Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Seneler kadar sürdüğü otobüs yolculuğunun sonuna geldiğinde otogarda otobüsün basamaklarından indi. Tüm gece iki büklüm uyumak canını fazlasıyla yakmışken he...
Aşk... Dudağının kenarında bir çukur sevgilinin. Öpmeye doyamadığın, bakmaya kıyamadığın... Aşk kalpte doğar, geçici bir heves gibidir. Kalbinden çıkıp iki d...
"Laden" sunar...
Bölüm şarkısı: Ayça Özefe - Zaman Alır
1. Kısım/ 1. Bölüm
Genç adam parmaklarının arasında duran küçük ama hayatını azaltan zehri dudakla...
9 şubat sabahında sevdiğim adamın kollarında ölü bulundum.
ölümüm birden olacaktı ben de biliyordum en az attila ilhan kadar.
sevdiğim adam hiç ölmem sandı...
ölüm kıskansın baharı. bir başka güzel bu gece baharla. fesleğen bile bir başka güzel kokuyor, hissetmiş olmalı baharı. farklı bir nefes alıyorum, öylesine, ...
Dağınık bir adam değilim ben,
Her sabah yatağımda,
Dağılan huzurumu topluyorum hem.
Tahrip olmuş anılar aklımda,
Yarım yamalak hikayeler yazılı,
Hayır h...
Pencere önünde bekleyen güvercin,
Belki tenine dokunan kar tanesinin ıslaklığı
Şömine önünde şarap yudumlarken,
Kendi kendine çalan pikap cızırtısındaki ö...
Ellerim kanıyor, kanlar var ellerimde.
Yara, bere, gedik ve cüsseli ağrılar içinde…
Yelken gibi yüreğim, gömülü kırmızılara
Savaş diyor birileri, insan d...
Söyleyememek,
sevdiğimize söyleyememek, büyüklerimize söyleyememek, değer verdiklerimize söyleyememek. Kimin garantisi var da bu kadar ketum, korkak ya da c...
Sıkıcı hayatınıza katlanmaya çalışırken bir anda çıkagelen davetsiz misafir: aşk.
midenizde kelebekler uçuşur ve yaşam enerjisiyle dolup taşarsınız.
dans e...
Şüphesiz ki şiir literatüründen aşkı çıkarsaydık, halihazırda açlıktan ölmek üzere olan tüm şairler en az bir beş kilo daha kaybederlerdi. Süregelen yıllar b...
Bu gece alalım sokakları
Karanlık, ışıklardan arınsın sessizce
En tenhadan duyulsun acılarımız
Bu gece anlaşsın dudaklarımız
Ayaklarımız
Islak soğuk yer...
Ağzımı açmadan attığım çığlıklar niye bu kadar duyulmadı? Gözlerimde koparttığım çığlıklar neden görmezden gelindi? Ben neden konuşmadan anlatamadım kimseye ...
Göğe bakmak istedim ömrümce,
Otobüs gelmeden önce
Durup göğe bakmak istedim.
Karanlıklar dağılsın istedim.
Gözlerimi ışıktan kısayım istedim.
Kör olayım...
Haydi barışalım,
al üzünçlerimi
ver kırgınlıklarını.
Kim ne aldı
kim ne verdi
diye sormadan.
Kimsenin ahı
kimsede kalmadan.
Kavgayı kim başlatmıştı
...
Ellerin ellerime değdiği zaman durulurdu ruhumdaki tüm sular.
Yanakların, deniz rezenesi gibi kokar,
İçime çeke çeke öperdim.
Sudan çıkmış balık gibi çırp...
Tuğçe Isıyel
1986 İstanbul doğumlu, klinik psikolog, psikoterapist ve yazar. Eğitim hayatına İstanbul ve kısa bir süre de Londra’da devam etmiştir. Kurucusu...
Şu siperde durup düşüneyim biraz!
Kimin alnından girdi ilk kurşun,
kimin şakağına çarptı o saçma?
Sahi savaş ne saçma!
Adımı koyarken babam
hayal etmiş ...
Kitap kokulu kadın!
Bitti sayfaların ve sindi kokum,
O yüzden ben kokulu sayfalarına,
Dört, dikenli papatya koydum!
Sakladım seni yüksek tozlu bir rafa!
...
Puslu, yağmurlu ve soğuk bir geceydi. Su geçirmez çizmelerim, parkam ve ben bitmiştik resmen. Sana, sensizliğe, sessizliğe içtiğim bu kaçıncı mevsim?
Ne ara...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok