Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
yürüdüm yağmurlu sokaklarda
kimi zaman gözüm yaşlı
kış oldu kardan adam yaptım
gözleri görmez çünkü taştı
yemek yaptım anneme
söyleyemezdi ama minnetta...
Önce güneş doğdu, sonra battı, sonra da ay hükmetti göklere. Saltanatını taşıyamadı, yıkılıverdi aniden. Gecenin sessizleri gösterdi kendini. Aniden ben öldü...
Karşımda insanlar konuşuyor.
Haksızlar ve hak ediyorlar tasdiklenmeyi.
Beynim akıyor kulaklarımdan,
göz sinirlerim düğüm oluyor.
Aynı kelimeleri tekrarlı...
Huzur içinde uyumak için geç saatlerdeyim
ve bir şey beklenen bir dakika bir ömre bedel olur bazen,
tedbiri elden bırakmak istiyorum
ama sonra bir bavula ...
Gölgelerini geçiyorum iğde ağaçlarının
Ciğerime doldurmak istediğim kokusunu,
Göğümde bir tütsü ile telafi ediyorum
Bana ait olan uzaklığı bastırmak için
...
Biraz uzun bak bana
Bu sabah öleceğimi biliyormuşsun gibi
Yüzümde gezdir ellerini
Endişelerimi al
Kirpiklerini koy
Birkaç bulut ağlasın
Havanın kasveti...
Bir sigaranın ucundaki kül misali
Düşüyorum yere
Rüzgarın savuruşuyla
İçlerine çekiyor sonraysa bırakıyorlar beni insanlar
Herkes gibi
Şu koca dünyada k...
İçinde yüzüp durduğun koca fanusa sıkışmış gibisin
Bugün biraz neşeni alıp da çık yola
Gülümsersen mutlu olur gibisin
Kendini kaybettiğin yerden bulmay...
"Her gün bir kez bu kitabın başına geçtim."
…
"Her gün bir kez dışarı çıktım, kırık bir bulutla yürüdüm."
…
"Her gün bir insana bakıp, yüzümü yere eğdim....
koca duvarların
yıkıldığı gibi
bedenim,
uzaktan gelen
acımasız taş parçalarının değdiği,
kanamış çocuk gibi.
denizlerde
ruhumun intihar ettiği,
parça...
Her şey yolunda değil mi halkım?
Ölüm oranları yolunda,
Doğum oranları yolunda…
Cehennemleştirilen bu dünya yolunda,
Cenneti hayal içinde bile yaşamamış ...
En büyük kaybedenler bizdik.
Geride kalanlar da, bırakılanlar da...
Kapısının önünde yalnızlıkla boğuşan rüzgarın haykırışıydı ruhumuz.
Duymadı.
Döndük d...
“Bu dünyaya şöyle bir baktığımdır”
geçip gitmek zamanın en ince yerinden
on bin, yüz bin, milyon fersah mesafe işte
bütün uzaklıkları bir nefeste tüketmek...
Ansızın gelen, ruhun dönüşüdür.
Sola gidişim çöküşümdür.
Kim bilir belki en derinde
Duyguların yokluğunun varlığı.
Neyin göstergesidir bu yokluklar?
Zam...
zoraki yazılmış iki satır cümleydi belki de beni kendimle tanıştıran. ben kimdim? sokak araları anlardı beni gece yarısı evimin yolunu tuttuğumda.
cadı kaza...
Astral parmaklarımla gezindiğim teninde
Kaybolmak ve bulunmanın nemi
Yeşim taşından daha soğuk ve yeşil yerlerde
Kokusu kan ve toprağa eş
Onsekizbin alem...
bu eski püskü hayattan birkaç umudu
şu heybenin içine iyice bastırdım
heybeyi de boynuma bağladım
şimdi çoğu evrenler arasında
yeni bir hayat arıyorum
g...
Nasıl olduğumu sormaya cüret ettin,
Üstelik nefesin çok uzaklarda,
Çok uzaklarda yol alıyorken,
Sesinin kulaklarıma değmesi,
Sanrı ve hayallerden ibaretk...
Bulutları delen demetleri güneşin,
Tanrıyı hatırlatıyor,
Merhametini hatırlatıyor bana.
Her aldığım nemli nefes,
Ciğerlerime dolup taşan hayat,
Bahşedil...
Her şeyi arkamda bırakacak olmak
İçime ışık dolduruyor
Geçip gidiyor yaşananlar
Akıp geçiyor gözlerimin önünden
Kurtulmak benimki
Başka bir şey değil
G...
geceye göm beni rabbim
gecenin en derinine
hiçbir meleğin bilmesin
nasıl biriyim ben?
adımı unutayım gerekirse
hiç yoktun denilsin
hiç yoktun sen
var...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok