Edebiyat > Şiir
Bu alanda, şahsınıza ait şiirlerinizi paylaşabilirsiniz.
Çatışma
Bir çatışmanın ortasında kaldım organlarımın
Her biri kendi özerkliğini istiyor, herbiri isyan içinde.
En çok kalbim ve beynim zorluyor beni.
Her...
Yel esiyor
Buğday tarlasının kenarında bir gelincik
Kırmızı
Bir koparsam anında solacak biliyorum
Her genç kız gibi
Öyle yalnız öyle mağrur
Buğday t...
Hayattan aldığım ödünç gecelerin
Zamanın geçmişinde
Yalnız kalmış sokak lambası gibi
Yaşlanmış kök salmış bir kavak ağacının
Duyulmayan sesiyle
Duruyor...
Ekoseli bir koltuk, gri hatırlıyorum onu,
Bilmezdim üzerinde ki renklerin ismini.
Ne anlattığını bilmediğim haber bültenleri,
Çay içilir yemekler yenir,
...
Gideceksen git.
Bugün zihninin sır dolu odasında saklı,
Yarın gün gibi açıkta,
Dün ise bir sır verdi sahiden sana,
Doğacak oracıkta yarınlara.
Yaşıyoruz...
"Oku, çünkü ilim fakirlikte servet, zenginlikte ziynettir."
okuyorum
çünkü güneşin önünü açmam gerek
okuyorum
çünkü aydınlığın anahtarını aşikâr etmem g...
Yoksulluğun üzerine köpek maması kıvamında dağıtılırken kömür
Ufacık penceremi ele geçirir kirli bir sis
Kız kardeşim geyikli perdenin ardında teselli ed...
Senseleniyorum
sen bana sarıldıkça içli dışlı yüküm azalıyor
duruluyorum, böyle hafifliyorum
tenin tenime yapışınca kokun etime saklanıyor
ta tırnaklarım...
Artık taşıyamıyorsa bu yükü ayakların
Ne anlamı var yürümenin
Artık savrulmuyorsa saçların
Ne anlamı var taramanın
Artık ağlayamıyorsa yüreğin
Ne anla...
Geceleri aklımı saran karanlık düşünceler
Bir de sen
Seninle aydınlanır zihnim
Karanlıklar açığa kavuşur
Bir ağaca sarılıyor ruhum
Seni anlamaya çal...
Yürüdüğüm her yerde yeni bir ayna
yeni izlerin verdiği yeni bir yansıma
sankiler arasında tanışmalarım ve korkum
aynı, başım dönüyor nesneler yabancıla...
En güzel ve en kederli ağlayışlarla uğurlanmıştı
Sabaha karşı
Mayıs’ta
Ilık rüzgârla birlikte doldurmuşlardı heybeyi
Sus, küs, acele
Ve acemi bir hırsı...
Kim ne yaptı ey rüzgar
Ne de şiddetli esiyorsun
Kırdın çınarın narin yapraklarını
Yaprak dökmezdi ne oldu
Kökünü mü kuruttular
Çok mu gördüler iki taze...
Güneş almaz odalardan uyanır
Nasihatlara gebe güneşe yaltaklanırım
Sersefil dilim
Bilmez gayrısını
Kulaklarım duymaz
El kelamını
Ay ışığı düşünce şehre...
Beden kalıbı buçuklu idi, bilemedin otuz sekiz
Hafifti hafif olmasına ya
Tenden içeri, ondan içeri bir o vardı aslolan
Ağır geldi dünyaya
Ruh ısısı değiş...
Ben vardım. Otogardayım.
Tek tek saldılar güvercinleri.
Çıkışın dibiydi, sıkıştı kanatlar.
Koştum peşinden bir cinin,
çırılçıplak yaratılmış insan dilind...
Yok ihtiyacım yokluğuna, varlığını istemem.
Loşluğuna alıştım bu şehrin, güneşi de istemem.
Ağlasın kaldırımlar, solsun çiçekler, baharı istemem
Kış olmas...
Bir gün bir silüete rastladım
Akşam güneşinde, sabah serinliğinde, gece sessizliğinde, kalabalık şehrin ortasında, oyun parkında, tren garında, çay bahçesin...
Dönüp baksan çok şey değişecek; bir bahane bulup da kalsan, kalsan çok şey helak olacak.
Bir tufan...
Bize bel bağlayan herkesi, her şeyi alıp götürecek b...
bir kan damlası çatlattı göğsünü
yumruğun battıkça sığ sulara
ver, hırpalayarak geçir dişlerime
ağzında ekşiyerek büyüyen ağuyu
aslı yok sandığın sahte ç...
Koştuğumuz gökyüzüne yemin ederim.
Her kaçış sana dönüş,
Her yar, yara ve yaralarım senin suretin..
Bu gece dilimin ucu paslı, kalbimin yolu kapalı
Kapad...
En iyi yalanları kendim için söylerim
kulaklarımla kesildim bunca hayattan
boşuna mıydı, istikametsizliğim, devasa aşkım,
her gün ayrı bir yıkılmayla yer...
dalgın bir anı koleksiyoncusuyum ben
biriktirdiğim ne kadar hatıra varsa
tıkıştırıp yırtık ceplerime
gezintiye çıkarım
telaşla yürürken dökülmeye başlar ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok