Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Sene iki bin yirmi dört
Bir anda oldu
Sene iki bin yirmi dört
4 ayda 3 mevsimde bitti
Sana kadardı mevsimler
İsimleri değişti mevsimlerin
İlk sen bahar...
Beni sular bile kaldıramaz,
yer çekimli karanfilim,
yapraklarım sere serpe…
sere serpe uzanmışlığım yığılmışçasına yansır
ilk ışıkla cevhere…
Şu an sadece göğsüne yaslanıp uyumak istiyorum konuşmamıza gerek var mı sanıyorsun biz sussak ta konuşacağımız şeyler var biz ne kadar sussak o kadar haykıra...
içim sevmelere kapalı dışım kabahatli
gecenin iliklerine dek bastırıyorum
balta gibi kesen nefesimi,
uzunca bir suskunluğu kanatıyorum dudaklarımın nar'ı...
Bazı günler çekilmez oluyorum. Hayata çekilmez. Çekmeye çalışıyoruz aslında ipi tutmaya, bağlamaya çalışıyoruz. Her zaman iyilik olmaz, iyi olunmaz. İyiliğin...
O bir çay istemişti, trenin içinde
biz tren yokuşuyduk, çölün içinde
ben yalnız kalmıştım, senin içinde
oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni!
*
Aşk...
İlk çığırışımda yanındayım
İlk seslendiğimde sen de benim
Hani ilk kez kendimi bulduğumda
Seni bulamıyorsam ne fayda
Hangi söz yeterli hangisi
Senin yüc...
Bu gece içime baktım
Çilek tarlalarından farksızdı
Yağmurlar çok yağmıştı ve çileklerim çamurluydu
Yapraklarına dokundum tüm tarlanın
Çocukken yaptığım k...
Biz günübirlik başka bi yerdeydik
Acaba nerdeydik
Ihlamurlar toplanır mıydı burada?
Hangi memleketti acaba?
Hiç hatırlamam,
Belki sofrada ekmekle tuz va...
İnsan, endişeden yaratılmıştır.
Korku ve cüzzam, korku...
Her nereye baksam boşluk.
Zira, acı verecek kadar güzelsin...
Kaldı ki ölümün de bir öznesi olm...
sözde seviciler,
sanat seyircileri
neler geçti dersin,
ben vazgeçilmelerin çağıyım.
çok karışık günler,
bi o kadar aşikâr hayat.
gül dalından kopan yap...
I. (Kanatları titrer)
Kaldık işte bak toprakla yine yeniden
Bir bileğin zindanlar gibi yoklanmasıdır şimdi
Jiletle bir tutam saça boğulmak
Hasret, nasıl ...
Ben eski bir kitap
Ucu kıvrık sayfalardan
Arasına sıkışmış çiçeklerden
Hiç ulaşmamış okuyucusuna
Raflar yeni mezar
Tozlu karanlık bir gemi
Unutulan hik...
Kötülük bu kadar yayıldı mı
Ne oldu kalplerimize
Ne oldu bu insanlığa
Cehennem oldu bu dünya
Çare var mı bir gün daha yaşamaya
Ölmek istemiyoruz artık
...
Ölüm insan için,
Felaket insan için.
Ölür kadın niçin?
Ölür çocuk niçin?
Başka iş mi yok felaket için?
Korku insan için,
Son insan için.
Korkarım ...
ait olmak ya da olmamak. içimden, tüm dünyaya ırmaklar gibi akan ışıklar, yüksek sesler, kahkahalar, devamlı bir sallantı hali… kendi dünyasını taşıyamaması ...
O gece yine yağmadı yağmur,
Ama sen vardın yanımda.
Ekşi bir başlangıcın,
nereye gideceği bilinmeyen bir
devam yolunun gidişatı
Sana saçlarını açtırdı...
Sarhoşluk saatlerinde
hiçbir yudum alkol girmemişken mideme
sana duyulan özlemle,
kalbimdeki sancılar, ağrılar
baş kaldırırken duyduğum sarhoşluk.
Sen...
Kendinden ışığıyla doğanlar var
Biliyor ve görüyorum
Ben ışığımı kendi ellerimle yarattım.
Küçük bir ateş böceğinin kanatları arasındaki titrek bir parlam...
Ay doğuyor
Yükseliyor, yükseliyor ve yerine yerleşiyor
Gecenin kalbi atmaya başlıyor
Kurtlar tek tek uyanıyor ve sana doğru koşmaya başlıyor
Ulumalar orm...
tanrı köklerimi çok mu derine kazıdı
oysa tohumlarımı toprağa savurmamış mıydı
varoluşum benim saygıdeğer lanetim
dalsız, gövdesiz, kökten ibaret bir ağaç...
Nâmüsait bir yürekten bulmadım hiç ben huzur
Kim yabancı kim yalancı görmedim bir dem kusur
Ben mi saftım yoksa kurnaz fark edilmez son mudur
Korkar old...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok