişi okuyacaktır bu yazıyı? veyahut kimlerin hakkıdır tam anlamıyla yalnızlık? karanlık bir gecenin sessizliğine hang...
'mechul isyan' güncel olana isyan, daha çok eleştiri şiiriydi. kıtlığın, yokluğun ve noksanlığın dünyasına... bubi'sanat, bu kıtlığın tam ortasında yeşeriyor...
Sevmek, görmenin bir alışkanlığıdır diyebiliriz sanırım. Burada alışkanlık kelimesini, basite indirgenmiş bir kelime olarak düşünmek, başta Dante olmak üzere...
İmkanlar içerisinde imkansızlık denen bir hayat düşün, avucunun içerisinde fakat ne tutabiliyorsun ne de bırakabiliyorsun.
İmkanlar içerisinde imkansızlık d...
İçimde kök salan ağrının bi' adı var,
yine tuzdan tabanlarıyla ilmek ilmek
kabuk söküyor.
Yazılmış yahut yazılmamış, yaşanmış yahut yaşanmamış, ne var ne ...
Son günüm... Ellerimin titrekliği yüreğimin ürkekliğini gizleyemiyor. Elbette bu satırlar aydınlatmayacak gecemi, elbette susmayacak yüreğimdeki fırtına sesi...
İnsanları umursamayı bıraktığımız, herkesten vazgeçtiğimiz bir nokta var. Bu noktaya çok hızlı gelmiş olmanın hissizliğini yaşıyorum. Neleri kaybettiğimi düş...
Hep kaybettiklerini mi sever insan? Ya da kaybedeceklerine mi sarılır hep? Ben onu severken onun kendinde sevmediklerini bile seviyordum. O benden geçerken b...
Parça parça oldum. Başka sevgilere yama olamayacağım cinsten hem de. Bir fincan kahve, bir tane daha, bir kalem dansı derken oturdum yine kara örtülü masama....
Çatırdamaya başladı ruhumun duvarları. Bu saatten sonra ya çiçek açacak o duvarlar ya da ağır bir rutubet dolacak. Hassas, kırılgan ve bekês odalar, dolacak ...
Dağılan takvim yapraklarını topladım da bir bir.
Unutmaya alışırken buldum kendimi ve unutmak istemediğimi hatırladım. Hafızam günden güne zayıflıyor, kusur...
Çığlık çığlığa bir protestoydu susmalarım
Anlayana.
Anlamadı
Buna karşın devam ediyordu manifesto
İçimde şehirler düşüyor, ülkeler yıkılıyor,
devriml...
İnsan,
Yalnızlıkla harmanlanır.
Boşlukla yüzleşir
Ve
Gözyaşıyla kutsanırmış.
Ben yoruldum!
İnsan olmaya çalışmaktan...
Ben bir kuş olayım,
Gökyüzü ...
Büyüttüğüm çiçekleri yeni saksılara alıyor, ılık Akdeniz rüzgarının huzurunu ciğerlerime değil, iliklerime çekiyorum. Ruhumun her iki yanının iki şehirde mev...
Akmasaymış bazen zaman. Dursaymış bazı anlarda. Sen gülerken mesela. Şıklatsaydım parmağımı ve dünya dönmeyi bıraksaydı, güneş sadece seni ısıtsaydı; ama her...
“Uzun zamandır yazmaya başlamamamın sebebi kötü yazmaktan korkuyor olduğumdur. En azından bir şeyler yazabilme ihtimalini kafamda tutarak az da olsa umutlu k...
İnanmak mı? İnandığım şeylerin kayboluşunu tren camından izler gibiyim. 14' sonbaharıydı, Dosto'yu okuduğumda. O gün toprak attım mutluluğun üstüne. İnanmazs...
Bir ışık kapanırken boş odalarda sesi nasıl yayılır fark ettin mi? Öyle yayılıyoruz bazen. Bilmeden etmeden dört tarafını sarıyoruz dünyanın, dünyamızın. Sev...
Seni benim yanımdan kazıdılar. Sen de gitmek istemiyordun, biliyorum. Birlikte ne kadar mutluymuşuz, bunu geç fark ettim. Yaşadığımız şeyin mutluluk olduğunu...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok