Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
İsrafil'e selam söyleyin, sur'a nihavent bir şeyler üflesin
Güneş mi bir mızrak boyuna iner, biz mi yedi kat altına dünyanın
Artık olsun ne olacaksa
Şiraz...
On sekizinci yaşım, seni bir gün sonra geride bırakacağım. Çok şey yaşadık seninle. Diğer yaşlarımdaki gibi seni de kahkahalarımla, gözyaşlarımla, korkularım...
Gökyüzü eşlik eder gözyaşıma
"Al!" diye haykırır sanki aniden
"Al, bütün yağmurları çal başına!"
Neden güneşi göremezsin, neden?
Bir hüzün doğar sabahın ...
Gece hep böyle.
Gözlerim kan çanağı ve tenim soluk
Çıkacağım her yolculuk,
Bir kış rüzgarı gibi acımasız.
Hele buçukta doğarken güneş
Ve değerken üstüme...
Çilesi çıkmış dünyanın
Çıksın da!
Yerin dibine de batsın!
Hakkıdır.
İnsan denen varlıkla yaşamak bu kadar kolay olmayacaktı değil mi?
Daha biz birbiri...
Bir bıçak konuldu göğsüme
Tam da sıkıntılarımın üstüne.
Beyaz bir çarşafa sarılmışım
Kundaktaki bebek gibi
Uyuyorum...
Damarımdaki morfinin tadı hala ağ...
Gülüşüne sakladığım ne varsa bozup harcadım bugün
Yokluğunda, bir ben bana yeterim
sensiz yarım kaldı aynada diğer yarım
umut etmem, beklemem, şöyle usulc...
"martıları göremiyorsanız
bu sizin sorununuz bayım,
şahsen ben martımın ipini
hep dişlerimin arasında saklarım."
içimde mahmur bi' iblis
kemiklerini çıt...
Ender Bey,
Sanıyorum ilk mektubumda size kendimi yeterince ifade edemedim. Oysa yaşadığım sıkıntıları siz sormadan -hatta sormanıza fırsat vermeden- uzun uz...
Soğuktun. Verdiğin acının dayanılmaz kuvvetine karşı koyabilmek adına yıkıldım olduğum yere. Ağzından çıkan hiçbir enkazı eksik etmedim üzerimden. Ne söyledi...
Bir bahçe. Bahçede ceviz ağacı. Ağacın altında ben, küçük bir taşın üstünde. Başım, kırdığım dizlerime dayalı. Kollarım dizlerime sarılı. Sabah güneşi gökte,...
Bir kuş düşer kanadının üzerine
Bataklığa
Bir kuş düştü kanadının üzerine
Bataklığa
Bir avcı gelir kanadının üzerine
Bataklığa
Avcı gelmez hiç batak...
Sen beni hatırlamaya vakit bulursan
Bir kuş tut, haber sal gökyüzüne.
Zira ben yoruldum.
Ben tükendim
Bu köhne yerde unutulmaktan.
Seni arayayım derken...
Bir garip deniz kızıydı
Vuruldu bir faniye.
İkisinin de ortak noktası
Cehennemde cennetti
İkisi de ikilemli bir hayat sürmekteydi
Gel zaman git zama...
Değişim sandık
Başka dünyalara açılmayı
Kendi küçük dünyamız başımıza yıkılırken
Bu yaşam dalgalanmayı unutmuş bir ölü denizdi
İçinde piranalar
Talihsiz...
Uzun uzun sustu... “Önce suskunluk vardı” sözüne taparcasına sustu. Üst katlarda, yan katlarda, dışarılarda yankılanan sesleri duyuyordu. Bazısı sevinçli, ba...
Eğer bir kazaya kurban gitmezsem, sonumu kaza süsleriyle hazırlayacağım.
Boş bir havuz gibi ruhum... Özel bir adaptör kullanılarak tahliye deliğine yerleşti...
Darağacında bırakıyorum ayaklarımı özgürlüğe
Kaç asırdır ne ölürüm ne yaşarım
Babamın diktiği darağacında sallanıyorum özgürlüğe
Dökülüyor eteklerimden bi...
Özgürlük Heykeli ABD’nin vitrin süsüdür.
Karaya ayak basmadan karşılar sizi. Özgürlükler diyarına geldiğinizi bildirir. Tacındaki yedi diken yedi kıtayı sim...
Sigara içiyorum, noktalı virgül. Seni seviyorum, ünlem. Kafam karışmaya başlıyor, nokta. Çok zaman olmadı, zamanı çok sevmem zaten. Bir sonbahar ayının son ç...
Son vapura müptela kuş misali insanoğlu
Bir parça kuru gevreğe talim
Ne açlığı açlık
Ne de tokluğu tokluk
Güne biraz karanlık uyandım
insan azalır ya geceleyin
insan sağ çıkamaz ya geceden
biraz onun intiharı var üstümde
geceleri gözlerim mezar çeşmesi sa...
İnsan kalemi eline alınca ne yazacağını bilemiyor ki tüm kelimeler birbirine karışıyor. Halbuki düş dünyasında bu mektubu tasavvur ederken öyle miydi? Kelime...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok