Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Zamanın durduğu yerdeyim karaca
Yumuşatayazıyorum göğüs dikenlerimi
Ellerim boş ama gözlerim değil, biliyorum
Asla sahip olamayacakları zenginliğim:
Onla...
Sancıyor terli avuçlarımda ümit denen meret.
Yapıştı hayatımın yakasına boğuyor beni, vazgeçmeye her yeltendigim de...
Ben yirmilerimin ortasında bi kız.
...
Şarkılar yitirdi bizi
Kayıbız
Gecelerdir arıyorum yıldızlara tutturduğum düşleri
Düştüm ararken ateşlere.
Öyke bi yangın başladı ki şehrimizde
Kül oldu ...
Ve evet. İşte oradasın
Hayatımın bir kenarında
Engin denizlerimin kumsallarında
Uzanmışsın hiç garip değilmiş gibi
Tuhaf, hiç duymamıştım
ve kullanm...
Çünkü biz ödeştik
Alan aldığını verdi
Veren verdiğini aldı
Biz ödeştik
Kimsenin kimsede fazladan gülüşü kalmadı
Ben hep fazladan gülerdim oysa
Oysa ben...
İlerleyişin düzenine uymak
gerekir bazen.
Köşene çekilmeyi, sessizce oturup beklemeyi,
bilmek,
kabul etmek gerekir.
Belki bir zamanlar çılgınca
dönmüş ...
Gülümser, kendine yaşının kendisinin bile hatırlamadığı zamanlarda adını koymuş. Kimlik adıyla seslenildiğinde hiç oralı olmamış, hayatı boyunca. 70'lerinin ...
"Hayatın adaletlendirme biçimi, hiçbir devletinkine benzemiyordu. Eşsiz hukuk sistemiyle hayat, giriş katı ıvır zıvırla dolu olup en işe yarar, kaliteli malz...
BAHÇENDE BİR GÖRÜŞME
Sordun, o akşam, gizli: bûse» bir şiir midir?
Dudak şiirdir; bûse, şairanedir, dedim!.
Sordun gönüllerdeki sevgiler sihir midir?
S...
Bir kuyudayım, derin ve karanlık. Duvarları yüksek, çıkmak zor. Burada yalnızca kendi nefesimin yankısını duyuyorum. Yukarıda bir ışık var, uzakta, dokunamay...
İnsan, endişeden yaratılmıştır.
Korku ve cüzzam, korku...
Her nereye baksam boşluk.
Zira, acı verecek kadar güzelsin...
Kaldı ki ölümün de bir öznesi olm...
Kalbinin güzelliği serçenin minikliği
yüreğinin sahibi odur sebebi
beyaz güllerin gölgesi siyahtır sebebi
dünyaları versen de değişmez bu sevginin değeri...
Önde zeytin ağaçları arkasında yar
Sene 1946
Mevsim
Sonbahar
Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim
Dalları neyleyim
Yar yoluna dökülmedik dilleri neyl...
Herkesin derdine merhem olan ben
Kendi kendime nâmahremdim herhâl
İçimden kan ağlayıp dışarıya gülerken
Gaddar bir intihârı arzuluyordum derhâl
Kulaklar...
kendime battım.
öyle yakışmıyor ki yaşamak ellerime,
hangi aynaya dönsem hep aynı kalabalık
ve kendini sakınmaya meyilli bir taç utangaçlığı.
nerede must...
Sana bir sokak muştusu gibi kendimle geleyim
Sevgilim, kırmızı nasıl renktir?
Senin boynundan gerdanına inerken inadım
Bir düğme iliklerim kim bilir
Elle...
Rüzgâr, sonbaharın hüznünü taşıyordu sanki,
Durakta, yalnız ve ürkek bir kadın gördüm,
Kışa teslim olmak üzereydi dünya, gözlerindeki keder gibi.
Elind...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok