Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Gökyüzünü izledim biraz. Hemen bir çay koydum ocağa. Fincanımı ısıttım. Yüreğim yine soğutulmuş çikolata gibi tatlı ama sertti. Uzun uzun pencereme dökülen d...
Çoktan yok olmuşum
Bir pazar gecesi karanlığında
Sevmişsin yağmur sesini
Bekledim gürültülü gecede
Gök gürültülü
Yok olmuşum biraz daha
Sesler almış bi...
Hep yakını gördük
Uzaklardan bihaber
Nemli toprakların hastalığı oldu ayrılıklar
Dalga dalga ben döküldüm gökyüzünden
Kendime çok uzakta duruyordum
Ufuk...
Silahsız bir magandanın gürültüsüyle bölünen
Ve bir bardak çayın soğumuş yudumuyla
Sulamaya çırpındığım hüznün
Hiçbir sapa balta olamayacak oluşunun
Doğd...
Gece yarısı evde birilerinin gezdiği hissiyatı ile aniden yatağımdan fırladım. Normalde evde tek olmam gerekiyordu ama felaket uyku sersemi olduğum için yatm...
Hep bir şeyler kovalandı , hep var olmak adına işler yapıldı. Yeryüzünde tüm iyilikler karşılık aradı. Oysa bilinmeyen neydi? Neden coğrafya bize iklim koşul...
Yine geldi bak o gün
Sen hatırlamasan da
Hatırlamak istemesen de
Benim unutamadığım
Unutmaya kıyamadığım
Seni ilk gördüğüm an geldi
Ama bu sefer sen yo...
Ne yapsam olamadım
Sensizliği dolduramadım
Unutamadım
Yine özledim
Çok zorladım
Denedim durduramadım
Ne olduğunu anlamadım
Yine özledim
Umursamazdım ...
hangi hayat doğruydu
her kitabın ardında keşkeler mi birikti
ne öğrendik bu kitaplardan
o mücellâ ışığı yalnızca ölümün kıyısında mı göreceğiz
söyle İvan...
Bir gün duyarsanız ismimi bir cenaze anonsunda,
Okursanız kelimelerimi intihar mektubunda,
Ve görürseniz damlayan son gözyaşlarımı mektupta,
Hiç suçluluk ...
“Yeter artık!” diye bağırdı hayata ve onu bu duruma getiren herkese ithafen. “Durun artık. Öldürdünüz beni. Bitirdiniz. Yetmedi mi? Bitmedi mi? Alıp veremedi...
bir şehre veda vakti yaklaşırken
bu veda bir şehre elbet çok yakışırdı
hiç görmediğim bir sokağın kaldırım taşında
adımın yazdığını dün gibi biliyorum
ne...
yarım kalan her kitap benim,
hepsi bana hitap eder
ve sana dökülen gözyaşlarıma.
adı verilmemiş her çizgi
yetim kalmış her bir renk
bomboş bir tuvalin ü...
şahika bir geleceğe ayak uyduramayan ben,
işleri sarpa sardıran tetkikleri yırtıp atan yine sen. enlemesine tartışalım sana ne değen? zümreyi toplayalım enl...
Bir dikeni kavrayıp sımsıkı bir yumruğun içinde
Sıcacık kanı dirseklerinden süzülürken
Ağır ağır ve fakat kendinden emin bir akışta
Ne acı, ne de korku,
...
Her şeyden habersiz oturmuş, çayını içiyordu. Altında üç ayaklı tahtadan tabure, elinde kurdelesi ve her yudumundan sonra kurumuş otların üstüne koyduğu bard...
“Ben korkuyorum, çok korkuyorum.’’ dedi kadın.
“Neden?” diyebildi adam yutkunarak.
Gündüzleri çocukların cıvıl cıvıl sesleriyle sevimli bir surete bürünen ...
Yazmak insanın iç dünyasını rahatlatan ve doyuma ulaştıran bir eylemdir. Yazarsan sorunu tespit eder ve bir çözüme ulaşırsın. Tabii bu genel geçer bir tanım ...
Sesini hiç duymadığım birine aşık oldum
Bugün ağladım Allah'ım ağlamasaydım gamzemin yolunu bulamazdım
Bugün Leyla ile Mecnu'nu karşılamaya gideceğim belki...
İçeriğindeki pek çok şiiri uzun süredir ilk defa Bubisanat ailesiyle paylaştığım ve bundan büyük bir onur duyduğum, yüzü aşkın şiirden oluşan ilk şiir kitabı...
seni delirtmek vardı şimdi
aklını sıyırmak bedeninden ince ince
ruhundaki elbiselerle birlikte hem de
dokunduğum her yeri sahiplenmek benimsemek evim gibi...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok