Edebiyat > Şiir

Hafif hafif Aralıklanan gözlerimde parıltılı bir sen, pamuk gibi âllanmış yanaklarında unutulmuş bir ben, ikimiz için çarpan gönlümde kucak dolusu biz var ik...

Camımdan içeri doğru sızan şehrin uğultusu odama dolarken

Geceyle bir olmak istedim.

Huzurun getirdiği dinginliğe eşdeğer soğuk hava,

Beni yeniden bu şehr...

O kadar yoruldum ki

Gidilecek çok yol var ama

Gidecek mecalim yok

Mecalim olsa da eski hevesim yok

Giderken her şeyimi aldı benden

Bende bıraktığın bir ...

Geçirdim ömrümü 

kendimi avutmakla 

Şimdi intikam alacağım hayattan

Başlıyorum 

Kalemimi yontmakla

Bir anahtarla koridor geziyoruz ne güzel

Işığından, olurundan alıyoruz dünyayı

Ve veriyoruz çocuklara büyüsünler diye

İhanet mi?

Ya da bir cadı tılsımıdı...

Unutma, güneş kadar yeksin,

Başka çaren yok!

Parça parça ak bulutlar gibi

Akdeniz üstünden ovanın toprağına,

Pul pul gölgelerini bırakarak,

Toroslara do...

Neyi tutsam elimde kalır benim

o yüzden elini tutacağım

bir kez olsun

işe yarayacak lanetim

dolandıracağım kaderi

yazılmadıysa bile

yeni bir alın bulac...

Unut

sana. Karşılaşma diliyorum

yolunda koşanlarla

yormayan ama yorulmuşlardan,

unut

çünkü

geçmekli şiirlerle bunaldın

evle karışanlarla

Unut

kişil...

Bana baktın,

Bir Cezayir menekşesidir takıldı boynuma.

Kökü kalbime uzandı,

Kökün kalbime.

Durdun öylece,

Dağıttın bulutları,

Güldün, güldürdüm,

Bir C...

Şuursuz anafor gibi,

Bozbulanık hafızam

Sevincim, kursağımda nadasa durdu...

Kurşun döktürdüm

Kem söze

Kara büyüye...

sen;

Hüznünü bahara kur

Sevgini...

Sessiz harflerle sürüldüm yüreğinden 

Elimde imzasız, tuğrasız bir ferman 

Yüzümde muhacir hüznü...

Zaman zehirli 

Yol girdap 

Kalp mühürlü 

Sen, bir s...

İçimden karşılaşsak bir gün bir yerde, 

Belki sokak ortasında, 

Belki bir akşam yorgunluğunda, 

Veya bir cemre düşümümde... 

Beni hatırlarmı?  

Kimdim b...

En ağır mektupları intihar edenler bırakır.

Ne yazıldığını kimse bilmez ama ortada döner durur binlerce hipotez.

Ne hadsizce.

Gidene bir türlü rahat yok m...

P.

dünden iyi oldun

sayıklamalarından artan duvar

geride bıraktığın bin sandık var

iyi oldu.

Maske dediğin sendin aslında

bütünün

büyü oldu.

Şar...

Gurbet silebilir ancak bendeki bu ıssızlığı

Yerimden yurdumdan uzak fersahlarla adım attığım kendimden

Bir pay düşürürüm yüreğime akseden hiçlikten

Ekim başı,

Adımların ardımda,

Dört sonbahar daha var takibi ardında.

Göl kenarında bir bank,

Kurumuş yaprakları çıtırdatan bir dans,

Bu kez ıskalamamış ...

Bir koridor, iki kapı ve iki duvar,

Göz alabildiğine uzun,

Kasvetli ve gri.

Kapılar ardına kadar açık,

Ama içi karanlık bir hiç,

Bir boşluk, hissedilen ...

..

her kalabalığın içinden kabalık eden bir kötü kelime oyunu çıkacak sanıyorum,kalabalıkların o civa gibi enerjisi halbuki çok yorucu..zamanın hızı gibi..s...

Yaşadı derlerse bana

İnanmayın, yaşamadım ben

Üç yılım hapis, beş yılım azap, iki on yılım yalnızlıktı

Gençtim amma güzel miydim, bilmem

Sevip sevilmedim...

Beyazlar kapladı üstünü

Puslu oldu her yer bir anda

Ama altında Dünya kostümü

Durur mu ki hiç o canda

O yağmur yağacak biliyorsun

O yapraklar dökülecek

İlk durakta sevgili el sallayacak

Son durakta o bakışı ergen delikanlının.

Adımların hızlanacak bira...

insan, insanın hayatına girer

kattıklarına kanık.

anlam yüklemek ne hoştur,

dar vakitlerde sevgiyi aramak.

velhasıl, mevsim kış.

derin düşünmekte başka
...

sisli bir geceydi

o gece tum anilari dizdim onume

dertleri kederleri

dostlari dusmanlari

iyiyi ve kotuyu

hepsini bir kadehe koyup ictim

kadeh hep oldug...

zamanın deklanşörü alnımıza çarpmasa 

öyle hiçsiz bir farkındalıkla kalırdık 

cebimdeki son ellilik, olanı biteni anlamadan 

aynı gökyüzüne bakıyoruz en n...

Ah ki acıyla tanışmadın.

Henüz gün almamışken senin yaşından.

Bildim

Bilmediğin ne varsa

Yoktu ki zamanın, vakti! 

Sıkmıyorum yumruğumu, gırtlağım kadar...