Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Onun uçları olması gerekenden fazla derinlere uzanır. Bu konuda söyleyebileceğim tek şey, bu uçların onu olduğu kişi yaptığına inanıyor olmam. Ne diyebilirim...
Her gelen gitti, her doğan öldü.
Zaman kavramını unutturdu dünya insana,
O kadar zamandır yaşıyor ki.
Ölüm ona hiç uğramamış gibi.
Dünyada gitmek ister m...
Kalabalıktan duyuldu bir ses;
Şiir, kelimelerin üzerine düşünmekten ibarettir, diye.
Buna mukabil, "Hayır" diye muhalif bir ses daha duyuldu.
Şöyle dedi, ...
Yerimde görünen binlerce yansım
Tersten bakıyor dünya yüzlerime
Suladıkça coşar, bir çiçek yangın
Kıvılcım yağıyor göklerden üzerime
Çarpışan hayaller ge...
Yüzüm, yüz çevirmekten aşka,
Nasır tutmuş nasılsa,
Yaşamaya direnmekten, utanmadan, sıkılmadan, gülerek, aramadan gerçeği,
Yaşamaya direnmekten,
Nasır tu...
Mesafelerdi giren aramıza.
mesafeler olmasa,
bir sıcağın soğuktan farkı yoktur.
bir yazın kıştan.
bizi savurduğunda mesafeler
incinen yine senle bendik....
İnanılmaz saçların
Ve göğsünle boynunun arası
Öpülesi güzellikte
Dehşet verici
Öpsem gider mi hoşuna
Ya da gider misin
Ya bu beynim
Ve içindeki...
Farkı nedir güzelliğinin, güzelliğin kendisinden?
Binbir türlü şarkıyı dinlemek gerek dillerinden,
Ki sanıyorum kainat oturup dinleyecektir,
Gün batımında...
belleyemedik
gönlümüze göre olmayanı
gönlümüzden göndermeyi
bir avuç sevgiyi
belki de fezaya dökülen deniz misali
seyreyledik yüreğimizde
çok yaklaşmış...
Yirmi sekiz yaşındaydım. Öğretmenlik mesleğinde dördüncü yılımdı. Yaz tatili olduğu için okula gitmiyordum. Kitabımı tamamlamak için bir kütüphaneye gidip gü...
Günah işlerken yüzü kızarmayan ben;
Dualarımda seni istemeye,
Seni dilemeye utanır oldum Tanrıdan.
Kaç akçe versem şeytanın kızıl ellerine,
Günahlarımı b...
Ucuz parıltılı elbisesi,
O simli ışık...
Kesik kesik düşüyor bölük pörçük bedenime.
Kafam... Kendine has şakalar yapma peşinde,
Kanım düşüyor, ben bir el...
Ah, ah, benim içler acısı Vah'ım,
Gözlerimin içinde öfkem Vah'ım.
Kalmıştır kaç esrarlı gözde ahım?
Kalmadı vahımdan aklımda başım.
Nerede dağlara sığmay...
Müdavimi olduğum tüm gecelerin sonu,
Ölüm kokulu, terbiyesiz tavuklar,
Ölümden hallice isim almış kokular,
Dökülmeye yüz tutmuş ateşli kabuklar.
Kainatta...
Turuncunun tonlarını göğsünde toplayan güneş,
Kollarını çekip yeryüzüne sarılmaktan vazgeçtiğinde
Sirayet etse de bozkır hayaletinin şüphesi
Cennet ağaçla...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok